Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/472 E. 2021/158 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/472
KARAR NO : 2021/158
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2018
NUMARASI : 2018/359 E – 2018/1277 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/01/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, yöneticisi olduğu dava dışı …A.Ş.’ne ait olan faturaları ödememesi üzerine, aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığı.takipte borca kötü niyetle itiraz ettiği ,bu durumun şirket yöneticilerinin sorumluluğunu doğurduğunu ileri sürerek, davalı yanın icra takibine ilişkin, borca itirazının iptaline takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin konusunun …Anonim Şirketi ile davacı tarafın aralarında kurmuş oldukları ilişkiden kaynaklı olduğu ,davacı ile davalı … arasında sözleşme imzalanmamış olduğu ileri sürülerek , davanın reddi ile, davacının % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, açılan dava itirazın iptali davası olup davacı taraf Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası ile … A.Ş. ‘nin ödenmeyen gecikmiş Enerji bedeline ilişkin faturaların tahsili için icra takibi başlattığı, ödeme emrinde borçlu olarak … gösterilmiş ise de davalının abonelik sözleşmesinin tarafı olmadığı, faturalardan şahsen sorumluluğunun bulunmadığı ve davalının pasif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.Kararı istinaf eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı yanın, yöneticisi ve yetkilisi olduğu şirkete ait 33 adet faturayı ödememesi üzerine, aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığı, davalının … Anonim Şirketi’nin yönetim kurulu başkanı ve yetkilisi olduğu, İTO sorgusunda şirketin sicil kaydının kapalı olduğunun görüldüğü, söz konusu şirket tasfiye olsaydı tüm borçların tasfiyesinin mümkün olacağı, bunun yerine şirketin yöneticisi ve yetkilisi olan davalının kişisel kusur işleyerek tasfiye yoluna gitmemiş olduğu, bunun yerine sicil kaydının resen kapatıldığı, davalının kusuruyla alacaklara zarar verdiğinden TTK Md.553 ve diğer hükümler uyarınca sorumlu bulunduğu, mahkemenin davalının abonelik sözleşmesinin tarafı olmadığı, faturalardan şahsen sorumluluğunun bulunmadığı ve davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığından bahisle husumet nedeniyle davanın reddine karar verdiğini, halbuki olayda TTK 553 vd. maddelerinin uygulama alanı bulunduğu, bu nedenle de şirket ticari defterlerini inceleyerek şirket yönetiminde ve tasfiyesinde kusur tespiti yapmadığı, şirket yöneticisinin yasal yükümlülükleri yerine getirmeyerek resen terkine neden olmasının başlı başına bir kusur olduğu, kusursuzluğu ispat yükünün de davalıda olduğu, öte yandan kusurlu ve kötü yönetimleri ile anonim şirketin faaliyetini durdurmasına ve bunun sonucunda ortaklık aleyhine takip yapan alacaklının alacağını tahsil edememesine neden olan yönetim kurulu üyelerinin alacaklıya karşı doğrudan doğruya sorumlu olduğu,Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğu, yöneticinin ödeme imkanı varken kusurlu davranarak borç ödememesinin , TTK 553 maddesine uygulama olanağı verdiği, sonradan şirketin iflasının dahi yöneticinin kusuruna dayalı doğmuş bulunan sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı ileri sürülerek,kararın kaldırılması istenmiştir….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,anonim şirketin elektrik borcu sebebiyle davalı yönetim kurulu üyesi aleyhine yapılan ilamsız takipte ,borca itirazın iptali talebine ilişkindir.Başlatılan icra takibi , … A.Ş. ‘ na ait olan faturaların ödenmemesinden kaynaklı olduğu anlaşılmaktadır.Takip ,doğrudan yönetim kurulu başkanı/üyesi olduğu beyan edilen davalıya karşı yapılmıştır.Kural olarak , davacı takibini A.Ş.’ye yöneltmeli, alacağına kavuşamadığı takdirde yönetim kurulu üyelerine yöneltmelidir. Ancak ,davacı vekilince ,şirketin İTO kaydında sicil kaydının kapalı olduğu bildirilmiştir.Mahkemece ,borcun ait olduğu bildirilen şirketin sicil kayıtlarının celbi ile ,faal ,tasfiye halinde veya müflis olup olmadığının ,resen sicilden terkin edilmişse bu hususun tesbiti zorunludur.Buna göre şirketin yeniden ihyası gerekip gerekmediği veya yönetim kurulu üyelerinin sorumluluk durumunun değerlendirilmesi gerekirken, sadece abone sözleşmesinde davalının taraf olmadığı gerekçesiyle husumetten red kararı verilmesi eksik incelemeye dayalıdır.Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/01/2021