Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/628 E. 2021/686 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/628
KARAR NO : 2021/686
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2018
NUMARASI: 2016/250 E – 2018/1177 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 09/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde : Müvekkil şirketin … abone numarası ile davalı şirketten elektrik satın aldığını, davalı şirket tarafından 15/02/2016 tarihinde yapılan kontrolde R-S-T fazlarına ait akım trafolarının eksik kayıt yaptığından bahisle sayacın laboratuvara sevk edildiğini , 2002 yılına ait … marka … Seri No: A FAZI, … Seri No: B FAZI, 3182 Seri No: C FAZI Akım Trafosunun sökülerek yerine 2014 yılına ait … marka … Seri No: A FAZI … Seri no: B FAZI , … Seri No: C FAZI Akım Trafosu takıldığı belirtilen tutanak tanzim edildiğini, 18/02/2016 Tarihli “Kaçak Detay” başlıklı laboratuvar sonucunda ise, kaçak türünün sözde “Fiziki Müdahale” olarak belirtildiğini ve 51.677,00 TL ve 5.299,60 TL bedelli iki adet kaçak Elektrik faturası tahakkuk edildiğini, ayrıca bu faturalara yansıtılmaması gereken kalemlere ilişkin bedellerin de yansıtıldığını, faturalara ilişkin itirazlardan sonuç alınamadığını, fatura bedeli ödenmediği takdirde elektriğin 5 iş günü içerisinde kesileceği sayacın mühürleneceğinin ihtar olunduğunu, müvekkilinin bu şartlar altında gerçekte borçlu olmadığı 59.976,60 TL tutarlı faturalar hakkında taksitlendirme yoluna gittiğini, taksitlendirmenin de uygulamaya konulması için 15.000,00 TL tutarında ödeme yaptığını beyanla müvekkilinin söz konusu faturalar nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, faturalara dayalı olarak yapılan 15.000,00 TL tutarındaki ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirket çalışanlarınca, davacının tesisatında, 15/02/2016 tarihinde yapılan kontrolde sayacın eksik kayıt yaptığından şüphelenilerek, sayacın sökül- düğünü, laboratuvarda teste tabi tutulduğunu, test sonuçlarına istinaden, R,S,T fazlarına ait akım trafo- larının, etiket değerleri ile çalışma değerlerinin farklı olduğunun tespit edildiğini ve incelemeler sonu- cunda davacı adına … seri nolu tutanak düzenlendiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26 ve devamı maddeleri doğrultusunda 8.650 KWH tüketim üzerinden 5.299,60 TL kaçak tahakkuku, 131,650 KWH tüketim üzerinden normal tarifeden 51.677,00 TL kaçak ek tahakkuku yapıldığını, davacının bedelini ödemediği faturaların normal faturalar olmadığını, davacının kaçak elektrik kullandığını, müvekkil şirket tarafından tahakkuk ettirilen başta kayıp kaçak bedeli olmak üzere, faturayı oluşturan diğer kalemlerin elektrik piyasasında faaliyet gösteren perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketlerinin kullanıcılarına yansıtacakları alacak kalemleri olduğunu, davacının ihtirazi kayıt öne sürmeden ödeme yaptığını, bu nedenle ödenen bedelin geri istenemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.İlk Derece Mahkemesince: Davanın kabulüne karar verilmiştir.İstinaf Başvurusu : Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirket tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeli hakkında menfi tespit talebinde bulunduğunu, ayrıca menfi tespit neticesine göre ödediği bedelin iadesini talep ettiğini, mahkemece kaçak kullanım bedellerinin bir kısmından sorumlu olunacağı hüküm altına alınmasına rağmen davanın tam kabulüne karar verilerek çelişki yara- tıldığını,Huzurdaki davada davacının sayaca müdahale ederek kaçak elektrik kullandığının sabit olduğunu, Zabıt tahakkuku tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümler gereğince 12 aylık faturalandırma sürecinin esas alındığını, 12 aylık tahakkuk döneminde sayaç üzerinde gösterilen tüketim değerleri 100/5 (X20) ölçülmesine rağmen tesisatta normal dönem faturalandırılması 50/5 (X10) olarak yapılarak kayıtlara geçtiğini, olması gereken endeks farkı 20 katı ile çarpılarak fatura edilmesi gerekirken 10 katı ile çarpılarak fatura edildiğini, yani olması gereken tüketim çarpanı 20 