Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/3 E. 2020/1847 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/3
KARAR NO: 2020/1847
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2018
NUMARASI: 2015/407 E – 2018/704 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu işyerinin kasap olarak ticari faaliyette bulunduklarını, 31/07/2014 tarihinde davalı yetkililerinin davacı şirkete geldiği ve harici hat ile kaçak elektrik kullandığını belirterek, ancak alçıpan içinde olduğundan hat kesilemedi şeklinde beyanla birlikte kaçak elektrik tutanağı tutulduğunu ve diğer davacı tarafa imzatıldığını , davalının davacı şirkete 70.000-TL bedelli fatura tahakkuk ettirdiğini, davalıya itiraz sonucu bu sefer 38.000-TL şahıs olan davacıya , 22.000-TL ve 15.000-TL değerinde yeni bir fatura tahakkuk ettirildiğini, davalının şirket ortağı olan davacıya hukuken sorumlu olmadığı halde fatura kestiğini hemde davacı şirkete fatura kesmek sureti ile 2. kere fatura kestiğini, davalı şirketin kaçak elektrik kullanmadığını, davalıya bu konuda başvuru yapıldığını, davalının herhangi bir delil gösteremediğini, bu hususun keşif yapılarak tespitinini gerektiğini, bu yapılmadan ödeme talep edildiğini,davacının çok sayıda firmaya et sağladığını, elektriğin kesilmesi halinde ürünlerinin bozularak ticari faaliyetinin aksayacağını, bu sebeple davacının elektriğinin kesilmemesine yönelik teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının davalıya fatura borcunun bulunmadığını tüm faturalarını ödediğini, bu sebeplerle ihtiyati tedbir kararının verilmesi ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların iş yerinde 31/07/2014 tarihinde yapılan kontrolde kaçak hattan 77A toplam gücün kullanıldığının tespit edildiğini, buna yönelik zabıt tutturulduğunu, bunun üzerine 180 günlük kaçak ve 150 günlük ek tahakkuk yapıldığını, bunun karşılığı olan bedellerin kendilerine tahakkuk ettirildiğini, tespit ve tahakkuklarda mevzuata aykırı bir durumun bulunmadığını, davacıların iddialarının ispatlamasının gerektiğini, davada karşı tarafın iddialarını doğrular nitelikte bir delilin sunulmadığını davacıların kötü niyetli ve haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, alınan heyet bilirkişi raporunda ,davalı şirket elemanlarının 31.07.2014 tarihinde davacı firmaya ait işyerinde yaptıkları kontrolde … marka 2010/00732026 nolu sayaç bağlantıları ile işyeri elektrik tesisatında yaptıkları incelemede davacının sayaç harici hat çekmek suretiyle sayacın tüketimin tamamını kaydetmesini engellemiş olup, bu şekilde kullanım Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde Kaçak Elektrik Enerjisi Kullanımı olarak tarif edildiği, kaçak kullanım süresi zabıt tarihi 31.07.2014 ile tüketimin düşmeye başladığı 22.06.2013 tarihi arası geçen süre 404 gün olduğu,yönetmelik gereği kaçak tüketimi ile kaçağa ilişkin normal tüketim hesabında esas alınacak sürelerin toplamı 12 ayı geçemeyeceğine ve yine yönetmelik gereği sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanım süresi 180 günü geçemeyeceğinden zabıt tarihinden itibaren 180 gün kaçak tarifesinden kalan diğer kalan süre 185 gün ise normal tarifeden, dosya içerisindeki 701215 sayılı ” Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı” ndan Abone Grubu Ticarethane olarak belirtildiğinden yönetmelik gereği ticarethane grubu abonelerin günlük çalışma saati 8 saat (günlük çalışma saati davalı şirketçe 14 saat alındığı,yönetmelik gereği sanayi abone grubundan enerji alanlar ile turistik tesisler, akaryakıt istasyonları, hastaneler, alışveriş merkezleri gibi vardiyalı hizmet veren tüketicilerden iki vardiya çalışanlar için günlük çalışma 14 saat kabul edileceği,(ancak,dosya içerisinde vardiya sayısının tespiti ile ilgili bilgi ve resmi belgeler bulunmadığı) kabul edilerek yapılan hesaplama neticesinde; zabıt tarihinden itibaren 180 gün kaçak tarifesinden 12.929,41TL ,diğer kalan 185 gün ise normal tarifeden 9.113,94TL eksik tüketim bedeli toplamının 22.043,04 TL olduğu, davacının davalıya borçlu bulunduğunun tespit edildiği, rapora itiraz üzerine alınan bilirkişi ek raporunda ise, davacı firmaya ait işyerinde yapılan kontrolde dava konusu kaçak tespitinin yapıldığı tarihten başka tarihlerde de (… 28.11.2017 gün … sayılı yazısı) kaçak kullanımlarının bulunduğu, dava öncesi ve sonrası sayaç üzerinden yapılan tüketimlerinin de ihtilaflı olduğu, dava öncesi sayaç endekslerinin (Eylül -2013 dönemi) karıştığı ve geri gittiği, zabıt tutulduğu gün sayaç harici hattın kesilmediği dolayısıyla bu tüketimler üzerinden ilk rapordaki gibi kıyaslama yapılmasının doğru