Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/500
KARAR NO: 2021/118
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2018
NUMARASI: 2016/302 E – 2018/630 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 21/01/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalandığını, ekte gönderilen faturanın zamanında ödenmemesi ve eksik ödenmesi üzerine davalı aleyhine 13/01/2015 tarihinde İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi yapıldığını, takip sonrası 15.300,17-TL borç oluştuğunu, Aralık-2014 tarihli faturaya uygulanan indirim oranının değişiklik göstermesinin nedeni doğalgaza Ekim 2014 tarihinde zam gelmesinden kaynaklandığını ve bu durumun taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirtildiğini, Ekim 2014’den önce davalı faturalarına %19,3 indirim uygulanırken doğalgaz zammı sonucunda indirim oranı %16,23 olarak revize edildiğini, bu borç için İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya üzerinden takip başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu, davalının itirazının yasal mevzuata ve taraflar arasında imzalanan sözleşmeye aykırı olduğunu, itirazın iptaline, davalı aleyhine itiraza konu meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;avacının davalıya sözleşme gereği aktif enerji birim fiyatına %19,3 indirim uygulayacağını, 15/01/2015 tarihli Aralık-2014 dönemine ait 582.345,71-TL bedelli elektrik faturasının davalıya 15/01/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının faturayı kısmen kabul etmeyip itiraz ettiğini, davacının %19,3 yerine %15 indirim uygulayarak faturayı 15.300,17-TL fazla düzenlediğini belirterek davacının beyanının davalının cevap dilekçesini teyit ettiğini, enerji birim fiyatındaki artışın faturaya yansımasına itiraz etmediklerini sözleşmede kararlaştırılan indirim oranının enerji maliyeti ile ilgisi olmadığını, daha düşük oran uygulanmasına itiraz ettiklerini davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; “davacının %19,3 yerine %15 indirim uygulayarak faturayı 15.300,17 TL fazla düzenlediğini belirterek davacının beyanının davalının cevap dilekçes ile teyit ettiğini, enerji birim fiyatındaki artışın faturaya yansımasına itiraz etmediklerini, sözleşmede kararlaştırılan indirim oranının enerji maliyeti ile ilgisi olmadığını, daha düşük oran uygulanmasına itiraz ettiklerini ve dosyanın incelenmesi için bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, davacının icra takip tarihi itibariyle davacının asıl alacağı 2.185,18-TL, gecikme zammı (26/01/2015-19/02/2016) 331,87-TL, gecikme zammının KDV’si 59,74-TL, davacının toplam alacağı 2.576,79-TL, (icra takibi incelendiğinde işlemiş faizin 190,90-TL talep edildiği, talebe bağlılık gereği) dolayısıyla davacının icra takip tarihi itibariyle alacağı 2.185,18-TL asıl alacak ve 190,90-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.376,08-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği” gerekçesiyle anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 2.185,18-TL asıl alacak ve 190,90-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.376,08-TL üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip talebi gibi devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatı 475,21-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle, Aralık 2014 tarihli faturalara uygulanan indirim oranının değişiklik göstermesinin nedenin doğalgaza Ekim 2014 tarihi itibari ile zam gelmiş olması olduğunu, elektrik üretiminin doğalgaz artışına endeksli olması Kasım 2014 döneminde beşinci maddede belirtilen hesaplama tabloları ve iskonto oranları kullanılacakken, indirim oranı dilekçelerinde gösterdikleri tablodan görüleceği üzere %16,23 iskonto kullanılarak faturalandırıldığını, bu iskontonun karşılık geldiği birim fiyat 0,18288 TL olarak gözüktüğünü, bilirkişinin hesabındaki farklılık oluşmasının nedeninin revize oranının hesaplarken zam oranından EPDK nın uygulamada uyguladığı ve bilirkişi tarafından tespit edilen oranı çıkartarak %0,3.. ü revize yapılması gereken oran olarak tespit etmiş olmasının hatalı olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 