Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/255 E. 2020/1908 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/255
KARAR NO : 2020/1908
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2018
NUMARASI : 2016/1141 E – 2018/1016 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, … İlçesi … Mah. … ada … parsel sayılı taşınmaz müvekkili tarafından 05/02/2016 tarihinde satın alındığını, taşınmazın satın alınmasından sonra müvekkili tarafından Büyükçekmece Belediyesinden 15/07/2016 tarihinde ilgili taşınmaz için yıkım ruhsatı talep edildiğini, Büyükçekmece Belediyesi 20/07/2016 tarihli yazısında yıkım ruhsatının tanzim edilebilmesi için … A.Ş.’den elektriğinin kesilmesi ve bu hususta bilgi verilmesi istediğini, müvekkilinin iş bu yazı ile Davalı/Borçlu kuruma başvurduğunu ancak Davalı/Borçlu kurum tarafından “taşınmazda oturan önceki kiracılara ait tüketimden kaynaklanan borçlar ödenmeden bu işlemin yapılmayacağı” gerekçesiyle talebin reddedildiğini ve önceki borçlulara ait borç listesi çıkarılarak müvekkiline verildiğini, bu haksız uygulama karşısında çaresiz kalan müvekkilinin bazı yükümlülükleri zamanında yerine getirebilmek ve zamanında yıkım ruhsatı alabilmek amacıyla 05/08/2016 tarihinde ihtirazi kayıt şerhiyle tüm yasal haklarını saklı tutmak kaydıyla iş bu tarafına ait olmayan borçları zaruri ihtiyacından dolayı ödeyeceğini ve gereken işlemlerin yapılmasını talep etttiğini, ihtirazi kayıtlı dilekçe ile birlikte müvekkilinin 08/08/2016 tarihinde tarafına ait olmayan borçları ödemek zorunda kaldığını, bu ödemeden sonra davalı/kurum tarafından 15/08/2016 tarihinde binanın sayaçları sökülerek fiziki irtibatın ayrıldığını ve buna ilişkin yazının müvekkiline verildiğini, davalı/borçlu kurum tarafından müvekkiline zorunlu bir şekilde ödettirilen iş bu bedel haksız bir şekilde alındığını, elektrik dağıtımı yapan davalı/borçlu kurumun, asıl elektrik kullanımı yapan borçlulardan tahsil edemediği bedeli, fazla uğraşmamak adına müvekkilini zorlayarak, haksız ve dayanıksız olan bedeli müvekkilden alındığını, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini bu nedenle borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesi ekinde bildirmiş olduğu delilleri HUMK. Mad.121 gereği kendilerine tebliğ ettirmediği için öncelikle dava dilekçesi ekinde belirtmiş olduğu delillerin taraflarına tebliği ile dilekçe eklerinin taraflarına tebliğ edildikten sonra ayrıntılı cevap haklarını saklı tuttuklarını, davanın yürürlükteki usul ve yasalara aykırı olarak açıldığını, davalının ikametgahının bulunduğu yerde açılması gerektiğini, adres itibari ile İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiştir. Davacının … ya ait 3.434,98 TL, … Ltd. Şti.ye ait 2.473,14 TL … Ltd. Şti.ne ait 28,84 TL elektrik bedelini ödediğini iddia ettiğini, davacı ile aboneler arasında ne tür bir ilişki olunduğu bilinmediğinden davanın aleyhlerine sonuçlanması halinde ödemek zorunda kalacakları bedelin iş bu abonelerden istirdat için kendilerine başvurmak zorunda kalınacağından davanın adı geçen abonelere ihbarını talep ettikleri, davacı tarafından ödendiği iddia edilen faturaların kim tarafından ödendiğinin kendilerince anlaşılamadığını, faturaların kim tarafından ödendiğinin müvekkillerinden sorulmasını gerektiğini, ödemelerin kim tarafından ne amaçla yapıldığını tespit edilmesi davacı tarafından yapılmış olması halinde talep edilip edilemeyeceği ile ilgi gerçeğin ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından “Enerji piyasası tükeci hizmetleri yönetmeliği ve elektrik tarifeleri müşteri hizmetleri yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre aynı kullanım yerine ait başka tüketicelerin önceki döneme ilişkin tüketimden kaynaklanan borçlarının yeni tüketicinin üstlenmesi talep edilemeyeceğinin hüküm altına alındığı ” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 6.021,56 TL yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı … davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davaya konu alacağın makbuzlara dayandığı yani belirlenebilir ve likit olduğu, yine davalı tarafından haksız ve mesnetsiz alındığı, dolayısıyla icra inkar tazminatının şartları oluştuğu ve talep edildiği halde yerel mahkemece bu talebin usul ve yasaya aykırı olarak değerlendirilmediğini ileri sürmüştür.