Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/49 E. 2020/1925 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/49
KARAR NO : 2020/1925
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2017
NUMARASI : 2015/868 E – 2017/970 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının işyerinde bulunan 3143103 nolu tesisata ilişkin elektrik faturalarını düzenli olarak ödediğini, 19/02/2014 tarihinde davacının işyerine gelen davalı şirket çalışanlarının, işyerinde bulunan sayacı, … marka 2014 model, 51018603 nolu sayaç ile değiştirerek buna ilişkin tutanak düzenlediklerini, akabinde, önceki sayacın arızalı olduğu gerekçesiyle 19/02/2014 tarihli “Kaçak/ Usûlsüz Elektrik Tespit Tutanağı” tanzim ettiklerini, bu tutanak baz alınarak 11.324,70 TL kaçak elektrik faturası ile 71.751,20 TL eksik tüketim faturası tahakkuk ettirildiğini, kurum işlerinin haksız ve hatalı olduğunu, davacının işyerinde bulunan sayaca müdahale edildiğine ilişkin bir tespit yapılmadığını, bu konuda “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun, akredite bir laboratuvar sonucu bulunmadığını , tespit edilen eksik tüketim bedelinde de hata bulunduğunu beyanla, işyerindeki elektriğin kesilmesine ilişkin işlemin tedbiren durdurulmasına, davacının, abonesi olduğu … nolu tesisatla ilgili olarak şimdilik 50.000,00 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu,belirsiz alacak davası açılamayacağını,dava değerinin belli olduğunu,ayrıca zamanaşımı itirazlarının da bulunduğunu belirterek , esasa ilişkin olarak davacının işyerinde bulunan sayacın; “Sayaç Değiştirme Tutanağı” ile sökülerek laboratuvar muayenesine gönderildiğini, yapılan kontrolde; sayacın gövde kapağına, açılma ikaz anahtarı yapıştırılmak sureti ile devredışı bırakıldığının, sayaç içerisinde R ve T gerilim uçlarına uzaktan kumanda devresi bağlandığının tespit edildiğini, bu nedenle, yönetmeliğe uygun olarak kaçak elektrik işleminin yapıldığını, tahakkuk ettirilen bedelin yönetmeliğe uygun olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi sunarak davadaki taleplerini 20.000,00 TL arttırdıklarını bildirerek,ayrıca davaya konu bedeli ödediklerini ve davaya istirdat davası olarak devam ettiklerini bildirmiş, ıslah harcını yatırmıştır.Mahkemece ,alınan bilirkişi kök ve ek raporunda, davacının elektrik borcunun 12.991,19 TL olduğunu, davalının Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine ve 29/12/2005 tarih ve 622 sayılı EPDK Kurul kararına aykırı olarak tahakkuk ettirdiği 83.075,90 TL’ nin, 70.084,71 TL’ sinden borçlu olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.Daha sonra davalı kurumdan ödeme belgelerinin celbi istenildiğinde,davalıkurum tarafından ek sik tüketim bedelinin 46.035,00 TL olarak 06/04/2015 tarihli komisyon kararı ile düzeltildiğini,ödemelerin 11.324,00 TL kaçak tüketim,46.035,00 TL kaçak ek tüketim bedeli olarak icra dosyasına 09/09/2015 tarihinde ödendiği bildirilmiş,davacı vekili bu kez 10/11/2017 tarihli celsede, ıslah dilekçesinde arttırma taleplerini hatalı bildirdiklerini,ödedikleri ve istirdata konu edilen tutarın toplam 57.359,70 TL olduğunu,bu tutarın 09/09/2015 tarihinden itibaren faiziyle istirdadını talep ettiklerini bildirmiştir.Mahkeme,alınan bilirkişi raporunda , davacının elektrik borcunun 12.991,19 TL olduğu,buna göre davalının 29/12/2005 tarih ve 622 asyılı EPDK kurul kararı uyarınca tahakkuk ettirdiği 83.075,90-TL’ nin, 70.084,71 TL’ sinden davacının borçlu olmadığının belirlendiği, davacının ödeme belgelerinin celbi sırasında, 11.324,70 TL tutarında tahakkuk eden kaçak elektrik kullanım bedeli ile 71.751,20 TL tutarında kaçak ek tahakkuk bedeline dair tahakkuklardan 06/04/2015 tarihli 648 sayılı komisyon kararı ile kaçak ek tahakkuk bedelinin 46.035,00 TL olarak yeniden düzenlendiği, 46.035,00 TL tutarındaki kaçak ek tahakkuk bedeli tam olarak ödenmediğinden, mahsuplaşma sonrasında kalan bedel, Gaziosmanpaşa…. İcra Müdürlüğünün … esas numarası ile icra takibine alındığı ve icra dosyasına 09/09/2015 tarihinde ödendiği bildirildiği, davacının dava ve ıslah dilekçesi, 10/11/2017 tarihli 7 nolu celse beyanı ve hükme elverişli bilirkişi raporu gereğince davacının fatura bedelinin 57.359,70 TL’sinden borçlu olmadığı gerekçesiyle ; “Asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile, 57.359,70-TL’nin 09/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine”karar verilmiştir.Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;hükmedayanak bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu,dava konusu ek tüketim tutarının davalı komisyon kararı ile 46.035,00 TLolarak düzeltildiğini,davacının ıslahla fazla talep ettiği miktarı tekrar azaltamayacağını,bu nedenle ıslaha konu bakiye kısım için davanın reddi ile davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini,ayrıca yeniden bilirkişi incelemesi yapılması yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava açıldıktan sonra 71.751,20 TL tutarında kaçak ek tahakkuk bedelinin 06/04/2015 tarihli 648 sayılı komisyon kararı ile 46.035,00 TL olarak yeniden düzenlendiği,bu durumda kaçak ek tahakkuk bedeli yönünden davalının davaya sebebiyet verdiği , her iki tutanak arasındaki farktan hesaplamalara göre belirlenen davacının borçlu olmadığı kısım için de davanın konusunun kalmadığı açıktır.Davalı bu kısım için davaya sebebiyet verdiğinden karşı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumludur.Davacı davadaki talebini 20.000 TL arttırarak ıslah harcını yatırmış isede,davanın bu anlamda belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu ,talebin talep arttırma beyanı niteliğinde kabul edilmesi gerektiği,arttırlan talep yönünden gerek kurum ve gerekse icra dosyasından davalı kuruma yapılan ödemeler yönünden istirdata dönen talep açısından ödeme miktarlarının davalı kurum tarafından bildirilmesinden sonra, ödenen kısımların netliğe kavuştuğu,davacının da talep arttırma beyanında düzeltme yaptığı açıktır.Kaldıki davacının borçlu olduğu tutar bilirkişi raporu ile 12.991,19 TL.olduğundan,davalının komisyon düzletme kararı ile dava konusu tahakkukların bir kısmının konusunun kalmadığı ve buna da davalının sebebiyet verdiği gözetildiğinde, davacının istirdata konu davasının kabul edilmesinde hukuk ve usule aykırılık görülmemiştir.Bilirkişi raporu ilgili yönetmelik ve mevzuta uygun taraf,mahkeme ve yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Yeni bir bilirkişi incelemesinin davaya katkı sağlamayacağı açıktır.Buna dair dair davalı istinafı yerinde görülmemiştir.Ancak komisyon kararı ile düzeltilen kısım açısından davacının borçlu olmadığı miktara denk gelen bölüm yönünden davanın konusu kalmamakla birlikte ayrıca davalı davaya sebebiyet verdiğinden, konusuz kalan kısım için davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği de gözetilerek,davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile karar sadece konusuz kalan kısım yönünden HMK 353/1b-2.madde gereği düzeltilerek(kabul edilen kısım baki kalmak kaydıyla, konusuz kalan miktar yönünden konusuz kalma kararı da hükme eklenerek)yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1b-2.madde gereği karar düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Davada konusu kalmayan 12.640,30 TL yönünden karar verilmesine yer olmadığına,2-Asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 57.359,70-TL’nin 09/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 3.918,24-TL harçtan peşin alınan 1.196,88-TL (peşin+ıslah) harcın mahsubu ile bakiye 2.721,36-TL harcın davalı tarafça 03/09/2018 tarihinde yatırıldığı anlaşıldığından ,davalıdan alınan harcın mahsubu ile yeniden alınmasına yer olmadığına,4- Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 1.196,88 TL (peşin+ıslah) peşin nispi harcın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 500-TL bilirkişi ücreti, 219,10-TL davetiye gideri, 27,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 746,80-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,6-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 6.660,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,7-Konusu kalmayan kısım yönünden davalı davaya sebebiyet verdiğinden davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı bakiyelerinin talep halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu 74,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/12/2020