Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/468 E. 2021/504 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/468
KARAR NO : 2021/504
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2018
NUMARASI: 2017/347 E – 2018/923 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 23/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; davalı kurumun Avcılar 1.Bölge Müdürlüğü tarafından … abone nolu davacı müvekkiline ait işyerindeki 52076201 nolu sayaç tesisatında kaçak elektrik kullandığı gerekçesi ile 10/03/2014 tari- hinde tutanak tutulduğunu, 44.082,40-TL kaçak elektrik bedeli ve gecikme cezası tahakkuk ettirildiğini, davacı müvekkilinin 23/06/2014 tarihli, 8376 sayılı dilekçesi ile ve 09/07/2014 tarihli, 9667 sayılı dilekçesi ile itirazda bulunduğunu, davalı kurumun 25/06/2014 tarihli işlemiyle henüz itirazın karara bağlanmadığını ancak müvekkilinin elektriğinin kesildiğini, müvekkilinin yaptığı 23/06/2014 tarih ve 8376 sayılı itirazının 10/07/2014 tarihli yazı ile 09/07/2014 tarih ve 9667 sayılı itirazının 31/07/2014 tarihli yazı ile hiçbir gerekçe göstermeden hukuka aykırı olarak reddedildiğini, bu yazıların en son 13/08/2014 tarihinde müvekkilinin eline geçtiğini, müvekkilinin 01/02/2014 tarihinde, olay konusu sayacın bulunduğu yeri yeni kiraladığını, 26/02/2014 tarihinde işe başladığını, 04/03/2014 tarihinde vergi yoklaması geçirdiğini, 06/03/2014 tarihinde davalı kurum ile sözleşme imzalayarak elektrik abonesi olduğunu, davacı müvekkilinin kaçak elektrik tespit tutanağında ortaya çıkarılan kaçak bağlantıyı yapmadığını ve kaçak bağlantı ile bir ilgisi bulunmadığını, 06/03/2014 tarihinden itibaren söz konusu yerde çalışmaya başladığını ve takılı sayaç üzerinden elektrik kullanmaya başladığını, işletmesinde bulunan 4 adet makineden dolayı normal şartlar altında ayda 4.000,00-TL civarında bir elektrik enerjisine ihtiyaç duyulduğunu, müvekkiline gelen faturaların zaten bu rakamın altında olmadığını, bu nedenle herhangi bir olağandışılık göstermediğini ve kaçak bağlantıyı fark edemediğini, müvekkilinin yapmadığı bir bağlantı nedeni ile kendisine kaçak uygulaması yapılarak cezalandırılmasının haksızlık olduğunu beyanla öncelikle dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren elektriğin kesilmemesini, yargılama sonunda davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, husumet, görev ve hak düşürücü süre yönünden itirazda bulunmuş, devamla işbu davanın her iki tarafın ticari işletmesine ilişkin olması hasebiyle Ticaret mahkemelerinin olduğunu, 08.05.2014 tarih … sayılı Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Kaçak Elektrik Enerjisi Tüketimi” başlıklı 26. Maddesi gereğince müvekkili şirket çalışanlarınca anılan mahalde 10.05.2014 tarihinde yapılan kontrolde; sayaç giriş-çıkış sigortaları arasında 2.5 NY kablo ile şönt yapıldığının tespit edildiğini ve kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenerek tahakkuk yapılmak üzere tahakkuk servisine aktarıldığını, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun mevzuatı doğrultusunda hesaplama yapılarak kaçak elektrik tüketimi tahakkuk ettirildiğini, müvekkili şirket tarafından tahakkuk ettirilen miktarın Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun çıkardığı mevzuat hükümleri doğrultusunda, zabıt için tespit esnasındaki 35 A’lık akım değeri dikkate alınarak ve davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği davacının mahalli kullanmaya başladığı tarih ve vergi levhası referans alınarak hesaplandığını, yapılan hesaplamada herhangi bir hata bulunmadığını, davacının her ay benzer faturalar ödemediğini, normal dönem tahakkuklarında ciddi sapmalar meydana geldiğini, davacı tarafın 2014/03 dönem faturasında 8.206,17 kWh, 2014/04 dönem faturasında 14.040,03 kWh ve 2014/5 dönem faturasında 5.814,19 kWh tüketim bedeli ödediğini, bu durumun da açıkça, anılan sayaçta oynama yapıldığını gösterdiğini, ihtiyati tedbir kararı şartlarının oluşmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE: İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/321 Esas sayılı dosyasında davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddine karar verilmiş, davalı vekili tarafından 19/01/2017 tarihinde İstinaf Kanun Yoluna başvurulmuştur.Söz konusu karar ile ilgili olarak dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucu tesis edilen 2017/208 Esas, 2017/195 Karar nolu 15/03/2017 ilam ile ” her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili husustan doğan işbu davada mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davaya devamla karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ol- duğundan, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi için ilgili Mahkemeye iadesine” karar veril- miş , dosya ticaret mahkemesinin esasına kayıt edilmiştir.İlk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporu ve dosyadaki belgelere göre; dava- cının, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle eksik veya hatalı ölçüm yapmak için harici hat çekerek kaçak elektrik kullandığı , Elektrik Piyasası Yönetmeliği ‘nin 6-28a vd.maddeleri uyarınca kullandığı kaçak elektrik bedeli 2.230,95TL olarak tespit edildiğinden, davacının 10.03.2014 tarihli tutanaktan dolayı 41.778,75TL borçlu olmadığı sonucuna varılmış, neticeten “Davanın Kısmen Kabulü ile davalının 52076201 sayaç nolu tesisatına ilişkin tutulmuş olan 10/03/2014 tarihli tutanaktan dolayı 41.778,75TL borcu olmadığının tespitine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU : Hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişi kurulunun yöntemince hazırlanmadığını, bilirkişi kurulunun yasaya uygun şekilde oluşturul- madığını, elektrik mühendislerinden oluşan üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınması hususundaki taleplerinin karşılanmadığını, davaya esas kaçak tahakkuku ve ek tahakkukunun usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, davacı abone hakkında davalı tarafça yapılan kaçak elektrik tahakkuku ve ek tahakkuk hakkında menfi tespit talebine ilişkindir.Dosyaya ibraz edilen delillere göre, davalı şirketin kaçak takip müdürlüğü yetkililerince davacının faaliyet gösterdiği tutanağa konu “… Mh. … Cad. No: … Esenyurt”adresinde 10/05/2014 tarihinde yapılan kontrollerde “sayaç giriş-çıkış sigortası arasından 2.5 m2 NYA kablo ile şönt (kısa devre) yapılarak kaçak elektrik kullanıldığı”na dair tutanak düzenlendiği, Söz konusu tutanağa istinaden, tutanak öncesi en son sayaç okuma tarihi olan 24/04/2014 tarihinden tutanak tarihi olan 10/05/2014 günü arasındaki dönem için 7.126,20 TL kaçak tahakkuku, işe başlama tarihi olan 21/02/2014 gününden 24/04/2014 gününe kadarki dönem için 36.883,50 TL kaçak ek tahakkuku yapılarak fatura edilmiştir.Davacı vekili bu iki fatura toplamı kadar borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir.EPTHY’nin 26. Maddesine göre ” tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle eksik veya hatalı ölçüm yapılması kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilmiştir. Davacının harici hat çekerek kaçak elektrik kullandığı,hattın 24/04/2014 tarihinden itibaren çekilmeye başlandığı,davacının dava konusu 10/05/2014 tarihli tutanağa istinaden düzenlenen 7.126,20 TL kaçak tahakkukunun 2.230,95 TL’lik kısmından sorumlu olduğu, 36.883,50 TL’lik kaçak ek tahakkukunun tamamından sorumlu olmadığı, neticeten davacının 41.778,75 TL’lik tahakkuk itibariyle davalıya borçlu olmadığı Elektrik … ve YMMM … tarafından hazır- lanan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Dosyadaki delillere ,oluşa ve yargısal denetime uygun bulunan rapora dayalı olarak tesis edilen ilk derece mahkemesi kararında vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 2.853,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.440,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.413,12. TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/02/2021