Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/757 E. 2019/705 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/757
KARAR NO : 2019/705
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/225 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/05/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu yeri cafe-restaurant işletmek amacıyla 01.09.2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, davalı kuruma elektrik aboneliği için başvurulduğunu, kurumun önceki borç ödenmeden abonelğin verilmeyeceğini bildirdiğini, müvekkilinni uzun süre bu talebe direndiğini ancak zararınnı büyümemesi amacıyla önceki abonenin borcuyla ilgili 08.11.2017 tarihli 76.900,64 TL ve 53.786,94 TL bedelli protokol ve müvekkilinin borcuyla ilgili 37.533,34 TL bedelli protokol imzalanarak ödeme planı yapıldığı, bu protokollerden sonra abonelik işlemlerinin yapıldığını, ödeme planlarına rağmen tahakkuk ettirilen faturalarda eski borçların da tahsil edilmek istendiğini ileri sürerek önceki abonenin borcuyla ilgili toplam 130.687,58 TL borcun olmadığının tespitine, elektriğin kesilmemesi ve protokollerdeki ödemelerin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince 02.03.2018 tarihli tensip kararıyla ödemelerin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden reddine, elektriğin kesilmemesi talebinin ise % 15 oranında teminat yatırıldığında kabulüne karar verilmiştir.Davalının ihtiyati tedbir kararına itirazı mahkemece 11.12.2018 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı tarafça yazılı beyanda bulunulduktan sora celse arasında değerlendirilmesine karar verilmiş, bilahare 08.02.2019 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir kararının aynen devamına ve davalı tarafın taleplerinin reddine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle olarak; ihtiyati tedbir kararının yeterli araştırma yapılmadan verildiğini, davacının elektrik enerjisini sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde kuruma kayıtlı olmayan bir sayaçtan elektriği geçirmek suretiyle tükettiğini ve kurumun malvarlığını önemli derecede zarara uğrattığını, mahkemece bu husus dikkate alınmadan elektriğin kesilmemesi hususunda verilen ihtiyati tedbir kararının kayıtsız sayaçtan kaçak olarak elektrik enerjisi kullanılarak zarara uğratılan müvekkilinin zararını iki katına çıkaracağını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık, önceki abonenin borcu nedeniyle imzalanan 08.11.2017 tarihli iki adet protokol ve ödeme planı nedeniyle menfi tespit ve enerjinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararın verilmesi talebine ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hallerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.Dosya kapsamından, davacı ile davalı şirket arasında dava dışı …. Dış Tic’in borcu için 08.11.2017 tarihli 76.900,64 TL ve 53.786,94 TL bedelli protokol ve davacının borcuyla ilgili 37.533,34 TL bedelli protokollerin imza edildiği, davanın dava dışı şirket borcu için imzalanan protokollere yönelik açıldığı anlaşılmaktır. Buna göre, işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir.Davalının istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede, ihtiyati tedbir kararının verilmesinde her iki tarafın yararı bulunduğu, kullanılan elektriğin sayaçtan geçerek kullanılması nedeniyle kullanılan enerji bedelinin tespitinin yapılabileceği, ancak verilen tedbir kararının dava konusu protokoller haricindeki ihtilafları kapsamayacağı, olası bu ihtilaflarla ilgili kurumun tutanak tutma, tahakkuk ve tahsilat yapma imkanının bulunduğu açıktır.Bu nedenlerle; ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının dava konusu protokollerle sınırlı olmak kaydıyla verilmesi gerekirken protokollere değinilmediği, teminat yönünden protokollerdeki toplam bedelin esas alınmış olduğu görülmekle HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında; “iki protokole ilişkin 130.687,58 TL’lik miktarla sınırlı olacak şekilde elektrik kesintisinin tedbiren önlenmesine” karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının ihtiyati tedbire itirazın reddine dair karar yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Fatura gereğince alacaklı olduğunu, alacağın semeresiz kalmaması için davalı adına kayıtlı gayrimenkul ve menkul mallar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş ise de; ihtiyati tedbir kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gerekli olup haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uyulmadığı gibi davanın niteliği gereği konunun yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE,2-Davacının elektriğin kesilmemesine ilişkin tedbir talebinin kabulü ile dava değeri ve davaya konu 08.11.2017 tarihli 76.900,64 TL ve 53.786,94 TL bedelli olmak üzere toplam 130.687,58 TL’lik miktarla sınırlı olmak kaydıyla, teminatın davacı tarafça yatırılmış olduğu gözetilerek davacıya ait işyerinin HMK 389. madde uyarınca elektriğinin davalı tarafından dava sonuna dek kesilmesinin önlenmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 32,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/05/2019