Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/583 E. 2019/519 K. 01.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/583
KARAR NO : 2019/519
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/11/2018
NUMARASI : 2016/1040 E – 2018/1172 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 01/04/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, her hangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 5.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçelerinde özetle; kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, 6446 sayılı EPDK’nın verdiği yetki ile bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararlarının ve belirlediği tarifelerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmişlerdir.Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle kısa kararda davanın reddine karar verilmiştir.Söz konusu kararı davalılar … ve … vekili istinaf etmiştir.Davalılar vekiller istinaf dilekçelerinde özetle; dava konusu bedellerin 6719 sayılı yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre de alınması gerekli bedeller olduğunu, söz konusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiğini, davacının dava başında da haklı olmadığını, kısa karar ile gerekçeli karar arasında farklılık ve çelişki bulunduğunu, beyan ederek davanın reddine ve lehe vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesini istemişlerdir.HMK nun 355. maddesi uyarınca yapılan istinaf incelemesi sonucunda, mahkemece 15/11/2018 tarihli duruşmada verilen kısa kararda “davanın reddine” karar verilmiş iken ,gerekçeli kararda “Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi suretiyle ,gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki yaratılmıştır. HMK’nın 294. maddesinde, hükmün verilmesi ve tefhimi hususları düzenlenmiş olup, HMK’nın 298/2 maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz” şeklinde emredici düzenleme yer almaktadır. Kısa karar ile gerekçeli kararın farklı olması hususu HMK. 355 maddesine göre kamu düzerine aykırılık teşkil etmektedir. Mahkemece, bu şekilde kamu düzenine aykırı şekilde karar verildiğinden, bu haliyle de, kısa karar ve gerekçeli karar arasında oluşan çelişki nedeniyle denetlenebilir ve uygulanabilir olmaktan uzak olan yerel mahkeme kararı, Anayasa ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun emredici hükümlerine de açıkça aykırılık oluşturduğundan, bu husus HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzenine ilişkin ve re’sen dikkate alınacak hususlardan olduğundan, HMK’nın 298/2 , 355., 353. maddeleri gereğince, ilgili mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilgili mahkemeye iadesine karar verilmesi gerekmiştir..
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalı … ve … istinaf başvurlarının kabulü ile, HMK 355. ve 298/2 maddeleri uyarınca kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi sebebiyle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edenlere isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa,karar kesin olduğundan istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.. 01/04/2019