Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/391 E. 2021/477 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/391
KARAR NO: 2021/477
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2018
NUMARASI : 2015/1078 E – 2018/1072 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 23/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin müvekkili şirkete olan borcuna karşılık keşidecisi … olan, … Bankası Topçular Rami Şubesine ait, dava dilekçesinde bildirilen muhtelif ödeme tarihli ve bedelli toplam 8 adet çeki cirolayıp verdiğini, ödeme gününde çekler üzerinde ödeme yasağı olduğundan bahisle banka tarafından ödeme yapılmadığını, bu kez çeklerin tahsili amacıyla dava dışı …San. Tic. Ltd. Şti.ve … hakkında başlatılan ve kesinleşen takip sonucunda da alacağın tahsil edilemediğini, dava dışı takip borçlusu … çekler üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde yaptığı imza itirazının mahkemece kabul edildiğini, karşılıksız çıkan çekler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulması üzerine … ve … San. Tic. Ltd. Şti.yetkilisi … hakkında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/262 Esas sayılı dosyasından dolandırıcılık ve sahtecilik suçundan açılan dava sonunda sanık … beraatine, diğer sanık … dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini, yapılan yargılama sonrasında … adına sahte imzalar ile davalı bankaya ait şubede hesaplar açıldığı, sözleşmeler imzalandığı, krediler kullandırıldığı, çek talebinde bulunulduğu, çeklerin kendi adına ya da başkalarına talimat ile sahte imza karşılığı teslim edildiğinin anlaşıldığını, dolayısıyla davalı banka çalışanlarının, sahte hesapların açılması ve çekleri düzenleyip yetkisiz kişilere teslim edilmesinden kaynaklı ve davalı bankanın da adam çalıştırma sorumluluğu hükümleri gereği müvekkili zararlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek 524.500 TL tazminatın davalı banka ve diğer davalılar banka çalışanlarından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen fiilin işlendiği tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun haksız fiillerden doğan borç ilişkilerinden sorumluluk halinde zamanaşımı düzenleyen 60.maddesi uyarınca, zarar gören davacının tazminat isteminin zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık sürenin geçmesiyle zamanaşımına uğradığını, dava dışı çek keşideci … kötüniyetli olduğunu ve müvekkili bankaya karşı ileri sürülen haksız fiil ve tazminat sorumluluğunun kabul edilemeyeceğini, müvekkili davalı banka çalışanlarının kusurları bulunmadığını, müvekkili bankanın kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, alacağını tahsil edemeyen davacının kötüniyetli olarak müvekkillerine başvurmasının kabul edilemeyeceğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ,davacının , dava konusu çeklerle ilgili olarak adı geçen fail hakkında değil, yine dava dışı çek hesabı sahibi keşideci ve lehtar hakkında takibe girişildiği,bu durumda davacı tarafça zararlandırıcı eylemin asli faili hakkında öncelikle yasal yollara başvurularak zararın giderilmesinin sağlanması olanağı varken, bu yola başvurulmadan kasti bir eylemlerinden bahsedilemeyecek olan davalı banka ve çalışanlarına yönelik davasının yerinde olmadığı gerekçesiyle , davanın reddine karar verilmiştir. Kararı istinaf eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı banka çalışanlarının ihmali davranışı neticesinde zarara uğradığı,söz konusu çekler ile ilgili olarak çek keşidecisi … ile ciranta … San.Tic. Ltd. Şti. yetkili olan oğlu … hakkında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/262 E. Sayılı dosyası ile dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından ceza davası açıldığı, yapılan yargılama esnasında … ifadelerinde, çek hesabının bulunduğu … Bankası Rami Şubesi’ne hayatında hiç gitmediğini , şubeden hesap açmadığını, çek talebinde bulunmadığını, çek karnesi teslim almadığını beyan ettiği, bankadan çek hesabına ve karne teslimine ilişkin belgelerdeki imzalarla sanık … imzalarının incelendiği ve karar ile … gerçekten de bankaya hiç gitmediği, hesap açılışı sözleşmeleri ile çek karnesi talep ve teslim formalarındaki imzanın kendisi tarafından atılmadığı anlaşıldığından beraat ettiği, diğer sanık … savunmasında imzaları kendisinin attığını ikrar ettiği , sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verildiği, davalı banka çalışanı olan davalı şahısların … görmeden, huzurda imzasını almadan kredi ve çek hesapları açmış, çek karnesi talebi aldıkları ve yine … huzurda imzasını almadan ve söz konusu şahsın hiçbir bilgisi olmadan 3.şahıslara çek karnesi teslim ettikleri ,her ne kadar mahkeme gerekçeli kararında banka çalışanı davalıların kasten bir eylemi olmaması sebebi ile davayı reddetmiş ise de dava konusu olayda kastın değil kusurun incelenmesi gerekeceği, meydana gelen zararda davalı banka çalışanlarının kusurlu ve bankanın kusursuz sorumlu olduğu, mahkeme kararındaki niteleme ve gerekçenin hatalı olduğu, müvekkilinin üçüncü kişilere karşı dava açmaya zorlanmasının mümkün olmadığı ,davalı bankanın basiretli tacir gibi hareket etmek zorunda olup, kusursuz sorumluluğunun söz konusu olduğu ileri sürülmüştür. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,haksız fiil ve adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında tazminat talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı tarafça ileri sürülen haksız eylemin, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05/11/2014 tarih ve 2011/262 Esas, 2014/541 Karar sayılı kararı ile hakkında mahkumiyet kararı verilen dava dışı …, davalı banka şubesi nezdinde dava konusu çeklerin keşidecisi adına sahte çek hesabı açmak ve çekleri imzalayarak çek hamili davacıya vermek suretiyle gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır.Mahkemece , “Uyuşmazlık; dava dışı keşideciye çek karnesi veren banka ve çalışanlarının gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle çekleri ciro yoluyla alan çeklerin hamili davacının uğradığı zararın çek karnesini veren banka ve çalışanlarından tahsil edilip edilemeyeceği noktasındadır” şeklinde niteleme ve tesbit yapılarak, davacının zararlandırıcı eylemin asli faili hakkında öncelikle yasal yollara başvurularak zararın giderilmesinin sağlanması olanağı varken, bu yola başvurulmadan kasti bir eylemlerinden bahsedilemeyecek olan davalı banka ve çalışanlarına yönelik başvurunun yerinde görülmediği gerekçesinin ,davanın niteliği bağdaşmadığı değerlendirilmiştir. Zira ,dava, adam çalıştıran sıfatına sahip olan davalı bankanın, çalıştırdığı kimselerin hukuka aykırı eylemlerinden sorumlu olduğu, çalışanları olan diğer davalıları seçerken, onlara talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken gerekli özeni göstermediği iddiasına dayalı olmakla, uyuşmazlığın çözümünde adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında TBK 66. maddedeki düzenlemeye göre inceleme , araştırma ve değerlendirme yapılması gereklidir.Bu sebeplerle ,mahkemece bu kapsamda yapılan bir inceleme ve değerlendirme bulunmadığından , verilen karar usul ve hukuka aykırı olup,davacı tarafın istinaf talebi yerinde görüldüğünden ,davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yukarıda açıklandığı üzere yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/02/2021