Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/674 E. 2019/655 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/674
KARAR NO : 2019/655
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 02/10/2018
NUMARASI : 2018/924 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait işyerinde davalı tarafça yapılan kontrol sırasında, akım trafosunun yandığı ve 3 gün içinde değişmesi gerektiğinin bildirildiği, verilen süreden 1 gün sonra davacı tarafça yeni 3 akım trafosunun taktırıldığı ve davalı yetkililerine bildirildiği, daha sonra davalıların, davalı elemanlarının kontrolü sırasında akım trafosu ile saat arasındaki kabloların ters bağlandığı ve düzeltilmesi gerektiğinin bildirildiği, gerekli düzeltmelerin yapıldığı, sonradan yapılan kontrollerde ise kabloların ters bağlandığı ve saatin eksik yazdığı belirtilerek davacı hakkında kaçak tespit tutanağının düzenlendiği ve davacı hakkında kaçak tahakkuku yapıldığı, buradaki hesaplamanın süre yönünden yanlış olduğu, elektrik panosunun kilitli olduğu, menteşe yerlerinden somunlar çıkarılarak müdahale edilebilir olduğu ve kabloların ters bağlandığı ve bu nedenle eksik kayıt yaptığı iddia edilmiş ise de, sayacı yalnış ve ters takan kişinin davalı şirket yetkilileri olduğu ve herşeyin normal olduğuna dair davalı yetkililerince tutanak tutulduğu, dava konusu yerin işyeri olduğu, kaçak kullanım bulunmadığı, ayrıca davacının mülk sahibi olduğu, idarece düzenlenen 189.681,20 TL’lık borçtan 30.000,00 TL’lık kısmın davacı tarafça ödendiği, kalan kısmın ödenmesinin davacıyı zor duruma düşüreceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespitine, ödenen bedelin istirdadına, ayrıca bu nedenle öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilerek dava konusu yerin elektriğinin kesilmemesi, kesildiyse tekrar bağlanması ve ödemelerin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkeme, tensip zaptı 14 nolu ara kararla” Dava konusu sayaç iş yerine ait olmakla elektriğin hayattaki önemi de dikkate alınarak tedbir talebinin kabulüne, takdiren %20 oranında teminat alınmasına” karar vermiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının sayaca müdahale edilerek kaçak elektrik tükettiğini, bu hususun tutanakta belirlendiğini, buna göre kaçak ve kaçak ek tahakkuk bedellerinin hesaplanarak buna ilişkin fatura düzenlendiğini, yapılan işlemlerin kayıt altına alındığını, davacının ileri sürdüğü gibi kabloları ters takma işleminin davalı çalışanları tarafından yapıldığı iddiasını kabul etmediklerini, aynı tesisata ait farklı dönemlerde farklı yöntemlerle kaçak elektrik tüketimi yapıldığını, hesaplamaların mevzuata uygun olduğunu, bu nedenle davanın reddi ile, ayrıca verilen ihtiyati tedbir kararının davalının maduriyetine sebep olduğu, mahkemenin uyuşmazlığı çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verdiğini, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacının takip yapılmamasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin bulunmadığını, yaklaşık ispat şartının gerçekleşemediğini, teminatın alacağın tamamının %100’ü olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.Mahkeme ihtiyati tedbir ve itirazın incelendiği 15/02/2019 tarihli duruşmada; “1-Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kısmen kabulüne; mahkemenin 12/10/2018 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararının dava konusu 189.681,20-TL lik kaçak fatura bedeliyle sınırlı olmak üzere devamına, ihtiyati tedbir kararının bu şekilde sınırlanarak düzeltilmesine, 2-İhtiyati tedbirin dava konusu dışındaki borçları kapsamadığının tespitine, 3-Davalı vekilinin tedbirin tümden kaldırılmasına ilişkin ve % 100 teminat alınması talebinin reddine,” dair; davacı vekili ile davalı ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin yüzlerine karşı istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.Davalı vekiline tedbire itirazın reddi kararı tebliğ edilmediğinden, tedbire itirazın süresinde yapıldığı kabul edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı iddialarını doğrular yönde yaklaşık bir ispat olmadığı gibi müvekkilinin iddiasında haklı olduğunun delillerden anlaşıldığını,davacının kaçak elektrik kullandığını, mahkemece hüküm altına alınan ihtiyati tedbir kararının usul ve hukua aykırı olduğunu,davacının icra takibi yapılmaması konusunda talebi bulunmadığını,alınan teminatın yeterli olmadığını ileri sürerek, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.Davalı tarafın istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, HMK 389/1 madde hükmü gereği, dava konusu yerin işyeri olması nedeniyle, buraya elektrik enerjisi verilmemesi hali, gecikmesinde sakınca bulunan durum kabul edilerek, HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönünden gerekli şartların somut olayda mevcut olduğu, alınan teminatın yeterli bulunduğu ve dava konusu yapılan alacakla sınırlı tutulduğu konusunda bir hukuka aykırılık görülmemiştir.Ancak bu yönlerin dışında, 02/10/2018 günlü ara kararında davadaki tedbir talebi içinde bulunan ödemelerin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararın usul ve hukuka uygun olmadığı anlaşılmıştır. Zira dava, menfi tespit davası olup, bu dava türünde İcra İflas Kanunu’nda düzenlenen tedbirlerin kapsamı, bu talebe konu tedbir kapsamıyla örtüşmemektedir.Buna göre davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile ,bu konuda yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından ,HMK 353/1b-2.madde uyarınca 15/02/2019 günlü ara kararın düzeltilmesiyle ,mahkemenin 02/10/2018 tarihli ara kararındaki ödemelerin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararın kaldırılmasına,02/10/2018 tarihli tedbir ara kararındaki elektriğin kesilmemesine yönelik ihtiyati tedbire ve bu ihtiyati tedbirin 15/02/2019 günlü ara kararı ile 189.681,20 TL lık fatura ile sınırlandırılarak verilmesine ilişkin ara kararın aynen devamına,teminat alındığından yeniden teminat alınmasına yer olmadığına dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına karşı istinaf talebinin kısmen kabulü ile, HMK 353/1b-2.madde uyarınca 15/02/2019 günlü ara kararın düzeltilmesiyle yeniden esas hakkında;1-Mahkemenin 02/10/2018 tarihli ara kararındaki ödemelerin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararın kaldırılmasına,2-02/10/2018 tarihli tedbir ara kararındaki elektriğin kesilmemesine yönelik ihtiyati tedbire ve bu ihtiyati tedbirin 15/02/2019 günlü ara kararı ile 189.681,20 TL lık fatura ile sınırlandırılarak verilmesine ilişkin ara kararın aynen devamına,3-Teminat alındığından yeniden teminat alınmasına yer olmadığına,Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalının istinaf sebebiyle yaptığı 66,00 TL masrafın davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/04/2019