Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/2026 E. 2019/1869 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/2026
KARAR NO : 2019/1869
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2017
NUMARASI : 2015/1020 E – 2017/746 K
Birleşen Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1019 E. Sayılı Dosyasında
Birleşen Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1021 E. Sayılı Dosyasında
DAVANIN KONUSU: Alacak (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/11/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; davalı şirketin abonesi olduğunu, bu abonelikten dolayı davacıya kesilen faturalarda iletim bedeli adı altında haksız tahsilatlar yapıldığını beyanla, haksız ve hukuka aykırı yapılan bu tahsilatlardan şimdilik 58.778,47 TL’nin faizi ile birlikte davacıya iadesini talep etmiştir. Birleşen 2015/1019 E. sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin abonesi olduğunu, bu abonelikten dolayı davacıya kesilen faturalarda satış hizmet bedeli adı altında haksız tahsilatlar yapıldığını belirterek, haksız ve hukuka aykırı yapılan bu tahsilatlardan şimdilik 22.351,71 TL’nin faizi ile birlikte davacıya iadesini talep etmiştir. Birleşen 2015/1021 E. sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin abonesi olduğunu, bu abonelikten dolayı davacıya kesilen faturalarda dağıtım bedeli adı altında haksız tahsilatlar yapıldığını beyanla, haksız ve hukuka aykırı yapılan bu tahsilatlardan şimdilik 153,400,00 TL’nin faizi ile birlikte davacıya iadesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle, husumet, görev ve yargı yolu itirazında bulunmuş, kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, 6446 sayılı EPDK’nın verdiği yetki ile bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararlarının ve belirlediği tarifelerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmişlerdir.Mahkemece, asıl ve birleşen davalar için yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Söz konusu kararı davacı ve katılma yoluyla davalı …. vekili istinaf etmiştir. Dosya evvelce dairemizin 2018/1528 E – 2019/1546 K. sayılı ilamı ile davacının asıl ve birleşen dava dosyası açısından kararı istinaf etmesine karşın, birleşen dava yönünden istinaf harçlarını yatırmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesine geri çevrilmiş, bunun üzerine davacının istinaf harçlarını yatırdığı görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu bedellerin Yargıtay içtihatlarına ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini, mahkemenin yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın Anayasa’ya aykırılığı ile ilgili olarak yapılan başvuruların sonuçlanmasının beklenmediğini, bu yasanın getirdiği düzenlemenin kanunların geriye yürümezliği şeklindeki Anayasal ilkeyi ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiğini, dava tarihinde dava açmakta haklı olmaları sebebiyle, lehine maktu değil nispi vekalet ücreti verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Katılma yoluyla istinaf eden davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya elektrik satmadıklarını, aralarında sözleşme bulunmadığını, bu sebeple hakkındaki davanın husumetten reddi gerektiğini, dava konusu bedellerin davalı şirket uhdesinde kalmadığını,bu sebeple bu bedellerden sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını beyanla, ilk derece mahkeme kararının bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilerek, Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yine, 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür. Karar tarihinden sonra Anayasa Mahkemesi bedellerin maliyet unsuru olarak alınmasını yasal hale getiren hükümlere dair iptal başvurularını 28/12/2017 tarihinde reddetmiş, karar Resmi Gazete’de 15/02/2018 tarihinde yayımlanmıştır. Bu nedenle mahkemenin yürürlükteki 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 04.06.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması hukuka aykırı olmadığından Anayasa’ya aykırılık ve Anayasa Mahkemesinde açılan dava sonuçlarının beklenmemesine ilişkin istinaf sebeplerinin sonuca etkisi yoktur. Davacı tarafın lehine nispi yerine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ile ilgili istinaf sebebi yönünden yapılan değerlendirmede; uyuşmazlığın niteliği de gözetildiğinde davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm, esasında dava konusu bedellerin davalı tarafça alınıp alınamayacağına dair mahkemece yapılan belirlemeye ilişkin bir tespit hükmü olduğundan, bu durumda parasal bir talebe ilişkin olsa da, davada, gerek bu konudaki Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin muhtelif emsal kararları, gerekse açıklanan gerekçe uyarınca Avukatlık Asgari Ücret Tarife’sinin nispi vekalet ücreti hükümlerinin uygulanması söz konusu olamayacağından, mahkemece maktu vekalet ücreti takdirinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır. Davalı …. istinaf taleplerinin incelenmesinde ise; Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 2004 yılında … özelleştrilmesini kapsama alması sonucu, 21 adet dağıtım şirketi oluşturulmuş, 2006 yılında da bu dağıtım şirketleriyle işletme hakkı devir sözleşmesi imzalanmıştır. 