Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/370 E. 2021/594 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/370
KARAR NO : 2021/594
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2018
NUMARASI: 2017/1088 E – 2018/1060 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 02/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket hakkında usulsüz elek- trik kullanımı nedeniyle Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin itirazı sonucu takibin durduğunu, şirket yetkilisi aleyhine İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/1172 E. Sayılı dosyası ile kaçak kullanım nedeni ile ceza davası açıldığını, davacı şirketin 6352 sayılı yasa kapsamında 21.11.2012 tarihinde icra dosyasına 7.363,00 TL olan dosya borcunu ödediğini, ancak ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda ödenmesi gereken tutarın 618,00 TL olduğunun tespit edildiğini, bu rapor üzerine şirket yetkilisi hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, davacının haksız yere fazladan ödemiş olduğu tutarla ilgili olarak istirdat davası açma süresinin dolduğunu beyanla TBK’nun 77. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme nedeni ile haksız ödenen 6.400,00 TL’nin faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarını ileri sürerek, dava konusu ödemenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan ve sebepsiz zenginleşme davalarında zamanaşımını düzenleyen 818 sayılı B.K’nun 66. maddesine göre davanın zamanaşımı sebebiyle, aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, İstanbul 12 Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/1172 esas sayılı dosyasında davacı şirket temsilcisi hakkında beraat kararı veril- diği, bu kararın 09/07/2014 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme tarihinin davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava açma hakkının olduğunu öğrendiği son tarih olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava açma süresinin 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davacının davasını 18/12/ 2015 tarihinde açtığı, buna göre dava zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde ; sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın, TBK 82. maddesinde yer alan 2 yıllık zamanaşımı süresinin, 1 yıllık süre olarak hatalı olarak değerlen- dirilmesi neticesinde zamanaşımı nedeniyle reddedildiğini, ilk derece mahkemesinin, TBK. 82. Madde- sinin açık hükmüne rağmen, eski yasada yer alan 1 yıllık süreyi esas alarak zamanaşımı nedeniyle davayı reddettiğini, davalı yanın sebepsiz zenginleştiğini müvekkilinin öğrenmesinin, dosyadaki bilirkişi raporunu incelediği tarih olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar veril- mesini talep edilmiştir. Davacı tarafın istinaf sebeplerine göre dairemizce yapılan incelemeye göre tesis olunan 2017/807 Esas, 2017/904 Karar nolu 13/09/2017 tarihli ilam ile; Ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporunda davacının sorumlu olduğu borç miktarının 618,00 TL olduğunun tespit edildiği, bu sebeple icra dosyasına ödenen paranın sebepsiz zenginleşmeye yol açtığı iddiası ile bu dava açılmıştır. Davacının icra dosyasına borcu ödeme tarihi 21.11.2012 olup, ödeme tarihinden önce 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 82. maddesinde sebepsiz zenginleşmeden doğan dava hakkının, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrenme tarihinden başlayarak 2 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Dava konusu uyuşmazlıkta; davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava açma hakkının olduğunu öğrendiği tarihin başlangıcı, davacı şirket temsilcisi hakkında verilen beraat kararının kesinleştiği 09/07/2014 tarihidir. Bu tarihten itibaren , 2 yıllık zamanaşımı süresi dava tarihi itibarıyla henüz dolmadığın- dan, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, HMK.nun 353/1-a-6 maddesi gereğince,taraf delillerinin toplanması/değerlendirilmesi için dava dosya- sının mahkemesine iadesine” karar verilmiştir.Dosya İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1088 Esas sırasına kaydedilmiş olup yapılan yargılama sonunda :” Dosya kapsamında bulunan hüküm kurmaya elverişli 31/08/2018 tarihli elektrik bilir- kişisi raporuna göre; Davacı şirketin elektrik enerjisi kullanımına dair davalı elektrik şirketi ile yaptığı 03/10/ 2001 tarihli sözleşmenin bulunduğu, … nolu abone numaralı tesisatın davacının tekstil atölyesi olarak kullandığı iş yerinde kurulu olduğu, bu tesisata ait 16/05/2016 tarihli borç listesine göre 2003 ve 2004 yıllarında ödenmeyen birikmiş borcun bulunduğu, aboneliğinin iptal edildiği ve biriken borçların tahsili için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, 16/05/ 2016 tarihi itibariyle borcun ödenmediği, Dava konusu somut olayda ise, davacı şirketin kullandığı başka bir işyerinde ve tesisatta 08/01/2011 tarihli kaçak tutanağının tutulduğu, bu tutanağa göre abonesiz olarak sayaca müdahale edilerek kaçak kullanım yapıldığı, abonesiz kullanımın başka tesisattaki borç nedeniyle davalı … yeni abonelik vermemesinden kaynaklandığı ,Davacı ceza yargılamasına göre 618,05 TL’den sorumlu olduğunu, icra dairesine fazladan 6.400,00 TL ödeme yaptığını beyanla menfi tespit /istirdat talebinde bulunmuş ise de, Dosyadaki bilgilere göre,12/01/2011 tarihli sayaç muayenesi sonucu davacı şirketin sayaç gövdesini üstten delip içine sivri cisim sokularak diskin yavaşlatılması