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, ek rapor alınmadığını, davacı ile faturalarını ödediğini iddia ettiği üçüncü kişiler arasında ne gibi bir hukuki ilişki olduğu, davacının bu kişilerin binalarını satın alırken, elektrik fatura borçlarını da ödemeyi taahhüt edip etmediği, borçları yüklenip yüklenmediği , davacı ile abonelerin iç ilişkide aralarında ne gibi bir sözleşme veya taahhüt bulunup bulunmadığı, davacı tarafa ödemek zorunda kalacakları bedelin iş bu abonelerden istirdatı için kendilerine müracaat etmek zorunda kalacaklarından ve bu davanın neticesi isimlerini zikrettikleri aboneleri ilgilendirdiğinden ve davanızın tam olarak aydınlanabilmesi için tarafımıza açılan iş bu davanın, davacının faturalarını ödediğini iddia ettiği ettiği üçüncü kişilere ihbarına karar verildiğini, ancak davanın ihbarına karar verilmiş olmasına rağmen , davanın ihbarına yönelik sayın mahkemeye vermiş oldukları dilekçelerinin ihbar olunanlara tebliğ edilmeksizin veya tebligat eksikliği giderilmeksizin dava karara bağlandığını ileri sürmüştür.Dava, yıkım ruhsatının tanzim edilebilmesi için taşınmazdaki önceki malik ve kiracıların borcunun ödenmesi nedeniyle ödeme sonrasında, ödenen bedelin iadesi istemiyle açılan alacak davasıdır. Uyuşmazlık; fiili kullanıcı ve abone olmayan yüklenici davacının, tahakkuk ettirilen elektrik tüketim bedelini ödemesi nedeniyle, söz konusu tüketim bedelinden sorumlu olup olmadığına ve davalıdan isteyip isteyemeyeceğine ilişkindir.Dosya kapsamından davacının yüklenicisi olduğu inşaat nedeniyle yıkım işlemlerine başlayabilmek ve ilişik kesme yazısı alabilmek için dava dışı kullanıcı/abonelerin eski elektrik borçlarını ödediği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.6098 sayılı TBK’nın 78. maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse, yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Bu maddede belirtilen yanlışlık, eda ile ilgili olup, edada bulunanda, bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Başka bir deyişle, davacı hataya düşmeseydi, davalıya edada bulunmayacağı anlamına gelmektedir. Buna göre; davacının borcu üstlenip ihtirazı kayıtla ödediği dikkate alınarak ve bu hususun yüklenici ile abone veya fiili kullanıcı arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirdiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.Bu itibarla, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,davalının istinaf başvurusunun kabulüyle HMK’nın 353/1.b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın reddine, kötüniyet olgusu ispat edilemediğinden tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;A- Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine,B- Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, karar kaldırılıp yeniden esas hakkında; 1-Davanın reddine,2- Davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine,3- Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 29,20TL mahsubu ile kalan bakiye 25,20 TLnin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,4- Davalı vekili kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT. Gereğince 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5- Davalı tarafça yapılan 69,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 7- Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderinin taraflarca peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davacıdan alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu 156,50 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi 17/12/2020