Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/45 E. 2020/549 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/45
KARAR NO: 2020/549
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2017
NUMARASI: 2015/341 E – 2017/1586 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle, davalı … A.Ş.’den Ekim 2012 Aralık 2012, davalı … A.Ş.’den Temmuz 2011 Eylül 2012, davalı … A.Ş.’den Ocak 2012 Aralık 2012 ve davalı … A.Ş.’den Ocak 2013 Aralık 2014 tarihlerini kapsar şekilde elektrik hizmeti alındığını, sağlanan hizmet karşılığında davalılar tarafından düzenlenen fatura bedellerinin düzenli olarak ödendiğini, ancak faturalarda; kayıp kaçak elektrik bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, personel sayaç okuma bedeli, iletim sistemleri kullanma bedellerin adı altında hukuka aykırı kesinti yapıldığını, yasal düzenlemeler kapsamında haksız olarak kesilen bedellerin iadesi gerektiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik davalı … A.Ş.’den 2.000,00 TL, davalı … A.Ş.’den 1.500,00 TL, davalı … A.Ş.’den 3.000,00 TL ve davalı … A.Ş.’den 3.500,00 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, cevap dilekçelerinde özetle; elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararının tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin istenemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 Sayılı Yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Sözkonusu kararı sadece davalı … A.Ş. vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı 3.110,- TL’ye yükselmiştir. Bu sebeple somut uyuşmazlıkta, davalı … A.Ş. tarafından istinaf edilen davanın değeri, kendisinden talep edilen 2.000,00 TL olup, karar tarihinde bu davalı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davalının istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı … A.Ş.’nin istinaf dilekçesinin, HMK 341 ve 346. maddelerine göre kararın kesin olması sebebiyle, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/06/2020