Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/539 E. 2019/650 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/539
KARAR NO : 2019/650
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2018
NUMARASI : 2017/678 E – 2018/1086 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir turizm işletmesi olduğunu, tesisin davalının müşterisi olduğunu, müvekkilinin 26/08/2003 ile 16/07/2009 tarihleri arasındaki tüketimlerinin (09/2005 ile 08/2006 dönemleri hariç) 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’na aykırı olarak sanayi tarifesi yerine ticarethane tarifesinden tahakkuk ve tahsil edildiğini, böylece müvekkilinden yasaya aykırı gelir elde edildiğini belirterek, haksız olarak yapılan tahsilatların tespiti ile bu bedellerin müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumetin Hazine ile … yöneltilmesi gerektiğini, görevden doğan zararların Hazine tarafından karşılanacağının belirlendiğini, …. ve bağlı diğer kurumların özelleştirilmeleri neticesinde bu zararların Hazine tarafından karşılanmasının mümkün olmadığını, bu nedenle …. özelleştirilmesinden sonra abonelerin harcamalarının ait oldukları abone grubunun tarifesine göre hesaplanmaya başladığını, bu durumdan müvekkilinin sorumlu olmadığını, davanın İdari Yargı’da açılması gerektiğini, mahkemenin görevsiz olduğunu aksi halde ise husumet yokluğundan reddi gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece ilk yapılan yargılama sonunda, davacının 18/07/2003 tarihinden 25/12/2003 tarihine kadar sanayi tek terim tarifesinden ücret ödediği, 25/12/2003 tarihinden 12/07/2006 tarihine kadar Turizm Teşvik Belgeli Sanayi tarifesinden, geriye kalan diğer zamanlarda ise 2009/07 dönemine kadar ticarethane tarifesinden ödeme yaptığı, tedarik edilen faturalar kapsamında yapılan hesaplamaya göre davacının tarife değişikliği nedeniyle fazlaca ödediği miktarın 61.232,05-TL olduğu yönünde bilirkişinin görüş bildirdiği, Turizm Teşvik Kanunu’nun 16.maddesi yürürlükte olmakla birlikte, Bakanlar Kurulu’nun 24/05/2010 tarihli Turizm Belgeli Yatırım ve İşletmelere Elektrik Enerjisi Desteği Hakkında Kararının 29/06/2010 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu kararda Kültür ve Turizm Bakanlığından “Turizm Yatırım Belgesi” veya “Turizm İşletme Belgesi” almış yatırım ve işletmelerin tükettikleri elektrik enerjisi bedellerinin bir kısmının bütçeden karşılanmasının usul ve esaslarının düzenlendiği,kararın 16/07/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğinin bu kararın 8. maddesinde öngörüldüğü, davacının talebinin ise Bakanlar Kurulu’nun 24/05/2010 tarihli kararının geçerli olacağı 16/07/2009 tarihinden önceki 26/08/2003-16/07/2009 tarihleri arasındaki (05.2005 – 08.2006 dönemleri hariç) enerji bedellerine ilişkin olduğu belirlenmiş olmakla Turizm Teşvik Kanunu’nun 16. maddesine aykırı olarak yüksek tarifeden tahsil olunan ve bilirkişi heyetince hesap edilen 61.232,05 TL enerji bedelinin davalıdan avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği gerekçesi ile “Davanın kabulü ile 61.232,05 TL’nin 5.000,00 TL’sinin dava bakiye kısım ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan inceleme sonunda 07.03.2017 tarih ve 2017/481 E- 2017/745 K. sayılı kararımızla “davacı şirketin dosyaya fotokopisi ibraz edilen Turizmi Teşvik Belgesinin, dava konusu edilen dönemler itibarıyla geçerli olup olmadığı, davacıya herhangi bir destek ödemesi yapılıp yapılmadığına dair, esasa ilişkin bu delillerin hiç toplanmaması ve karar gerekçesinde hiç tartışılmaması HMK 353/1-a-6 maddesine aykırılık teşkil ettiğinden davalı tarafın yerinde görülen istinaf talebinin kabulüne,bu karar şekline göre davacı tarafın diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine” karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından dairemiz iade kararından sonra açılan duruşmalar ile eksiklik belirtilen eksiklik giderilmiş, bilirkişiden her bir fatura yönünden son ödeme tarihlerine göre ayrı ayrı fazla tahsil edilen bedeller yönünden ek rapor alınmıştır.İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; Turizm Teşvik Kanunu’nun 16. maddesine aykırı olarak yüksek tarifeden tahsil olunan ve bilirkişi heyetince hesap edilen 61.232,05 TL’nin her bir fatura yönünden ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm fıkrasında her bir fatura yönünden ödeme tarihleri belirtilmiştir.Karara karşı davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; husumetin müvekkili şirkete değil, Hazine’ye yöneltilmesi gerektiğini, davanın TEDAŞ yönetim kurulu kararı gereği uygulanan işleme dayalı olması nedeniyle idari yargı yerinin görevli olduğunu, belirsiz alacak davası açılmasının usulen mümkün olmadığını,kararın eksik incelemeye dayalı verildiğini, bilirkişi rapor ve ek raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, Hazine Müsteşarlığının 14.05.2004 tarihli yazısı ile 02.04.2004 tarihinden sonraki görev zararlarının Hazine Müsteşarlığı bütçesinden karşılanma olanağının kalmadığının bildirildiğini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 14.7.2005 tarih ve 518 sayılı kararı ile de Turizm Teşvik Yasası ile getirilen indirimli tarife uygulamasının kaldırıldığını, ticarethane tarifesinin uygulanması esasının getirildiğini, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23.maddesi doğrultusunda hatalı tahakkuk olduğunu iddia eden abonenin faturaya son ödeme tarihine kadar itiraz etmesi gerekirken itiraz etmediğini, davacının öncelikle ihtirazi kayıtla ödeme yaptığını da ispatlaması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Dava; Turizm Teşvik Belgesine sahip işletmenin, dava dilekçesinde talep edilen dönemler arasında kullandığı elektriğin bedelinin 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu’nun 16. maddesine aykırı şekilde ticarethane tarifesi üzerinden ücretlendirilerek davacı aboneden fazla para tahsil edildiği gerekçesiyle açılmış istirdat istemine ilişkindir.Uyuşmazlığa ilişkin mevzuat hükümleri incelendiğinde, 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 16. maddesi “Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler” hükmünü içermektedir. Ancak, 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1. maddesinde, “Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanuna tabi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tabi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticari indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz. Bakanlar Kurulu birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkilidir. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce üçüncü fıkrada belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31/12/2001 tarihinden itibaren son verilir.”şeklinde düzenleme yapılarak 31.12.2001 tarihinden itibaren Kanunda sayılan istisnalar dışında indirimli tarife uygulamalarına son verilmiş ve muafiyetler konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.Bunun üzerine, Bakanlar Kurulunun 23.05.2002 gün ve 24763 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 12/4/2002 gün ve 2002/4100 sayılı Kararı ile indirimli tarifeden yararlanacak kişi ve kurumlar düzenlenmiş, adı geçen kararının 2. maddesinin (b) bendinde 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca turizm belgeli yatırım ve işletmelerin de indirimli tarifeden yararlanacağı kararlaştırılmıştır. Bakanlar Kurulunun 29.06.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 24.05.2010 tarih ve 2010/478 sayılı kararında ise; 12.04.2002 tarih ve 2002/4100 sayılı Kararnameye ekli kararın turizm belgeli yatırım ve işletmelerle ilgili olan 2. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yürürlükten kaldırılarak, Kültür ve Turizm Bakanlığından Turizm Yatırım Belgesi veya Turizm İşletme Belgesi almış olan yatırım veya işletmelerin tükettikleri elektrik enerjisi bedellerinin bir kısmının bütçeden karşılanmasının esasları düzenlenmiştir. 2010/478 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 8. maddesinde ise kararın 16/07/2009 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.Yukarıda açıklanan tüm bu düzenlemeler göstermektedir ki; Bakanlar Kurulunun 2002/4100 sayılı kararı ile turizm belgeli yatırım ve işletmelerin indirimli tarifeden yararlanacakları kararlaştırılmış iken, 16.07.2009 tarihinde yürürlüğe giren 2010/478 sayılı kararla turizm işletmeleri hakkındaki indirimli tarife uygulaması yürürlükten kaldırılarak, turizm belgeli yatırım ve işletmelere yaptıkları elektrik enerjisi sarfiyatının bir kısmının enerji desteği olarak ödenmesi kararlaştırılmıştır.Davalı tarafın istinaf sebepleri yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında incelendiğinde, davacı tarafça husumetin Hazineye yöneltilmesi ileri sürülmüş ise de, dava konusu edilen alacağın ait olduğu dönemler itibarıyla, yukarıda açıklanan Bakanlar Kurulu kararına göre yüksek tarifeden tahsil olunan enerji bedellerini tahsil eden tedarikçi şirket olan davalıya husumetin yöneltilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bu itibarla; davacının turizmi teşvik belgesinin talep edilen dönemler için geçerli olduğu, Turizm Teşvik Kanunu’nun 16. maddesine aykırı olarak yüksek tarifeden tahsil olunduğu ve dava konusu dönem için davacıya herhangi bir katkı ödemesi yapılmadığı da anlaşıldığından dosya kapsamı, delil durumu, ilk derece mahkemesi kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 4.182,76 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.045,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.137,07 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/04/2019