Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/495 E. 2021/119 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/495
KARAR NO: 2021/119
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/12/2018
NUMARASI: 2016/1035 E – 2018/874 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 21/01/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait iş yerinin … numaralı elektrik abonesi olduğunu, 2013 yılında çıkan yangında davacının kuruma başvurarak sayacın yanması nedeniyle değiştirilmesini talep ettiğini, davalının gerekli incelemeyi yaparak bu dönem için davacı adına borç olmadığına dair fatura düzenlediğini, ancak mayıs 2016 tarihinde davalı tarafından yapılan inceleme sonucunda eksik tüketim yapıldığı belirtilerek 65.288 kwh ilave tüketim hesabı yapıldığını, eksik ödendiği iddia edilen 42.143,30 TL bedelin 2016 yılı nisan ayı faturası ile müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin yasal süresinde faturaya itiraz ettiğini ancak itirazın reddedildiğini, müvekkilinin elektriğiinn kesilmemesi için bedeli taksitler halinde ödediğini, müvekkiline fahiş tutarda ilave tüketim bedeli yansıtılmış olduğunu, değiştirilen sayacın eksik tüketim kaydedip kaydetmediği hususunun tespit edilmesinin gerektiğini belirterek müvekkili tarfından ödenmiş olan 42.143,30 TL bedelin ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının iş yerinde kurulu bulunan tesisatta müvekkili tarafından yapılan kontrolde davacının fatura gelmediği talebi doğrultusunda sayacın söküldüğünü, yapılan incelemede 18/05/2013 – 16/04/2014 tarihleri arasındaki tüketim kayıtlarının düşük olduğu, yeni sayaç takıldıktan sonraki tüketimin yüksekliği nedeniyle yönetmelik kapsamında 65.288 kwh ilave tüketim hesaplanarak 2016/04 faturasına yansıtıldığını, davacının ilave tüketim bedeline yönelik itirazı doğrultusunda yapılan incelemede herhangi bir hata olmadığının tespit edildiği, müvekkilinin yaptığı işlem ve tahakkukun elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliği hükümlerine uygun olduğunu, davacının ödemeleri yaparken ihtirazi kayıt ileri sürmediğini, bu nedenle bu bedelin istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; “davacının işyerinde kurulu tesisat ile davalının elektrik abonesi olduğu, işyerinde çıkan yangın sonucunda sayacın değiştirildiği, davalı tarafından yapılan inceleme ve tespitler sonucunda eski sayaç ile yeni sayaç arasında tüketim tutarları bakımından büyük fark bulunduğu tespit edilerek Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 14.maddesi hükmü kapsamında ilave tüketim tahakkuk ettirilerek davacının 2016/4 dönem faturasına yansıtıldığı, davacı tarafından ilave tüketim bedelinin taksitler halinde davalıya ödenmiş olduğu, bilirkişi kurulu raporu ile de tespit edildiği üzere, yüksek miktardaki tüketim farkı nedeniyle davacının iş yerinde bulunan önceki sayacın eksik tüketim kaydettiği, bu nedenle davalı tarafından ilave tüketim bedeli hesaplanarak tahakkuk ettirildiği, davalının tahakkuk ettirdiği ilave tüketim miktarı ve bedelinin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 14.maddesi hükmüne uygun olduğu” gerekçesiyle davanın davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, 2013 yılında müvekkilinin sahibi olduğu iş yerinde yangın çıktığını, yangın sonucunda elektrik sayacı yandığını ve müvekkilinin iyi niyetli bir şekilde davalı şirketten sayacın değiştirilmesini talep ettiğini, şirketin yaptığı incelemeler sonucunda müvekkilinin borcu olmadığına karar verdiğini ve hatta 2014 Nisan ayı içerisinde müvekkiline şirkete borcunun olmadığına dair fatura düzenleyerek teslim ettiğini, faturaya dosyaya sunduklarını, müvekkilinin 18/05/2013 ile 16/04/2014 tarihleri arasında faturalarını eksiksiz olarak ödediği halde bu dönemler için fahiş rakamlar ile ilave tüketim bedeli yansıtılmasının hayatın olağan akışında aykırıl olduğunu, müvekkilinin lokanta işiyle uğraştığı döneme denk geldiğini, dönemsel olarak iş yerinin kapalı olduğu ve yalnızca güvenlik görevlilerinin bulunduğu bir dönemde yıllık ortalamanın en düşük fatura ile tahakkuk edildiği aylar olduğunu, bilirkişi raporunda bahse konu dönemlerde fatura ödenip ödenmediğine ilişkin hiçbir inceleme yapılmadığını, değiştirilen sayacın eksik tüketim kaydedip kaydetmediği, eksik tüketim kaydetmiş olsa dahi tüketim oranının yüzdelik değerinin tespit edilemediğini, ayrıca sayacın göstermiş olduğu tüketimin sağlam sayacın göstermiş olduğu tüketimden kaç kat fazla olduğunun ortaya çıkarılması gerektiğini, bilirkişi raporunda ortalama kullanılan KW ortalaması alınırken 2015 dönemi ve 2016 dönemi baz alındığını, sayaç arızasından önceki dönemin hiçbir şekilde hesaplamaya dahil edilmediğini, 2013 dönemi öncesinde kullanılan KW hesabının da rapora dahil edilmesi gerektiğini, davalı tarafın kendi kusurundan meydana gelen hatalı işlem neticesinde, davacının fakirleşmesine sebebiyet verilerek sebepsiz zenginleşmenin meydana geldiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava; arızalı sayaç nedeniyle tahakkuk ettirilen ek tüketim faturaları nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacıya ait mahalde bulunan sayacın davacının başvurusu üzerine 16.04b2014 tarihinde söküldüğü, yapılan incelemelerde sayacın 18.03.2013- 16.04.2014 tarihleri arasında tüketimleri eksik kaydettiğinin saptanarak eksik tüketimin 2016/4 dönem faturasına eklenmiş olduğu, bilirkişi tarafından Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 14.maddesi uyarınca yeni sayaç takıldıktan sonra önceki dönemlere ait sağlıklı ölçülmüş geçmiş dönem faturası olmadığından yeni sayaç takıldıktan sonraki ikin dönem faturalarına göre hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf bahse konu dönem için faturaları ödediğini ileri sürmüş ise de belirtilen ödemeler sayacın eksik kayıt yaptığı dönemde kaydedilen verilere göre hesaplanarak tahakkuk ettirildiği, sayaç arızasının tespitinden sonra belirtilen faturaları ise ek tüketim faturası olduğu, dönemsel kullanılma iddialarının kanıtlanamadığı, yapılan incelemelerin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/01/2021