Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/630 E. 2019/565 K. 08.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/630
KARAR NO : 2019/565
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2018
NUMARASI : 2016/756 E- 2018/764K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 08/04/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, her hangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 5.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçelerinde özetle; elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararının tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin istenemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmişlerdir.Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 Sayılı Yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Sözkonusu kararı katılma yoluyla davacı vekili ile davalılar … vekili ve … vekili istinaf etmiştir.Davacı vekili katılma yoluyla verdiği istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu bedeller yönünden mahkemelerin yetkisinin EPDK kararlarına uygunlukla sınırlı olacağı düşünülse dahi, mahkemenin bu yönden ek rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırmadan tahakkkukların hukuka uygunluğunu kabul etmiş olmasının hak kaybına neden olduğunu, bilirkişi raporunda eksik ve hatalı inceleme yapıldığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüş, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.Davalı … ve … vekilleri istinaf dilekçelerinde özetle; dava konusu bedellerin 6719 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre de alınması gerekli bedeller olduğunu, sözkonusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiğini, kararda aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, davalıların yasaya aykırı herhangi bir tahsilatı bulunmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, kararın bu yönlerden de hatalı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüş,kararın bu yönlerden kaldırılmasını istemişlerdir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Davacının istinaf taleplerinin incelenmesiyle, davacı tarafın talebinin dava konusu bedellerin haksız alındığı, alınmaması gerektiği iddiasına dayalı olduğundan, iddianın ileri sürülme şekli, mahkemenin taleple bağlılığı ilkesi gözetilerek ek bilirkişi raporunun alınmasının davaya katkı sağlamayacağı kanaati ile davacı tarafın bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.(Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2018/5200 E-2019/188 K. ilamı) Davalıların istinaf taleplerinin incelenmesiyle, davacı iş bu davayı anılan yasanın yürürlüğe girmesinden sonra açmıştır. Getirilen yasal düzenleme ile dava konusu alacak kalemleri artık maliyet unsuru olarak kabul edildiğinden, davalı tarafça istenebilir niteliktedir. O halde dava, açılış tarihine göre 6719 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra açıldığından, davanın konusuz kalması söz konusu değildir. Bu durumda, açlış tarihindeki mevzuat uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden, davalılar … ve … istinaf başvurularının bu sebeple ayrı ayrı kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararı, davalılar … ve … yönelik HMK 353/1-b-2 maddesi düzeltilmek suretiyle, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş, aleyhine kurulan hükmü istinaf etmeyen … A.Ş yönünden ise ”davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ve ferilerine ilişkin hüküm kısımlarının aynen muhafazasına, aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davacının katılma yoluyla istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine,B-Davalılar … ve … istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararı, bu davalılara yönelik olarak HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilmek suretiyle, yeniden esas hakkında;1- Davalılar … ve … yönelik davanın reddine,2-Davalı … yönünden, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,3-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 85,39-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 49,49-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine, 4-Davalılar … ve … lehine, red sebebi tek olmakla AAÜT uyarınca takdir edilen 2.180,- TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,5-Davacının yaptığı 909,89 TL yargılama giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,6-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı ….’ den alınıp davacı tarafa verilmesine, 7-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,8-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, Peşin alınan istinaf karar harclarının istinaf eden davalılar … ve…’a isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, Davalı … tarafından yapılan 39,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/04/2019