Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/612 E. 2021/83 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/612
KARAR NO : 2021/83
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2018
NUMARASI : 2015/1213 E – 2018/1271 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 19/01/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından, müvekkili aleyhine kaçak hat çekerek elektrik kullandığı iddiası ile ceza kesildiğini, söz konusu kaçak elektrik tespit tutanaklarına itiraz etmelerine rağmen taraflarına herhangi bir cevap verilmediğini, kaçak elektrik kullanımının tespitinin yanlış bulgulara dayanılarak yapıldığını, müvekkilinin tamamen bilgisi dışında çekildiği iddia edilen hattan dolayı sorumlu tutulduğunu, müvekkilinin kaçak hat çekerek elektrik kullanmadığını, n tüm itirazları reddedilince taksitlendirme protokolü ile 116.361,45 TL ödeme yaptığını, kullanmış olduğu elektriğin işyerinde bulunan elektrikli aletler ile orantılı olduğunu, bir an için kaçak elektrik kullanıldığı kabul edilse dahi hesaplamanın mevzuata olarak yapıldığını beyanla, davacı hakkında düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanaklarının iptaline, ödenen 116.361,45 TL’nin avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kaçak elektrik kullandığı tespit edilerek 05/05/2015 tarihli kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, davacının harici hat çekmek suretiyle kaçak elektrik kullandığını ve bu hususun fotoğraflanmak suretiyle belgelendiğini, bu nedenle müvekkilinin görevlilerince kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiğini, yapılan hesaplamalarda mevzuata aykırılık olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacının işyerinde tutanak öncesi kullanılan elektrik miktarı ile tutanak sonrası kullanılan elektrik miktarı arasında çok yüksek bir fark olmadığı, davacının tutanaktan sonra başkaca elektrikli aletler kullanmaya başladığı ve bunun da elektrik kullanımını artırmış olabileceği, davalı tarafça sunulan fotoğraf ve videoda kaçak elektrik kullanıldığına dair bir görüntü olmadığı, herhangi bir delil tespiti yaptırılmadığı, yalnızca davalının görevlilerince tutulan tutanak olduğu, her ne kadar tutanak mümziileri duruşmada tutanak içeriğini doğrulamışlar ise de iseler de alınan teknik bilirkişi raporu karşısında bu beyanlara itibar etmenin mümkün olmadığı ve davacının kaçak elektrik kullanmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 116.361,45 TL’nin dava tarihi olan 21/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı istinaf eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kaçak elektrik tesbiti yapıldığı sırada, görevlilerin elektriği kestiklerinde bazı elektrikli aletlerin çalışmaya devam ettiği,cihazların toplam gücünün 80250 kw olduğu, 800 VA güç kaynağından beslenmelerinin teknik olarak mümkün olmadığı ,bu yöndeki bilirkişi tesbitinin hatalı bulunduğu, kaçak tesbiti yapıldığıktan sonra harici hattın enerjisinin kesilmesinden sonra harici hatta bağlı cihazların da enerjisinin kesildiğinin tesbit edilidğini,harici hattın başka bir aboneye ait olsaydı bu konuda abone şikayetinin yapılması gerektiği,böyle bir şikayetin olmadığı,kaçak tesbit tutanağının davacı şirket yetkilisi ve avukatı taarfından imzalanmış olduğu, kacak hat bulunduğunun cevaba cevap dilekçesinin ikinci bendinde de açıklandığı, zabıt mümzilerinin beyanlarında bu harici hat bulunduğunu beyan ettiklerini ,mahkemece bu hususu dikkate almayan bilirkişi kurulu raporuna göre karar verildiği, ayrıca bilirkişi raporunda kurulu güç ve tüketim miktarının da gerçek durulma örtüşmediği .EPTHY’nin 26/b maddesine uygun olarak süre ve miktar yönünden hesaplama yapılmadığı ,müvekkili şirketin yaptığı tahakkukta mevzuata aykırılık bulunmadığı,ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydıyla kaçak elektik kullanımı yani haksız fiil sebebiyle avans faizi işletilemeyeceği ileri sürülerek,kararın kaldırılması istenmiştir.