Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/749 E. 2021/198 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/749
KARAR NO : 2021/198
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI: 2018/645 E – 2019/96 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/01/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile arasında 12.01.2009 tarihinde abonelik sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme gereğince şirket tarafından davalıya GSM hatlar verildiğini, şirket hattı olarak birden fazla GSM hattının verilmesi halinde numaraların tek bir abone numarası (990 6419919) altında toplandığını, davalının almış olduğu bu GSM hatlarını telefon görüşmelerinde kullanıldığını, 16 adet ödenmemiş fatura bulunduğunu, borcun ödenmemesi sonucu davalı borçlu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlunun borca itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olarak faturaları ödemekten kaçındığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacak ve dava konusu yaptığı cayma bedeline ilişkin olarak İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/565 E. numarası ile menfi tespit davası açıldığını, davanın reddedildiğini, yasal süresi içinde temyiz edildiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, H.M.K. 114/ı maddesine göre aynı konuda görülmekte olan dava olması dava şartı olup davanın bu nedenle reddi gerektiğini, davalının davacı şirketten 12 ay taahhütte bulunarak hatlar aldığını, taahhüt süresi dolduktan sonra 22.03.2011 tarihinde başka bir GSM şirketine geçildiğini, buna ilişkin davanın halen derdest olduğunu, davacının alacak kalemlerinden olan mobil modeme ilişkin taahhüt süresinden sonra başka bir GSM şirketine geçildiğinden internetin hiç kullanılmadığını, hattın iptali için de müşteri hizmetlerinin arandığını, bu aşamadan sonra herhangi bir fatura gelmediğini, hattın iptal edilmediğini, bunun üzerine İstanbul …. Noterliğinden 3 Ekim 2012 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin haberi olmayan işbu faturalar incelendiğinde sabit 23,58 TL fatura miktarı belirlenmiş iken, 137,80 TL gecikme cezası işletildiğini, davacının sunduğu abonelik sözleşmelerinde, işbu internet için 12 aylık sözleşme yapıldığının belli olduğunu, davacının sunduğu faturaların müvekkilinin davacı ile hizmet ilişkisinin bittiği tarihten sonrasına ait olduğunu, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı nezdinde araştırma yapılarak, işbu internetin kullanılıp kullanılmadığının sorulması gerektiğini, sonuçta başka bir GSM şirketinden zaten internet hizmeti aldığını, almadığı bir hizmet ile ilgili olarak borçlanmasının mümkün olmadığını, davacının, süresi dolan ve alınmayan bir hizmete fatura tahakkuk ettireyemeyeceği ve gecikme cezası işletemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 5.085,54 TL asıl alacak, 2.885,61 TL faizsiz istenilen asıl alacak, 421,08 TL faiz olmak üzere toplam 8.392,83 TL alacak için icra takibi başlattığı, davacı ile davalının süresi bir yıllık olan 21/01/2009 tarihli sözleşme imzaladıkları, sözleşme kapsamında bitim tarihinden en az 30 gün önceden davalı tarafından sözleşmenin fesh edilebileceği, davalıya yazılı olarak bildirilmemesi durumunda ise, sözleşmenin kendiliğinden süresiz hale geleceğinin belirlendiği, davalının bu bildirim şartını süresi içinde yazılı olarak bildirmediği, sözleşmenin süresiz bir sözleşme haline geldiği, böylece davacı ile sözleşmesi devam ettiği halde, davalının bahsi geçen sözleşme ile kendisine tahsis edilen iletişim hatlarını, davalı tarafın 01/12/2010 tarihli “Kurumsal Bağlılık Teklifii %20 Fatura İndirim” promosyonuna da aykırı davranarak, sözleşmenin bitim süresinden önce hatlarını başka bir operatöre taşıdığı, bu nedenle bu taahhütte ön görülen cayma bedeline ilişkin faturayı ödemesi gerektiği, karar vermeye yeterli olduğu kabul ve taktir olunan bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamına göre; bu fatura bedelinin de 4.643,00 TL olduğu, ayrıca davalı tarafından iptal edilmeyen mobil modem hattına ilişkin dava konusu faturaları da ödemesi gerektiği belirtilmek suretiyle davacının, davalıdan 7.971,15 TL asıl alacak, 471,08 TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam 8.392,83 TL alacaklı olduğu, bu şekilde davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına karar verildiği,bu karara karşı davalı tarafın istinafı üzerine Dairemizin 2017/1191 E. 2018/626 K.sayılı 23/05/2018 tarihli kararı ile ” Somut olayda; işbu dava öncesi İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/565 E. sayılı dosyasında …. San. Tic. Ltd. Şti. tarafınca Haziran 2011 tarihli faturada borçlu olmadığına dair … A.Ş.’e karşı açılan menfi tespit davasında konu edilen alacakla, işbu dava dosyasına konu edilen alacağın tamamı yada bir kısmının aynı olup olmadığı, yani iki dava arasında derdestlik ve mükerrerlik durumunun mahkemece değerlendirilmediği, derdestlik itirazının yerinde olmaması halinde ilgili Yönetmelik hükümleri kapsamında, dosyadaki deliler değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu , HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun kabulü ile dosyanın ilk derece mahkemesince iadesine” karar vermek verilmiştir. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sırasında İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/100- 2015/352 E-K sayılı dosyasının celbedildiği ve davacı …. San. Tic. Ltd. Şti. İle davalı … A.Ş. aleyhine davalı tarafından işletilen 2.885,73 TL cayma bedeline ilişkin menfi tespit davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, dava konusu 22.06.2011 tarihli 2.285,73 TL cayma bedeli ile buna ilişkin KDV ve buna işletilen KDV, ÖİV’den davacının sorumlu tutulması gerektiği, borçlu olmadığını tespiti isteminin yasal dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, kararın temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/14171- 2018/1800 E-K sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiğini ve mahkeme ilamının 28/02/2018 tarihinde kesinleştiği ,derdestlik itirazına konu İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/100- 2015/352 E-K sayılı dosyası incelendiğinde, dava konusu 22.06.2011 tarihli 2.285,73 TL cayma bedeli ile buna ilişkin KDV ve buna işletilen KDV, ÖİV’den davacının sorumlu tutulması gerektiği yönünde hüküm kurulduğu ve derdest davanın konusunun ise başka cayma bedeline ilişkin faturanın ve davalı tarafından iptal edilmeyen mobil modem hattına ilişkin dava konusu fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali olduğu belirtilerek davalının derdestlik itirazının reddine karar verildiği,kök ve ek rapor gereği , davacı ile davalının 21/01/2009 tarihli sözleşme imzaladıkları, sözleşmenin 1 yıl süre ile imzalandığı, ancak bitim tarihinden en az 30 gün önceden davalı tarafından sözleşmenin fesh edildiğinin , davalıya yazılı olarak bildirilmemesi durumunda, sözleşmenin kendiliğinden süresiz hale geleceğinin yazılı olduğu, davalının bu bildirim şartını süresi içinde yazılı olarak bildirmediğinden, sözleşmenin süresiz bir sözleşme haline geldiği, davalının bahsi geçen sözleşme ile kendisine tahsis edilen iletişim hatlarının davacı ile sözleşmesi devam ettiği halde, başka bir GS M operatörüne aktarma ( devir) yaptığı ve davalı tarafın 01/12/2010 tarihli ” Kurumsal Bağlılık Teklifii %20 Fatura İndirim ” promosyonuna da aykırı davranak sözleşmenin bitim süresinden önce hatlarını başka bir operatöre taşıdığı, bu nedenle bu taahhütte ön görülen cayma bedeline ilişkin faturayı ödemesi gerektiği, bu fatura bedelinin de 4.643,00 TL olduğu, ayrıca davalı tarafından iptal edilmeyen mobil modem hattına ilişkin dava konusu faturaları da ödemesi gerektiği gerekçesiyle ; “Davanın kabulüne,İstanbul … İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında toplam 7.971,5 TL asıl alacak, 471,08 TL işlemiş faiz, 0,60 TL maktu evrak masrafı olmak üzere toplam 8.392,83 TL miktar üzerinden itirazın iptali ile takibin takip talebinde ki şartlarla aynen devamına, hükmolunun miktar üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı olan 1.678,56 TL nin davalıdan aynen alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde, derdestlik nedeniyle davanın reddi gerektiği,fesih bildiriminden sonra tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin davalıdan talep edilemeyeceğini. yerel mahkemece, istinaf kaldırma kararında belirtilen hususlar çerçevesinde araştırma, inceleme yapılmaksızın karar verildiğini, tüketicinin cezai şart ödemeksizin istediği zaman sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğunu, davalının fesih iradesini ortaya koyduğunu, buna göre davacının sözleşme ilişkisinin bittiğini bilmesine rağmen ve davacının tüm hatları iptal etmesi gerekirken bir hattı iptal etmediğini, davanın reddi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı imzalanan sözleşme kapsamında davalı şirketteki abone numarası 9906419919 olup, bu numara altında da 8 adet hat bulunduğunu, bu hatlardan 7 adedinin diğer GSM operatörüne taşınmak suretiyle iptal edildiğini, bu nedenle indirim bedellerinin 2011 Haziran ayında tahakkuk ettirilen faturaya yansıdığını, faturanın sözleşmeye uygun olduğunu ileri sürmekle,hükme dayanak kök ve ek rapor kapsamında ,davalının promosyonuna da aykırı davranarak sözleşmenin bitim süresinden önce hatlarını başka bir operatöre taşıdığı, bu nedenle bu taahhütte ön görülen cayma bedeline ilişkin 4.643,00 TL faturayı, ilave olarak davalı tarafından iptal edilmeyen mobil modem hattına ilişkin dava konusu faturaları da ödemesi gerektiğinin belirtilerek davacı alacağının belirlendiği,hükme dayanak kök ve ek raporun taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunduğu,bu itibarla davacı tarafça davanın ispatlandığı ,ayrıca davalının derdestlik itirazının da yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu görülmüştür.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/01/2021