Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/764 E. 2021/205 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/764
KARAR NO : 2021/205
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2018
NUMARASI : 2015/510 E – 2018/1114 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 28/01/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalı şirket, aralarında, Irak’la bağlantılı olarak iş yapmak üzere, 29.09.2014 tarihli Ortak Girişim Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre, tarafların üstlendikleri roller ve yapacağı faaliyetler, kazançların nasıl paylaşılacağı, taraflar hak ve yükümlükleri belirlendiğini, sözleşme gereği yapılması gereken işlemlerin davalı tarafından yapılmadığını, gönderilen paralar amacı doğrultusunda kullanılmadığını, davalı zimmetinde kaldığını, davalı şirkete kira bedeli ve bürokratik masraflar için gönderilen ve iadesi istenen ancak karşılıksız kalan 62.750,00 Amerikan Dolarının, temerrüt tarihi olan 23.03.2015 tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı şirkete ödenmesine, falzaya ilişkin ve davacı şirketin uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini talep etme haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile yapılan sözleşmenin ortaklaşa feshedildiğini, davacı Şirket tarafından ortak girişim adına davalı şirket‘e yapılan tüm ödemelerin … adına gerçekleştirildiği ve …’ adına keyfi hiçbir girişimde bulunulmadıını, bu itibarla, 10 Kasım 2014 tarihli … 48.963,70 TL’lik faturası; …’nin 27.08.2014 tarihinde 12.350 USD ve 18.09.2014 tarihlerinde 10.000 USD; toplam 22.350.-USD tutar için sağlık danışmanlık hizmetleri karşılığı kestiğini ve … tarafınca da muhasebeleştirildiğini, sunulan 6 aylık kira sözleşmesi için 40.000 USD … adına ödeme yapıldığını ve sonuç olarak … tarafınca … gönderilen tüm meblağ 64.350 USD imzalanan sözleşme gereği … adına harcandığını,davalı şirket zimmetinde hiçbir bakiye bulunmadığını beyanla davanın redine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; taraflar arasındaki ortak girişim sözleşmesinden kaynaklı ödenen bedelin iadesi isteminden ibarettir.Mahkeme, alınan kök ve ek rapor kapsamında,”Davacının davasının kabulü ile; 62.750,00 USD alacağın, 23/03/2015 tarihinden itibaren alacağa ticari reeskont faizi yürütülerek, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar vermiştir.Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davacıdan ilgili sözleşme kapsamında alınan tüm paraların gerektiği yerde harcandığını,bu konuda uçak bileti, kira sözleşmesi, ödeme belgelerinin sunulduğunu ancak bilirkişi ve mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, davalı zimmetinde davacıya ait harcanmamış para bulunmadığını ve davanın reddi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı tanıkları dinlenerek SMMM bilirkişiden alınan kök raporda; davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2014 – 2015 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2014 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu dosya ve tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler sonucu ,davalı şirket tarafından taraflar arasında akdedilen 29.09.2014. tarihli Ortak Girişim Sözleşmesi gereği yapılması gereken işlemlerin yapıldığı ile ilgili dosyada somut bir belge ve verinin mevcut olmadığı,davalı yan tarafından dava dosyasına sunulan ekstreye göre davalı yanın yapmış olduğu masraf tutarının 27.955,87 TL olduğu ancak iş bu masrafları gösterir fatura ve ödeme belgelerinin dava dosyasınada sunulu olmadığı, mahkemece Ortak Girişim Sözleşmesi gereği yapılması gereken işlemlerin davalı yan tarafından yapılmadığı, sözleşmeye aykırı davranıldığı yönünde karar verirlir ise davacı yan tarafından davalı yana ödenen 144.717,70 TL (64.350,00 USD)’den davalı yanın yapmış olduğunu iddia ettiği 27.955,87 TL tutarlı masrafın yapıldığını ispat etmesi durumunda davacı yanın davalı yandan olan alacağının (144.717,70 TL- 27.955,87 TL=) 116.761,83 TL olduğu; itiraz üzerine alınan ek raporda ise, dava tarihi olan 20.05.2015 tarihi itibariyle 1 USD 2.60 TL olduğu, mahkemece Ortak Girişim Sözleşmesi gereği yapılması gereken işlemlerin davalı yan tarafından yapılmadığı, sözleşmeye aykırı davranıldığı yönünde karar verirlir ise davacı yan tarafından davalı yana ödenen (64.350,00 USD x 2,60 TL) 167.310,00 TL’den davalı yanın yapmış olduğunu iddia ettiği 27.955,87 TL tutarlı masrafın yapıldığını ispat etmesi durumunda davacı yanın davalı yandan olan alacağının (167.310,00 TL- 27.955,87 TL=) 139.354,13 TL olduğunun belirlendiği,ayrıca sektör uzmanı (medikal) bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda ise ,davacı ile davalı arasındaki Irak Cumhuriyetinde yapılmak üzere Ortak Girişim Sözleşmesi gereği davacı tarafından masraf için davalıya ödenen 144.717,70 TL’ nin (64.350,00 USD) davalı tarafından yapılması gereken harcamaları yapmadığından dolayı eğer varsa ve faturalı, makbuzlu olarak belgelerinde bu masrafların düşülebilceği geriye kalanın faaliyet gerçekleşmediğinden dolayı davacıya geri iade edilmesi gerektiği belirtilmiştir.Somut davada,taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonrası alınan kök ve ek rapor kapsamında , davacı şirket ile davalı şirket aralarında, Irak’la bağlantılı olarak iş yapmak üzere, 29.09.2014. tarihli Ortak Girişim Sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmeye göre, tarafların üstlendikleri roller ve yapacağı faaliyetler, kazançların nasıl paylaşılacağı, taraflar hak ve yükümlükleri belirlendiğini, akdedilen sözleşmede davalı … A.Ş.,nin görevleri “…Kuzey Irak dahil olmak üzere, Irak Cumhuriyeti sınırları dahilinde gerekli araştırma, incelemeleri yapması ve muhtelif sağlık hizmetleri ve medikal ticaret işlerini ilgili Irak makamlarından ortak girişim adına almayı, bu işlerle ilgili olarak Irak Kanunlarına uygun şekilde yasal prosedürleri takip etmeyi ve ortak girişim adına ilişkileri sürdürmeyi sağlayacağı” şeklinde belirtildiği, “Irak’ta oluşturulacak ve gerçekleştirilecek sağlık hizmetleri karşılığında elde edilecek net karı proje bazında %85 … Ltd., %15 … A.Ş. ye ait olacağı, sözleşmesinin 4.maddesinin 4.2 fıkrasında taraflar söz konusu gelire ek olarak diğer taraftan herhangi bir ödeme talebinde bulunmayacaklar; aynı sözleşmenin 4.5 Maddesinde “..Şirket registresi, masraflar, … tarafından karşılanmak üzere, … tarafından en kısa zamanda gerçekleştirileceği; sözleşmenin 5. maddesinin 2. fıkrasında da, sözleşmenin amacının gerçekleşmeyeceğinin ortaya çıkması halinde … sözleşmenin feshetme hakkının bulunduğu” belirtildiği Ortak Girişim Sözleşmesinin hayata geçirilmesi ve Kuzey ırakta davalının yapacağı çalışmalarla kurulacak hastanenin finansmanı yönünden davalıya toplamda 64.350,00 UBSD para gönderildiğinin davalı tarafça da kabul edildiği,ancak davalı gönderilen bu paranın tamamını yapılacak konusu işler için harcadığını beyan ederek arapça ancak noter yada konsolosluk onayı olmayan herzaman düzenlenecek kira sözleşmesi sunduğu,davalı harcamalarının belgelendirilemediği ve davacı tarafça kabul edilmediği,bu durumda taraflar arasındaki Ortak Girişim Sözleşmesinin davacı şirket tarafından, davalı yana taraflar arasındaki sözlesmenin feshi ile ödenen paraların iadesinin temini bakımından, Ankara … Noterliğinin 18.03.2015 tarih ve … yev. nolu ihtamamesi çekilerek ödenen paraların iadesi ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği, davalı tarafın ihtarnameye, Beyoğlu … Noterliğinin 02.04.2015 tarih ve … yev. nolu ihtarname ile cevap verdiği,sonuç olarak sözleşmenin kar zarar bağlamında hayata geçirilmeden feshedildiği,dolayısıyla sürdürülmüş bir ortak girişim şeklinde adi ortaklık sözleşmesinin işlerlik kazanmadan feshi sonrası ayrıca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine gerek kalmadığı anlaşılmaktadır.Davacının iddiasına konu belirtilen sözleşme gereği gönderdiği ve yapılması gereken iş ve işlemlerin bu paralarla yapılmadığı ve davalının sözleşmeye aykırı davrandığı,bu nedenle zarara uğradığı ileri sürülmektedir.Davalı taraf adi ortaklığın faaliyete fiilen geçmesi için yaptığı masrafları usulünce belgeleyememiş olduğundan, gerek arapça kira sözleşmenin geçerliliği ve bu kira sözleşmesi için gerçekten belirtilen kira bedelinin ve belirtilen diğer masraf giderlerinin ödenip ödenmediği hususunun belli olmadığı , ancak davalının yaptığını iddia ettiği masraf tutarının 27.955,87 TL olduğu, buna dair iş bu masrafları gösterir fatura ve ödeme belgelerinin dava dosyasınada sunulu olmadığı, giderlerin yapılıp yapılmadığı konusu belirsizlik arzettiğinden,yapılacak bir tasfiye işleminin de mümkün olmaması, ortaklığın fiilen faaliyete geçmediği, kar zarar yönünden değerlendirme yapılabilecek ortaklık çalışmasının da gerçekleşmediği gözetilerek, alınan bilirkişi kök ve ek raporundaki buna dair tespitlerin taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu anlaşılmıştır.Bu itibarla,istinaf sebepleri ile sınırlı incelemede(faize dair istinaf olmadığı gözetilerek), ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 11.605,52 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.900,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.704,74 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/01/2021