Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/2186 E. 2019/2086 K. 27.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/2186
KARAR NO : 2019/2086
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2018
NUMARASI : 2016/2 E – 2018/364 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 27/12/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar tarafından farklı tarihlerde tahakkuk edilen ve müvekkilinden tahsil edilen elektrik faturalarında haksız olarak yer alan, kayıp-kaçak, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım perakende satış hizmeti, sayaç okuma vs. bedellerinin ve bedeller üzerinden alınan KDV, TRT payı, Enerji fonu, Belediye Tüketim Vergisi ve diğer bedellerin tespiti ve tahsili ile şimdilik 10.000,00 TL’lik tutarın tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını, davanın EPDK’na karşı Danıştay’da açılması gerektiğini, davaya konu fatura kalemlerinin EPDK kararları doğrultusunda tahsil edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı ….A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olmadığını, zamanaşımı itirazı ile birlikte kayıp kaçak bedelinin belirlenebilmesi için alınan kurul kararının EPDK’nın bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayacağını, kurul kararlarının iptali için açılacak davaların Danıştay’da görülmesi gerektiğini, EPDK ve Elektrik Piyasası mevzuatı uyarınca faturalarda tahsil edilen bedellerin tarifelere uygun olduğunu beyanla, davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.Dosyanın evvelce, Dairemizin 2018/1524 E – 2019/1626 K. sayılı ilamı ile istinaf eden davalı … istinaf harçlarını yatırmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesine geri çevrilmiş olduğu, davalının istinaf harçlarını yatırmadığı ve istinaf talebinden feragat ettiğini bildirir dilekçe gönderdiği görülmüştür. O halde, davalı … istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına HMK 344 ve 352/1-ç maddeleri uyarınca karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6719 sayılı Kanunun AİHM protokollerine ve Anayasaya’ya aykırı olduğunu, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, davalılardan … A.Ş. ile yapılan protokolde de kayıpsız tarife hükümleri uygulanacağının belirtildiğini, bu hükmün bağlayıcı olduğunu, sözleşmenin … AŞ.’yi bağladığını, bilirkişi incelemesi ile bu sözleşme çerçevesinde tahsil edilen kayıp bedellerin tesbit edilmesini, buna göre kabul kararı verilmesini ve davacı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, maktu verilecek ise, o zaman da her iki davalıdan ayrı ayrı maktu vekalet ücreti tahsiline dair karar verilmesi gerekçeleriyle, kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilerek, Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yine, 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür. Karar tarihinde Anayasa Mahkemesi bedellerin maliyet unsuru olarak alınmasını yasal hale getiren hükümlere dair iptal başvurularını 28/12/2017 tarihinde reddetmiş, karar Resmi Gazete’de 15/02/2018 tarihinde yayımlanmıştır. Bu nedenle mahkemenin yürürlükteki 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 04.06.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması hukuka aykırı olmadığından Anayasa’ya aykırılık iddialarına ilişkin istinaf sebeplerinin sonuca etkisi yoktur.Buna göre; yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır.Davacı tarafın vekalet ücretine yönelik istinaf itirazlar yönünden yapılan değerlendirmede ise; uyuşmazlığın niteliği de gözetildiğinde davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm esasında dava konusu bedellerin davalı tarafça alınıp alınamayacağına dair mahkemece yapılan belirlemeye ilişkin bir tespit hükmü olduğundan, bu durumda parasal bir talebe ilişkin olsa da davada gerek bu konudaki Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin muhtelif emsal kararları, gerekse açıklanan gerekçe uyarınca Avukatlık Asgari Ücret Tarife’sinin nispi vekalet ücreti hükümlerinin uygulanması söz konusu olamayacağından, ilk derece mahkemesince; yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Verilen kararın tespit hükmü niteliğinde olması ve davalılar için aynı sebepten dolayı verilmiş olması nazara alındığında davalılardan ayrı ayrı maktu vekalet ücreti alınması yasaya uygun olmadığından, bu istinaf sebebine itibar edilmemiştir. Bu itibarla, davalı … istinaf başvurusunun istinaf harçlarının yatırılmadığından dolayı, HMK 352/1-ç maddesi uyarınca reddine, davacı tarafın istinaf başvurusunun ise HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,2-Davalı … istinaf başvurusunun istinaf harçlarının yatırılmadığından dolayı, HMK 352/1-ç maddesi uyarınca reddine,Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/12/2019