Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/344 E. 2020/1991 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/344
KARAR NO : 2020/1991
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/07/2018
NUMARASI : 2016/215 E – 2018/705 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 24/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde ;taraflar arasında su aboneliği sözleşmesi imzalandığını, sözleşme tarihinden sonra 15.07.2015 tarihinde davacı şirkete 4.019,00 TL bedelli geçmiş dönem alacağı altında fatura kesildiğini, davacı yönünden sorumluluğunun sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren başlayacağını, daha önceki kiracılara ait borçlar nedeni ile her hangi bir sorumluluğu bulunmadığını beyanla,haksız ve hukuksuz alındığı ileri sürülen fatura bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından açılan davanın haksız olduğunu, davaya konu düzenlenen faturaların yönetmeliklere ve hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacının abonelik tarihinden önce kendi kullanımı olmayan 3.647,00 TL su bedelini ödemiş olduğunun belirlendiğini, davacının abonelik tarihi olan 18/05/2015 tarihinden önceki dönem borçlarını davacı faturasına gecikme cezası olarak yansıtıldığı, davacının aboneliğe konu iş yerini abonelik tarihinden önce fiilen kullanıldığının iddia ve ispat edilemediği , davacının abonelik tarihinden sonra tüketimi karşılığı 372,00 TL’nin mahsubu neticesinde 3.647,00 TL’nin haksız olarak tahsil edildiği gerekçesiyle;”Davanın kısmen kabulü ile; 3.647,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;davacının fiili kullanıcı olmadığını ispat edemediğini,bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu,davanın reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dosyada bulunan kira mukavelesi ile davalının abonelik sözleşmesi kapsamında sözleşme tarihinden önce davacının fiili kullanıcı olduğu davalı tarafça ispatlanamadığı gibi,önceki kullananın ve abonenin borçlarından sonraki abone borçlu olarak kabul edilemeyeceğinden ,alınan bilirkişi raporunun ilgli yönetmelik.mevzuat hükümlerine uygun,taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu görülmüştür.Yeni bilirkişi incelemesinin davaya katkı sağlamayacağı açıktır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 249,12 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 62,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 186,83 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/12/2020