Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/2223 E. 2020/521 K. 03.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/2223
KARAR NO : 2020/521
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2019
NUMARASI: 2018/763 E – 2019/378 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 03/06/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesiyle, davacılar ile davalı arasında yapılan mutabakat anlaşması nedeniyle davalının yönetim kurulu başkanı olduğu dava dışı … San.Tic.A.Ş.nin 2015 yılı içinde nitelikli yatırımcılara yapılacak tahsisli sermaye arttırımı ile çıkarılacak olan hisselerin satışında performansa dayalı olarak alıcılarla yapılacak anlaşmalarda elde edilmesi beklenen nakit yada net menkul hisse senedi primlerinin, anlaşma gereği %50 si davalı %50 si davacılar arasında paylaşılması gerekirken, davacılara ödenmesi gereken prim alacaklarının ödenmediği belirtilerek,şimdilik herbir davacı için ayrı ayrı 10.000,00 TL.nın faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tesbiti yönünden, doktrindeki görüşler ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin Esas No:2015/11269, Karar No:2015/19675 sayılı emsal kararında da vurgulandığı üzere ,Türk Borçlar Kanunu’nun 620. maddesinde; “Adi Ortaklık Sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme” denilerek sözleşme unsuru açıkça belirtilmiştir. Ortaklar, ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere bir sözleşme etrafında birleşirler. Sözleşmenin kurulması için tarafların karşılıklı ve birbirlerine uygun irade beyanlarını açıklamaları gerekir. Adi ortaklık, ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulur. Ortak amaçtan bahsedebilmek için, sözleşme ile ulaşılmak istenen hedefin bütün ortaklar için müşterek olması gerekir.TBK’nun 620. maddesinde; “ortak bir amaca erişmek üzere” ifadesiyle açıkça belirtilen ortak amaç unsuru, sözleşmenin temel unsurudur. Ortakların, ortak bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelmeleri de yeterli değildir. Bu nedenle, ortakların ayrıca bu amacı gerçekleştirmek üzere çalışmalara katılmayı ve bu amaçla işbirliği yaparak birlikte çaba göstermeyi de taahhüt etmeleri ve bu hususta üzerlerine düşeni yapmaları gerekir. Yani ortaklar, ortak amacın gerçekleşmesi için eşit durumda gayret ve özen gösterme yükümlülüğü altındadırlar. Sözleşme de ortaklar için sermaye payı koyma yükümlülüğünün öngörülmüş olması, birlikte çaba gösterme yükümlülüğüne de yer verildiği anlamına gelmez. Bu unsurun sözleşmenin içeriğinde yer alması gerekir. Diğer bir deyimle, taraflar arasındaki ilişkinin ortaklık olarak kabul edilebilmesi için sözleşme de, sözleşmeyi yapacak kişiler, sermaye payı, ortak amaç ve işbirliği unsurları bulunmalıdır. Somut olayda ,taraflar arasında düzenlenen sözleşme bu açıklamalar ışığında incelendiğinde; TBK 620. maddesinde tanımını bulan adi ortaklığın unsurlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalının yönetim kurulu başkanı olduğu dava dışı şirketin sermaye arttırımına konu olacak hisse senetlerinin pazarlanması için yapılan danışmanlık- aracılık karşılığında kararlaştırılan ücretten kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Buna göre uyuşmazlığın çözümünde taraflar arasında 6102 sayılı TTK 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gereklidir. Sözleşme ilişkisi, alacağın hak edilip edilmediği koşulları vs. inceleyecek olan dairece değerlendirilecektir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğinin 21/06/2019 tarihli ve 678 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince “6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler (anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK’nın 502 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar”a karşı istinaf inceleme görevinin 12., 13. ve 14. Hukuk Dairesi’ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı kanaatiyle dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12., 13. veya 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesine göre;İstinaf başvurusunu incelemeye Dairemiz görevli olmadığından GÖREVSİZLİĞİNE, başvurunun incelenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12., 13. veya 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE ,Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu oybirliği ile karar verildi.03/06/2020