15.maddesi “ Taraflar arasında, iş bu sözleşme sebebi ile çıkabilecek her türlü uyuşmazlıkta Tedarikçinin defter ve kayıtları kesin delil olarak kabul edilecektir.” hükmü uyarınca müvekkilinin defterleri ve kayıtlarının kesin delil niteliğinde olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak reddedilen kısımlar yönünden de yeniden inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle, bilirkişi raporu ve rapor doğrultusunda verilen kararın “sözleşmeler hukuku”, “sözleşme serbestisi” ilkesine aykırı olduğunu, enerji birim maliyetindeki artış faturaya yansıtılacağına itirazlarını olmadığını, ancak doğal gaz zammı ve maliyeti arttıran faktörler ne olursa olsun sözleşme ile kararlaştırılımış indirim oranını davacı tek başına değiştiremeyeceğini, sözleşmede bu durumun istisnasının dahi kararlaştırıldığını, sözleşmenin 8.1.3 maddelerinde müvekkilinin öngörülenden fazla enerji tüketir ise ancak o zaman davacının indirim oranında değişikliğe gidebileceğini, davacının bu yönde bir iddiası olmadığını, bunun dışında indirim oranınğn doğalgaza zam gelse de gelmese de sabit olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan indirim oranının enerji maliyeti ile alakası olmadığını, davacının indirim oranını keyfi değiştirmek sureti ile maliyet artışının üstüne de artış koyduğunu, karlılığını tek taraflı tasarruf ile arttırdığını, bu hususlara rapor ve gerekçeli kararda açıklama getirilmediğin ileri sürüştür. Dava davacının davalı şirkete elektrik satışından kaynaklanan piyasa maliyetleri adı altında tahakkuk ettirdiği faturalardan kaynaklı alacağının tahsili istemiyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında alacaklı … A.Ş. tarafından, borçlu … A.Ş. aleyhine 15.300,17-TL asıl alacak, 190,90-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.491,07-TL alacağın tahsili için 19/02/2016 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, ödeme emrinin 11/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlununda süresi içinde 01/03/2016 tarihinde takip dayanağı borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davalının istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede; 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 3.560,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından istinaf edilen davanın değeri 2.376,08TL olup, miktar itibariyle kesindir.. Davalı taraf davacı taraftan önce istinaf yoluna başvurmuş olduğundan talebi katılma yoluyla istinaf olarak da değerlendirilemez. Bu nedenle davalının istinaf dilekçesinin HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davacının istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı yönünden ise; dosyadaki bilgi ve belgelere göre, taraflar arasında indirim oranını revize eden ek protokol bulunmamaktadır.Bu durumda bir ek protokol olmamasına rağmen bilirkişinin dosyaya sunduğu raporunda taraflar arasında yapılan sözleşmenin 8.1.1 ve 5.maddesine göre elektrik birim fiyatlarına yansıtılan kalemleri davalının ödemesi gerektiği yönündeki dosya kapsamına ve mevzuata uygun düşmeyen hukuki tespiti benimsenerek karar verilmesi usul ve hukuka aykırı görülmüştür. Zira, taraflar arasındaki mevcut sözleşme uyarınca,davacının sözleşmedeki düzenleme ile bağlı ve sınırlı uygulama yapması gerektiği, elektrik birim fiyatlarına yansıtılan artışlar sebebiyle indirim oranının sözleşmede kararlaştırılanın aksine eksik olarak uygulamasının yasal ve sözleşmesel dayanağının bulunmadığı, bu sebeple davanın tümden reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış ise de davalının istinaf talebinin kesinlik sınırında olması ve katılma yoluyla istinaf olarak kabul edilememesi nedeniyle bu hususta düzeltme yapma imkanı bulunmadığından davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu itibarla, davalı istinaf dilekçesinin, HMK’nın 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, davacının istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine, Davalı istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye14,90 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/01/2021