suretiyle sayaca müdahale ettiğinin tespit olunduğu, cismin sertliğine göre diskin durdurulabildiği, bu durumun Elektrik Piyasası Müşteri Yönetmeliği’nin 13-a bendine göre kaçak elektrik kullanımı teşkil ettiği, Tesisat endeks dökümüne göre 15/01/2010 – 08/01/2011 tarihleri arası 358 gün boyunca sayacın çok düşük tüketim yaptığı, bu dönemde abonesiz olarak yapılan kullanım nedeniyle davacıya fatura düzenlenmediği anlaşılmakla 358 günlük sürenin kaçak elektrik kullanım süresi olduğu, Bu süre için 622 sayılı kurul kararı gereğince bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre fatura bedelinin 5.008,95 TL olması gerektiği,bu bedelin de Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasındaki asıl alacak bedeli ile aynı olduğu, ceza yargılaması sırasında yanlış hesaplama yapıldığı ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU : Hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2001 yılındaki sözleşmeden bahsedilmiş ise de ;müvekkili şirketin bu tarihte henüz kurulma- mış olduğunu, takip dayanağı 2003- 2004 tarihli elektrik tüketimi nedeniyle sorumlu olamayacağını, ceza yargılaması sırasında firma adresinde teknik inceleme yapıldığını ve müvekkili firma yetkilisinin atılı suçtan beraat ettiğini, istinafa konu iş bu davada ise bilirkişinin davacıya ait işyerini görmediğini, söz konusu yerin esasen mağaza olarak faaliyet gösteren yaklaşık 10 m2 lik bir yer olmasına rağmen tekstil atölyesi şeklinde farazi ve tahmine dayalı gerçek dışı bir tespit yapıldığını, raporun usul ve yasaya aykırı, hükmün ise eksik incelemeye dayalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dosya içine celp edilen 03/10/2001 tarihli sözleşme davacının ” Şişli, … Mh. … Sk. No: … adresindeki ” işyerinde kurulu … nolu tesisata ilişkin olup iş bu dava ile ilgisi bulunmamaktadır. Söz konusu tesisat ilgili ödenmeyen borçlar için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişilmiştir. İş bu dosya ile ilgisi bulunmamaktadır.İş bu davada alacak talebine konu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ise davacının “…, … Cad. No: … Gaziethempaşa Pasajındaki 7 nolu dükkanı hakkında düzenlenen 19/04/2011 tarihli 5.008,95 TL bedelli (abonesiz sayaca müdahale suretiyle) kaçak elektrik tüketim tahakkukuna dayalı olup takipte 5.008,95 TL AA + 16,37 TL gecikme cezası +2,96 TL KDV’den ibaret toplam 5.028,28 TL alacağın tahsili talep edilmiştir. Davacının söz konusu adresteki işyerinde sayaç gövdesini üstten delip diske müdahale etmek suretiyle elektrik kullandığı iddiasıyla şirket yöneticisi …. hakkında karşılıksız faydalanma suçundan İstanbul 12. Asliye CM’nin 2012/1172 Esas sayılı dosyası üzerinden kamu davası açılmıştır. Ceza mahkemesi’nce keşfen yapılan inceleme sonucu Elektrik Mühendisi ….- baz tarafından düzenlenen 21/01/2014 tarihli raporda ” zabıt döneminde elektriğin tamamının sayaçtan geçirilmeden kullanıldığı, sayaca müdahil olunduğu, … tüketim kaybının meydana geldiği , yargıtay kararlarına gereğince kurulu güç ve normal tarifeye göre kaçak elektriğin çıplak miktarının 618,05 TL olduğu belirtilmiştir. Yapılan yargılama sonunda ; davacı şirketin kullandığı elektriğin tama- mının sayaçtan geçirilerek kullanıldığı, sayaca müdahale olmadığı, kaçak kullanımdan ziyade usulsuz kullanımın söz konusu olduğu,tüketim miktarını etkileyecek bir durum olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.Bunun üzerine davacı eldeki dava ile icra takibi nedeniyle davalı tarafa fazladan ödediğini iddia ettiği 6.400,00 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsilini talep etmektedir.
Davacının dava konusu takibe itirazından vazgeçmeksizin 21/11/2012 tarihinde 7,00 TL ve 7.356,71 TL olmak üzere ödeme bulunduğu anlaşılmaktadır. İstinaf incelemesine konu İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyasına İTÜ Öğr. Üyesi … tarafından ibraz edilen 31/08/2018 bilirkişi raporunda;”davacının elektrik tesi- satından 08/01/2011 tarihinde sökülen elektrik sayacının 12/01/2011 tarihli muayenesine göre sayaç gövdesinin üstten delinerek içine sivri bir cisim sokularak sayacın yavaşlatılması suretiyle sayaca eksik tüketim kaydettirildiği, cismin sertliğine göre diskin durdurulabildiği, bu durumun Elektrik Piyasası Müşteri Yönetmeliği’nin 13-a bendine göre kaçak elektrik kullanımı teşkil ettiği, tesisat endeks dökümüne göre 15/01/2010 – 08/01/2011 tarihleri arası 358 gün boyunca sayacın çok düşük tüketim yaptığı, bu dönemde abonesiz olarak yapılan kullanım nedeniyle davacıya fatura düzenlenmediği anlaşılmakla 358 günlük sürenin kaçak elektrik kullanım süresi olduğu, davalı tarafça düzenlenen faturanın mevzuata aykırı olduğu, ceza mahkemesince düzenlenen rapor ile de kaçak kullanım tespit edilmesine rağmen şahsi kanaat kullanılarak hesaplama yapıldığı, davacının 6.400,00 TL ödemenin iadesi talebinin yerinde olmadığı ” hususu belirtilmiştir.Hükme ve yargısal denetime elverişli bilirkişi raporu ile davacının kaçak elektrik kullan- dığı, 358 gün kaçak kullanım süresine göre davalı tarafça tahakkuku yapılan 19/04/2011 tarihli 5.008,95 TL bedelli faturanın mevzuata uygun olduğu, dosya kapsamına göre davacının söz konusu fatura ile ilgili yersiz olarak yapılmış ödemesinin bulunmadığı, istirdat talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince davanın reddi yönünde verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden,davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/03/2021