Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/221 E. 2021/327 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/221
KARAR NO: 2021/327
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2018
NUMARASI: 2017/1099 E – 2018/815 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 09/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının iletişim sistemleri ve bilgisayar sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı şirketin telefon abonesi olduğu, son ödeme tarihi 20/08/2013 tarihi olan davacı şirkete ait Haziran, Temmuz fatura dönemine ait 3 adet faturaya 100 katından fazla bir tutarda fatura bedeli yansıtıldığının görüldüğünü, faturadaki konuşmaların davacı şirketle ilgisi olmadığını, bu hususta davalı şirkete itiraz dilekçesi verildiğini, bir sonuca ulaşılmadığını bildirmiş, dava konusu faturaların iptalini, ödenmesi durumunda istirdata çevrilerek fazla ödenene tutarların dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirkete başvuru yapıldığını, ancak uzun süreli yurtdışı aramaları yapıldığının tespit edildiğini, bu konuda hatların derhal sistemden milletlerarası aramaların kapatıldığını, oluşan zarardan davacının sorumlu olduğunu savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, yargılamada alınan ve benimsenen 08/05/2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu olayın ücretli harici arama dolandırıcılığı olduğu, teknik olarak davalının basit olarak alması gereken teknik tedbirleri almadığı, ayrıca kural koyucu ve teknik yönden üstün konumda olan davalının tedbirleri anlatıp sonuçlarının ne olacağını davacıya izah edilip, alınması gerekli önlemlerin alınması konusunda teknik yaptırımların uygulanmadığının tespit edilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4.307,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Sözkonusu kararı istinaf eden davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının telefon hatlarının suistimale uğramasının sebebinin ,müvekkili şirketin sunmuş olduğu güvenli hattan müşterinin faydalanmak istemeyip, konumlandığı bina içerisinde kendisinin kurmuş olduğu santralden faydalanmak istemesi ve kullandığı santral üzerinden gerekli güvenlik önlemlerini tesis etmemesi olduğu ,müvekkili şirketin hattı sorumluluk noktasına kadar tesis ettiği ,bu noktadan sonra da davacı abonenin kendi tarafında ankastresini yaptırdığı ,aktif cihazları temin ettiği, kurdurduğu ve hizmeti kullanmaya başladığı ,müşterinin hanesi içerisinde konumlandırdığı santral üzerinde teknik olarak müvekkili şirketin yapabileceği bir önlem bulunmadığı, ancak müşteri istediği takdirde firewall vs. yöntemlerle güvenlik önlemlerini kendisinin tesis edebileceği ,bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığı ,harici arama dolandırıcılığı şeklindeki tesbitin de hatalı olduğu,maddi gerçeğin ortaya çıkmadığı ,bilirkişi raporunda sözleşme hükümlerinin değerlendirilmediği , bilirkişi raporunun bu yönden ve teknik yönlerden yetersiz olduğu ,sözleşme gereğince hattın ankastresine kadar olan sorumlulukları noktasında her türlü güvenlik önlemlerinin alındığı ileri sürülmüş,kararın kaldırılması istenmiştir. İstinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda, Dosya kapsamından; davacı ile davalı … arasında hat abonelik sözleşmesinin yapıldığı, davacının santralinden, davacının habersiz olduğunu belirttiği yurtdışı aramalar yapıldığı şeklinde bilirkişi görüşü bildirilmiş ise de, bilrkişinin hangi verileri inceleyerek bu sonuca vardığı belli değildir.Dosyaya fatura görüşme detayları celp edilmemiş,hangi zaman diliminde hangi numaranın, kaç kez arandığı tesbit edilmemiş, tamamen soyut ifadelerle rapor hazırlanmıştır.Davacının kendi kurduğu santralin durumu, güvenlik zaafiyeti olup olmadığı, kendi santrali üzerinde antivirüs, antspam, firewall gibi emniyet tedbirlerini alıp almadığı ,tarafların sorumluluğunun sözleşme kapsamında irdelenmediği, böylece yetersiz bilirkişi raporu ve eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmıştır. Bu sebeplerle, esasa etkili bu delillerin toplanmaması ve karar gerekçesinde değerlendirilmemesi HMK 353/1-a-6 maddesine aykırılık oluşturduğundan , kararın bu sebeplerle kaldırılması,açıklanan şekilde esasa etkili delillerin celbi ,davacı santralı üzerinde gerekli görüldüğü takdirde keşif/bilirkişi incelemesi yapılarak,3 kişilik uzman (elektronik,bilgisayar,haberleşme uzmanları ) bilirkişi kurulundan rapor alınarak ,açıklanan şekilde yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/02/2021