iken fatura esas çarpanı 10 olup, müvekkil kurumun 10 kat kadar tüketim kaybı bulunduğunu, Bu tespit doğrultusunda yapılması gereken tahakkuk hesabında, faturalandırılan dönem alındığında 15/02/2016 ile 25/01/2016 tarihleri arasında (21.184 kWh – 20.319 kWh) X 20 ÇARPAN = 17.300 KwH üzerinden kaçak tahakkuk bedeli ve 25/01/2016 ile 20/02/2015 tarihleri arasında (20.319 kWh – 7.514 kWh) X 20 ÇARPAN = 263.300 kWh üzerinden kaçak ek tahakkuk bedeli fatura edilmesi gerektiğini, bu nedenle olması gereken bu tüketimlerden faturalandırılan tüketimler düşüldüğünde 17.300 kWh – 8.650 kWh = 8.650 kWh kaçak tahakkuku bedeli ile 263.300 kWh – 131.650 kWh = 131.650 kWh olacak şekilde tahakkuk yapılmasının doğru oluğunu,İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamada oluşan değerleri 5’e bölerek çarpan değerleri üzerinde matematiksel hata yaptıklarını, dolayısı ile tahakkuk etmesi gereken bedelleri eksik ve hatalı hesapladıklarını, Davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı yanın ihtirazı kayıt koymaksızın ödediği bedellerin iade edilemeyeceğini beyanla ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava; menfi tespit ve istirdat talebine dayalı olup dava konusu borç davalı tarafından davacı adına düzenlenen 5.299,60 TL bedelli kaçak elektrik faturası ve 51.677,00 TL bedelli kaçak elektrik ek tahakkukuna ilişkin faturasından kaynaklanmaktadır. Dosya içeriğine göre davacı şirketin adresinde kurulu 5141323 nolu tesisatta 15/02/2016 tarihinde davalı şirket çalışanlarınca yapılan incelemelerde sayacın eksik kayıt yaptığından bahisle laboratuvara sevk işleminin yapıldığı, yerine … marka sayaç takıldığı, sayaç üzerinde yapılan inceleme sonucu RST fazlarına ait akım trafolarının etiket değeri ile çalışma değerinin farklı olduğu tespit edilmekle davacı adına dava konusu kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği ve kaçak tüketim ve ek tahakkuk faturalarının düzenlendiği anlaşılmaktadır.Mahkemece verilen ara karar gereğince YTÜ Elektrik Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr … ile İTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi … tarafından yapılan inceleme sonucu;28/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda; Sökülen akım trafolarının çevirme oranlarının yaklaşık 20 olarak tespit edildiği, ancak tespitin nasıl yapıldığının belli olmadığı, sayacın eksik tüketim kaydetmesine rağmen EFTHYnin 26. maddesine göre kaçak işleminin yapıldığı, oysa ölçüm tesisatındaki mühürlere müdahale olmadığı, şebekeden 100,90 ve 95A akım çekilmesine rağmen tesisata yeniden 50/5 A’lık akım trafosunun takıldığı, işyerinde kaçak elektrik kullanılıp kullanılmadığı hakkında eldeki bilgilerle tespit yapılamayacağı, kaçak elektrik kullanımı tespiti için tesisat endeks dökümünün incelenmesi gerektiği belirtilmiştir.15/17/2017 tarihli ek raporda;Akım trafolarının değiştirildiği ve kaçak tutanağının tutulduğu 15/02/2016 tarihinin tüketim eğrisi üzerinde işaretlendiği, akım trafoları değiştirildikten sonra elektrik tüketiminin belirgin bir şekilde yükseldiği, akım trafoları değiştirilmeden önceki tüketimlerde de belirgin bir salınım görüldüğü, uzun süreli olarak çizdirilen tüketim eğrisi üzerinde geriye doğru gidildiğinde,15/02/2016 tarihinden sonraki tüketimler ile geriye dönük tüketimler arasında … aleyhine belirgin fark olduğu açıkça görülmektedir.Tüketim eğrisinin bu seyrine göre, mevcut durum tespit tarihinde geçerli olan EPTHY’ne göre müşterinin bilgisi dışında ölçüm sisteminin hatalı çalışması şeklinde açıklanmayacağından, kaçak elektrik kullanımı olacak şekilde ölçüm sistemine müdahale olduğu sonucuna varılmıştır.Davalı tarafça EPTHY’nin 26.vd md doğrultusunda 15/02/2016 -25/01/2016 tarihleri arası (21.184-20.319) x 10 =8.650 kWh tüketim üzerinden 5.299,60 TL kaçak tahakkuku, 25/01/2016- 20/02/2015 tarihleri arası için (20.319-7.154) x 10 = 131.650 kWh tüketim üzerinden de normal tarifeden 51.677,00 TL kaçak ek tahakkuku yapılmıştır. Davalı şirket tarafından yapılan hesaplamalarda akım trafosunun sayaca giden akımı 10 