olmayacağı, KVVH-TL bazlı tüketim ekstrelerindeki gündüz-puant-gece saatlerinde tüketim yapıldığı ,yani işyerinde elektrik kullanıldığı, puant ve gece tüketimlerinin gündüz tüketimleri kadar olduğu ve de iş yerinin normal bir kasap gibi değil daha büyük diğer kasap ve firmalara et sağlayan ( 01.04.2015 tarihli davacı vekili dava dilekçesi) iş yeri olması sebebi ile çalışma saatinin davalı şirketin iddia ettiği gibi EPTH Yönetmeliğinin (29.2-c) maddesi gereği işyerinin 14 saat çalıştığının kabulü gerektiği (2 Vardiya) alınmasının doğru olacağı, davalı şirketin tespit ettiği güce ve günlük 14 saat sürekli elektrik kullanıldığına göre tekrar hesaplama yapılarak, bulunan sayaçtan geçirilmeden kullanılan günlük tüketim 16,94kWx14saat=237,16kWh hesaplandığı, bu tüketime göre tespitin yapıldığı tarihteki tarifeye göre 160 günlük kaçak tarifesinden hesaplanan tüketimin bedeli davalı şirketin hesapladığı gibi 22.635,40TL,kaçak başlangıcından geriye doğru normal tarifeden hesaplanan tüketimin bedeli 15.170,70 TL olduğu,07.08.2013 ile 31.07.2014 tarihleri arası kayıtlı sayaçtan geçirilmeden kullanılan elektriğin toplam bedeli 37.806.10 TL’ olduğu ve davacı vekilince itiraz dilekçesinde aynı tarihte aynı sayaç ile ilgili 48.000TL ve 47.000TL toplamda 75.000TL bedelli faturadan bahsedilmekte isede, halbuki 48.000TL ile 47.000TL’nin toplamının 95.000 TL olduğu ,davacının 01.04.2014 tarihli dava dilekçesinde ise 70.000TL bedelli fatura tahakkukuna ettiği itiraz üzerine davacı şirkete 38.000TL ,diğer davacı …’e ise 22.000T1. ve 15.000TL değerinde yeni faturalar tahakkuk ettiğini beyan ettiğini bildirildiği,kaçak tarifesinden hesaplanan tüketimin bedeli davalı şirketin hesapladığı gibi 22.635,40TL,kaçak başlangıcından geriye doğru normal tarifeden hesaplanan tüketimin bedeli 15.170,70 TL olduğu, açıklandığı üzere, 07.08.2013 ile 31.07.2014 tarihleri arası kayıtlı sayaçtan geçirilmeden kullanılan elektriğin toplam bedeli 37.806.10 TL olduğu belirlendiğinden, alınan kök ve ek rapor kapsamında davacının borcu olmadığına dair beyanlarının gerçeklikten uzak olduğu gerekçesiyle “Davanın reddine ” karar vermiştir. Kararı davacılar vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;dava konusu işyerine ait yapılan diğer tahakkukların mahkeme tarafından değerlendirilmediğini,mükerrer faturalndırma yapıldığını,sanayi tipi çalışma,gece vardiyasının olupolmadığının araştırılmadan ve bu konuda kaçak elektrik kullanımı da dahil keşif yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Kaçak tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.Davacılar kaçak elektrik kullanım tespit tutanağının aksini ispat edememiştir.Davacı işyerinde harici hat çekilerek kaçak elektrik kullanıldığı sabit olmakla bu kullanımın kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edilmesi ve ek bilirkişi raporu kapsamında, KVVH-TL bazlı tüketim ekstrelerindeki verilerin incelenmesinde dava konusu işyerinde gündüz-puant-gece saatlerinde tüketim yapıldığı ,yani işyerinde sürekli elektrik kullanıldığı, puant ve gece tüketimlerinin gündüz tüketimleri kadar olduğu ve de iş yerinin normal bir kasap gibi değil daha büyük diğer kasap ve firmalara et sağlayan iş yeri olması sebebi ile çalışma saatinin davalı şirketin iddia ettiği gibi EPTH Yönetmeliğinin (29.2-c) maddesi gereği işyerinin 14 saat çalıştığının kabulü gerektiği, (2 Vardiya) alınmasının doğru olacağı, davalı şirketin tespit ettiği güce ve günlük 14 saat sürekli elektrik kullanıldığına göre hesaplama yapıldığı anlaşıldığından davacıların 14 saat çalışma saati yönünden istinaf taleplerinin yerinde olmadığı görülmüştür. O halde ek bilirkişi raporunda , kaçak tarifesinden hesaplanan tüketimin bedeli davalı şirketin hesapladığı gibi 22.635,40TL,kaçak başlangıcından geriye doğru normal tarifeden hesaplanan tüketimin bedeli 15.170,70 TL olduğu, açıklandığı üzere, 07.08.2013 ile 31.07.2014 tarihleri arası kayıtlı sayaçtan geçirilmeden kullanılan elektriğin toplam bedeli 37.806.10 TL olduğu belirlendiğinden,kök ve hükme dayanak ek bilirkişi raporunun ilgili yönetmelik ve mevzuat hükümlerine uygun ,ayrıca taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu anlaşılmıştır. Kaldıki davacı taraf mükerrer tahakkuk iddiasını da ispatlayamamakla birlikte , ek raporda davacı işyeri hakkında daha başka kaçak kullanım tutanaklarının olduğu da vurgulanmıştır. Yeni bir bilirkişi incelemesinin davaya katkısı olmadığı açıktır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacıların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacıların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/12/2020