Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/27 E. 2021/498 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/27
KARAR NO : 2021/498
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/04/2018
NUMARASI: 2016/1089 E – 2018/479 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 23/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen … nolu abonelik sözleşmesi gereğince ve 08.08.2012 tarihi itibari ile, müvekkili İSKİ’nin davalıdan 4.812,56TL tahakkuksuz su borcu+ 11,80TL açma kapama bedeli + 3.985,56-TL su bedeli + 22.625,17 TL gecikme cezasından ibaret toplam ; 31.435,09 TL alacağının bulunduğunu, davacının abonelik sözleşmesi kapsa- mında bu miktarda sorumlu olduğunu ileri sürerek 31.435,09 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yaptığı inşaat için abonelik sözleşmesi düzenlendiğini, inşaatı 1988 yılında bitirerek teslim ettiğini, bu tarihten sonra konutların İstanbul Büyükşehir Belediyesi tara- fından personeline lojman olarak kullandırıldığını, bu nedenle bedelin müvekkilinden tahsil edile- meyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE: Taraflar arasında satım sözleşmesi ilişkisi bulun- duğu sabit olup, dava konusu son fatura 15.01.2001 son ödeme tarihlidir. Davacı tarafından takip konusu her iki faturalar dosya kapsamına göre zamanaşımını kesen veya durduran bir neden bulunmamaktadır. Davanın ikame edildiği 10.08.2012 tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi geçirilmiştir, denilerek davanın zamanaşımı davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU : Hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde ;dava konusu idare alacağının tahsili amacıyla Büyük çekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, borç- lunun itirazı üzerine eldeki davanın açıldığını, dava konusu alacağın zamanaşımına uğramadığını, dava- cının hem fiili kullanıcı ham de abone olduğunu, davacı konusu borçtan sorumlu olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Bilindiği üzere özel hukukta teknik bir kavram olan zamanaşımı, bir hakkın kazanıl- masında veya kaybedilmesinde kanunun kabul etmiş olduğu sürenin tükenmesi anlamına gelmektedir.Zamanaşımı, hakkın ileri sürülmesini engelleyici nitelikte olup, alacak hakkı alacaklı tarafından, kanunun öngördüğü süre ve koşullar içinde talep edilmediğinde etkin bir hukuki himayeden, başka bir deyişle, dava yoluyla elde edilebilme olanağından yoksun bırakılmaktadır. Diğer bir anlatımla zaman aşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” hâline dönüştürmekte ve dolayısıyla alacağın dava edilebilme niteliğini ortadan kaldırmaktadır.Zamanaşımına uğrayan alacağın tahsili hususunda Devlet kendi gücünü kullanmaktan vaz geçmekte, böylece söz konusu alacağın ödenip ödenmemesi keyfiyeti borçlunun iradesine bırakıl- maktadır. Ancak belirtmek gerekir ki, alacağın salt zamanaşımına uğramış olması onun eksik bir borca dönüşmesi için de yeterli değildir; bunun için borçlunun, kendisine karşı açılmış olan alacak davasında alacaklıya yönelik bir def’ide bulunması gerekir.Zamanaşımı def’i, davalının aslında var olan bir borcunu özel bir nedenle yerine getir- mekten kaçınmasına olanak veren bir haktır. Bu hakkı kullanıp kullanmamak tamamen borçluya kalmıştır. Diğer bir anlatımla, davalı tarafından zamanaşımı def’i ileri sürülmedikçe, o hak ve alacak için kanunun öngördüğü zamanaşımı süresi dolmuş olsa bile hâkim bunu kendiliğinden göz önüne alamaz (6098 sayılı TBK m. 161).Bu itibarla, zamanaşımı savunması ileri sürüldüğü zaman, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da ince- lemesi mümkün değildir. (Hukuk Genel Kurulu 2017/11-149Esas 2019/49) TBK.’nın 146.maddesi ( 818 sayılı BK md. 125) ; ” Kanunda aksine bir hüküm bulun- madıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. ” hükmüne amirdir.Zamanaşımı süresi işlemeye başladıktan sonra, borçlunun veya alacaklının bazı eylem ve işlemleri zamanaşımı süresinin işlemesini haklı olmaktan çıkarabilir ya da yeniden bu sürenin başlaması sonucunu doğurabilir. İşte bu hallerde zamanaşımının durması ve kesilmesinden söz edilebilir. Zamanaşımını kesen sebepler BK’nın 133-136. maddelerinde ( TBK. m.154-157) düzen- lenmiş olup, BK’nun 133/2.( TBK. 154/2) maddesi uyarınca borçlu aleyhine icra takibi başlatılması halinde, zamanaşımı süresi kesilir ve alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/9113 Esas, 2019/5468 Karar nolu ,17.06.2019 tarihli ilamı)Yukarıdaki açıklamalara göre dosya ele alındığında ;Davacı, davalının su tüketiminden kaynaklanan alacağının tahsili talebiyle iş bu davayı açılmıştır.Dava konusu alacak 11 adet faturaya dayanmaktadır. İlk fatura 11/02/2000, son fatura ise 17/03/2001 son ödeme tarihlidir. Dava 10/08/2012 tarihinde açılmıştır.Davalı yasal süre içinde ibraz ettiği 11/10/2013 tarihli cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’i ileri sürmüştür.Mahkemece dava tarihine kadar 10 yılık zamanaşımı süresinin geçirildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; celp edilen abone dosyasının tetkikinde , söz konusu alacak ile ilgili olarak davalı aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyaları ile takip açıldığı anlaşılmaktadır.Borçlu aleyhine başlatılan takibin zamanaşımı süresini keseceği, icra takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlayacağı gözetilerek dava itibariyle zamanaşımını dolup dolma- dığının tespiti açısından Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasının celbi ile zamanaşımını kesen işlemlerin tetkiki gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlen- dirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edildiğinden, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a-6 md gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/02/2021