kat daha azalttığı gerekçesiyle 10 çarpanı kullanılmıştır. Ancak, tüketim eğrisi ve bilirkişi kurulunca yapılan hesaplamalara göre tutanak öncesi tüketimlerle tutanak sonrası tüketimler arasında 10 kat değil, 2 kat fark bulunmaktadır. Bilirkişi kurulunca; yönetmeliğe uygun olduğu görülen süreler aynı kalmak kaydıyla işlem yapılacak tüketim değerlerinin tutanak sonrası değerlerle uyumlu olması gerektiği gerekçesiyle, faturalardaki tüketimler (2/10) oranıyla yeniden hesaplanmıştır.Sonuçta ;davalı tarafından davacı adına 5.299,60 TL kaçak kullanım bedeli + 51.677,00 TL ek tahakkuk olmak üzere toplam 56.677,60 TL fatura düzenlendiği ,ancak hükme ve yargısal dene- time elverişli bilirkişi raporuna göre kaçak elektrik faturasının 5.299,60 x 2/10) = 1.059,92 TL, kaçak ek tahakkukunun ise 51,677,00 x (2/10) = 10.335,40 TL olması gerektiği, davacının söz konusu faturalar nedeniyle toplam 11.395,32 TL borçlu olduğu , (56.677,60 TL – 11.395,32 TL =) 45.282,28 TL’lik kısmı itibariyle borçlu olmadığı anlaşılmıştır.İstirdat talebine gelince, davacının yargılama sırasında dava konusu faturalar nedeniyle toplam 56.613,12 TL ödeme yaptığı ve harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile 56.613,12 TL’nin iadesini istediği ,ancak tahsil edilen 56.613,12 TL ‘den tespit edilen 11.395,32 TL’nin mahsubu ile bakiye 45.217,80 TL’nin iadesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.Söz konusu ödeme tutarının, ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile iadesi gerektiği değerlendirilmiş ise de, davacının bu hususta istinaf talebinin bulunmadığı gözetilerek istinaf edenin sıfatına göre hükmün faiz ile ilgili kısmında değişiklik yapılmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf talebinin kabulüne, eksikliği tespit edilen hususlar yargılama gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 md gereğince esasa ilişkin yeniden,”DAVANIN KISMEN KABULÜNE, Davacının davalı tarafından tahakkuk edilen 5.299,60 TL kaçak kullanım bedeli + 51.677,00 TL ek tahakkuktan ibaret toplam 56.677,60 TL’lik faturanın 45.282,28 TL’lik kısmı itibariyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,Davacının dava konusu faturalar nedeniyle, davalıya yaptığı 56.613,12 TL lik ödemenin 45.217,80 TL lik kısmının 15.000,00 TL’sinin ödeme tarihi olan 01/03/2016 gününden, 30.217,80 TL sinin ıslah tarihi olan 14/08/2018 tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;A-Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kısmen kabulüne, yeniden esas hakkında,1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,2-Davacının davalı tarafından tahakkuk edilen 5.299,60 TL kaçak kullanım bedeli + 51.677,00 TL ek tahakkuktan ibaret toplam 56.677,60 TL’lik faturanın 45.282,28 TL’lik kısmı itibariyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,3- Davacının dava konusu faturalar nedeniyle, davalıya yaptığı 56.613,12 TL lik öde- menin 45.217,80 TL lik kısmının 15.000,00 TL sinin ödeme tarihi olan 01/03/2016 gününden, 30.217,80 TL sinin ıslah tarihi olan 14/08/2018 tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,4-Karar ve ilam harcı 3.093,23 TL’den peşin alınan 256,17 TL harcın ve 516,00 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 2.321,06 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,5- Davacının yatırdığı 256,17 TL peşin harç ve 516,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 772,17 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Davalının bakiye karar harcı olarak 09/01/2019 tarihinde yatırdığı 2.832,65 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,7-Davacı tarafından yapılan toplam 3.283,20TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.626,56 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul red oranına göre 6.686,70 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,11-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,İstinaf incelemesi ile ilgili olarak;Davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan topla 31,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/03/2021