2006 yılındaki bu kısmi bölünmelerle, … yanısıra, 21 adet dağıtım şirketi bilançoları yeniden yapılandırılmıştır. Özelleştirme programı kapsamında ve sonraki süreçte elektrik dağıtım müesseseleri il müdürlüklerine dönüştürülmüş ve elektrik dağıtım şirketlerine bağlanmıştır. Elektrik dağıtım şirketlerinin kurulmasından yıllar sonra ise mevzuat gereğince, ayrıca elektrik perakende satış şirketleri de kurulmuş ve elektrik dağıtım ve perakende satış faaliyetleri bu şirketler tarafından birlikte yürütülmüştür. Özelleştirme öncesinde ve sonrasında şirketlerin hakları, borçları ile yükümlüklerinde herhangi bir değişiklik olmamış; elektrik dağıtım müesseselerinin tüm alacakları ve borçları elektrik dağıtım şirketlerine geçmiştir. Dolayısıyla geçmiş dönemlere dair her türlü talebin de elektrik dağıtım ve perakende satış şirketlerine yöneltilmesi gerekmektedir. Davalı …Ş. Genel Müdürlüğü’nün, somut davada, elektrik dağıtımı yapma, perakende satış hizmeti sunma, abonelik sözleşmesi akdetme veya fatura tanzim etme ve tahsil etme gibi herhangi bir rolü bulunmadığı gibi, lisansa da sahip olmadığı, abonelik sözleşmeleri kapsamında bu hizmetleri sunmuyor oluşu karşısında, bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle; davacının asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, davalı …. asıl dava dosyasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek bu davalı yönünden yeniden esas hakkında; asıl dava dosyası olan 2015/1020 E. sayılı dava dosyası yönünden; “Davalı … yönelik davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalılara yönelik dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı … vekili lehine 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine” karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;A-Davacının asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine,B-Davalı … asıl dava dosyasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında; Asıl davada (2015/1020) 1-6719 sayılı yasa gereği dava konusuz kaldığından davalılar ….AŞ ve … AŞ’ye yönelik davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,2-Davalı … yönelik davanın husumet yokluğundan reddine,3-Asıl davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 31,40 TL harcın peşin alınan 1.003,79 TL harçtan mahsubu ile arta kalan arta kalan 972,39 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,4-Asıl davada davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,5-Davalı … vekili lehine 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,Birleşen 2015/1019 E. sayılı davada;1-6719 sayılı yasa gereği dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,2-Birleşen 2015/1019 E. sayılı davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 31,40 TL harcın peşin alınan 381,72 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 350,32 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,3-Birleşen 2015/1019 esas sayılı davada davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,Birleşen 2015/1021 E. sayılı davada;1-6719 sayılı yasa gereği dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,2-Birleşen 2015/1021 E. sayılı davada Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 31,40 TL harcın peşin alınan 2.619,69 TL harçtan mahsubu ile 2.588,29 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,3-Birleşen 2015/1021 E. sayılı davada davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,Asıl ve birleşen davalarda davacı tarafça yatırılan 94,20 TL harç gideri ve 2.249,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.343,20 TL’nin davalılar .. ve … müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,İstinaf incelemesi ile ilgili olarak;Davacıdan asıl dava yönünden Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin alınarak Hazineye irat kaydına,Davacıdan birleşen davalarla ilgili Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harçları peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına ve istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı … peşin alınan istinaf karar harcının, isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
Davacının istinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, Davalı … istinaf sebebiyle yapmış olduğu 20,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/11/2019