Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/307 E. 2021/494 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/307
KARAR NO : 2021/494
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2018
NUMARASI: 2017/3 E – 2018/1153 K
DAVANIN KONUSU: Tespit
KARAR TARİHİ: 23/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … tesisat numarası ile davalı kurumun abonesi olduğunu, 20.09.2016 tarihinde davalı kurum kaçak ekibinin müvekkilinin işyerinde kaçak hat tespit ettiklerini, tespit edilen kaçak hattın kofradan çekildiği ve sayaçtan geçirilmeden elektrik kullanıldığı iddiası ile 13.870,00 TL ceza tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin bu kaçak hattı kullanmadığını, önceki kullanıcıdan kaldığını, tahakkuk hesabının da hukuka aykırı olduğunu, davacının borçlu olmadığının tespiti ile 13.870,00 TL’nin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … nolu tesisatta 20.09.2016 tarihinde sayaç haricinde kofradan hat çekilerek elektrik kullanımının tespit edildiğini ve … adına zabıt düzenlendiğini, sayaçtan 2A, harici hattan 15A akım geçtiğinin tespit edildiğini, EPTHY’ne göre harici hattaki cihazların 11,20 kW kurulu gücüne göre 180 gün kaçak, 108 gün ek tahakkukun yapıldığını, 9.893,00 TL kaçak bedeli, 3.981,80 TL ek tüketim bedeli olmak üzere toplam 13.854,80 TL’nin tahakkuk ettirildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince:”Tüm dosya kapsamının beraber değerlendirilmesinde; kaçak kullanımın süresi 09.04.2016 ila 20.09.2016 tarihleri arasında 164 gün olduğu anlaşılmakla Danıştay ve EPDK kararları doğrultusunda fonların matrahından çıkartılarak kaçak hesabı revize edilmiştir ve bilirkişi tarafından dağıtım bedeli de düzeltilerek ek raporda tekrar hesaplama yapılmıştır. Bu hesap- lamalara göre, davacının hesaplanan elektrik borcu 9.003,25 TL’dir, davalı şirket tarafından 13.854,80 TL borç tahakkuk ettirilmiş ve davacı yanın 4.851,25 TL borçlu olmadığı anlaşılmıştır. “denilerek ” davanın kısmen kabulüne, davacıya, davalı tarafından tahakkuk ettirilen 13.870,00 TL borcun 4.851,25 TL sinden davacının borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu : Hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme hükmünün gerekçesiz oldu- ğunu, kısa kararla gerekçeli kararın çelişki içerdiğini, uyuşmazlığın esasının incelenmediğini, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın hüküm verildiğini, usulüne uygun feragat olmadığı halde davanın reddedildiğini, ön inceleme tamamlanmadan tahkikata geçildiğini, dosyada hakim ve zabıt katibi imza- larının tam olmadığını, faiz ve faiz oranlarının yanlış hesaplandığını beyanla kısmen reddedilen kısım yönünden ilk derece mahkemesinin kaldırılarak davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ek rapor ve kök raporun tanzim eden bilirkişiler aynı olmasına rağmen raporun bir biri ile çeliştiğini, yeni bir rapor aldırılmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kaçak kullanım süresi 164 gün olarak kabul edildiğini ancak tüketim ekstrelerinden kaçak kullanım süresinin 09/04/2016 tarihinden öncesine uzan- dığının anlaşıldığını, bu nedenle 180 gün kaçak, 108 gün eksik tüketim üzerinden tahakkuk yapılmasının doğru olduğunu beyanla ilk derece mahkemesinin kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, kaçak/usulsüz elektrik kullanımına bağlı tahakkuk hakkında menfi tespit talebine ilişkindir.Dava konusu borç 20/09/2016 tarih … nolu kaçak/usulsüz elektrik kullanımına dayanmaktadır. Söz konusu tutanak ile … abone nolu …’nun “… Mahallesi … Caddesi No,… Büyükçekmece-İstanbul” adresindeki iş yerinde yapılan kontrolde sayaç haricinde kofradan bir hat çekilerek kullanım yapıldığı tespit edilmiş bağlantının kesilmiştir. Davalı şirket tarafından söz konusu tespit tutanağına istinaden 9.893,00 TL tutarında kaçak elektrik tüketim tahakkuku (Aboneli) ve 3.961,80 TL tutarında ek tahakkuk düzenlenmiştir. Mahkemece verilen ara karar gereğince bilirkişi Elektrik Mühendisi … tarafından 02/04/2018 tarihli kök ve 27/02/2018 tarihli ek rapor düzenlenmiştir. Dosyaya ibraz edilen belgelere göre; davaya konu iş yerinde mühürlenmiş sayaçtan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek bir takım cihazların kaçak olarak beslendiği tespit edilmiş olmakla bu şekilde elektrik kullanımı EPTHY’nin 26 maddesine göre Kaçak Elektrik Enerjisi tüketimidir. Tüketim şemasına göre ihtilafsız dönem olan 14/05-2015-09/04/2016 arasındaki dönemin ortalama tüketimi 26.93 KW/gün iken kaçak tüketime konu 09/04/2016 tarihindeki tüketim değerleri bariz şekilde 11.87 KW/gün düşmeye başlamış ve davaya dayanak tutanağın düzenlendiği 20/09/2016 tarihine kadar devam etmiştir. Tutanak tarihinden sonraki itilafsız dönemde de 27.61 KW/gün olarak devam etmiştir. Bu durum iş yerindeki elektrikle cihazların bir kısmının 09/04/201620/09/2016 arasında harici hattan beslediği, sayacın kullanılan elektrik enerjisini kaydetmediği anlamına gelmektedir.Kaçak kullanım süresi 09/04/2016-20/09/2016 tarihleri arasındaki 164 gündür. Davalı tarafça bu sürenin 288 gün olduğu iddia edilmiş ise de iddianın dayanağını oluşturan somut delil ileri sürülmediğinden kaçak kullanım süresi yönünden 164 günün esas alınmasında usulsüzlük yoktur.Davacı ticaret abonesi olup çalışma saati 8 saattir. Bu esaslar doğrultusunda düzenlenen hükme ve yargısal denetime elverişli bulunan 27/08/2018 tarihli rapor ile davacının davalı şirkete 9.003,50 TL borçlu olduğu tespit edilmekle mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.İlk derece mahkemesince usulüne uygun olarak ön incelemenin ve tahkikatın yapıldığı, uyuşmazlığın esasının yöntemince irdelendiği, konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve toplanan deliller ile hüküm tesis edildiği, kısa karar ile gerekçeli karar arasında her hangi bir çelişkinin tespit edilmediği, davanın feragat hükümlerinin uygulanmadığı, dosya içinde mevcut tutanakların usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiği anlaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul e esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine,Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 331,39 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 82,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 248,52 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/02/2021