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, kaçak elektrik tespit tutanağı nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir.Somut olayda, 05/05/2015 tarihinde, fitness salonu olarak işletilen işyerinde, kaçak hat çekilmek suretiyle kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile kaçak elektrik tespit tutanağı tutulmuştur. Tutanakta, bina giriş kofrasından harici hat çekildiğinin tesbit edildiği, güç tesbiti ,fotoğraf ve CD ‘nin tutanağa eklendiği,tutanağın şirket yetkilisi tarafından imzalandığı (tanık olarak … adının yazılı olduğu), ekinde “güç tesbit tutanağı “bulunduğu, şirket temsilcisinin imzadan imtina ettiği ,davalı tarafça ,buna istinaden davacı şirket hakkında 66.032,60 TL kaçak bedeli,42.671,90 TL kaçak ek tahakkuk yapıldığı ,davacı tarafça taksitlendirme yolu ile 11.361,45 TL ödendiği görülmüştür. Mahkemece, keşif yapılmış, tutanak mümzileri duruşmada dinlenmiş, makina mühendisi, elektrik mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden alınan bilirkişi raporunda, davacının dava konusu ettiği 116.361,45 TL’ nin davalının ticari defterlerinde tahsil edilmiş göründüğü tesbit edilmiş, teknik yönlere ilişkin rapor bölümünde ve ek raporda özetle; davalı tarafça sunulan kayıt ve fotoğraflardan kaçak bir kullanım olduğunu tespit etmenin mümkün olmadığını, tanıkların beyanlarında ifade ettikleri elektriği kestiklerinde bazı elektrikli aletlerin çalışmaya devam ettiğine dair beyanlarına göre kesintisiz güç kaynağının devreye girmiş olabileceğiyle açıklanacağını, davacıya ait işyerinde tutulan kaçak elektrik tespit tutanağı öncesi ve sonrasında kullanılan elektrik miktarının benzer olduğu, tutanak sonrası (çok kısa bir süre sonra alınan ve dosyada faturaları bulunan) ilave edilen makinelerin tüketim miktarını artırmış olduğunu, davalı tarafından kaçak tüketim miktarı hesaplanırken tüm aletlerin 8 saat aktif olarak çalıştığının kabul edildiğini, söz konusu makinelerin sürekli olarak çalışması mümkün olmadığından yapılan hesaplamanın yanlış olduğunu, kaçak elektrik kullanıldığına dair bir kanaat oluşmadığını beyan etmişlerdir. Mahkemece kaçak elektrik kullanıldığının kabulü haline ilişkin olarak, hesaplama yapılması hususunda heyetten ikinci ek rapor alınmıştır. Bu ek raporda itirazlara yönelik açıklamalar yapılarak,tutanak önce ive sonrası fark olan 40 kw üzerinden 15 gün için kaçak hesabı 354,5 TL ve ek tahakkuk 2.429,-TL olarak hesaplanmıştır.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre,davacı tarafın işyerine kaçak hat çekildiği tesbit edilmiştir.Davacı şirket ,kaçak hat bulunduğunu kabul etmekle birlikte ,bunun bilgisi dışında çekildiğini,ne zaman çekildiğini bilmediklerini ,kaçak kullanım olmadığını ve davalı tarafça beyan edilen şekilde kaçak kullanım olmasının mümkün olmadığını dilekçelerinde bildirmişlerdir.Mahkemece ,yargılamada bilirkişi raporu alınmış ise de , bilirkişi kurulunca kaçak tutanağı tarihinde yürürlükte bulunan EPTHY’ne uygun olarak inceleme,değerlendirme ve hesaplama yapıldığını söyleyebilmek mümkün değildir. Tutanak içeriği ,imzacı tanık beyanları, harici hattın mevcut olduğuna ilişkin davacı tarafın da beyanları dikkate alındığında raporun teknik yönden somut olayla uyumlu olmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda , yapılan ödeme ve miktarında uyuşmazlık olmadığından, uyuşmazlığın niteliğine göre bilirkişi heyetinin makine mühendisi ile iki elektrik mühendisi bilirkişiden oluşturulması ve harici hat çekilmesi iddiası ile davacı hakkında tutanak tutulduğuna göre ,ilgili mevzuat hükümleri ve Yargıtay 3. HD ‘nin Esas No: 2020/2109 ,Karar No: 2020/3340 sayılı kararında açıklanan yöntem itibarıyla rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken,yazılı şekilde karar verilmesi usul ve hukuka olmakla ,davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/01/2021