Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1984 E. 2021/1161 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1984
KARAR NO : 2021/1161
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2019
NUMARASI: 2015/1211 E – 2019/589 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/04/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde taraflar arasında 01.03.2012-30.07.2012 tarihlerini kapsar 1 yıllık Elektrik Tedarik Sözleşmesinin bulunduğunu ve7.1.kaddesi uyarınca kendiliğinden 1 er yıl olarak yenilendiğini, davalının 01.03.2015-01.03.2016 tarihleri arasında sözleşmeyi feshetmediği için sözleşmenin bu tarihler arasında da geçerli olduğunu, söz konusu sözleşmenin geçerli olduğu tarihlerde davalının sözleşmeyi erken feshederek başka bir tedarik şirketi ile sözleşme yaptığını, davalının bu eyleminden dolayı sözleşmenin 7.1 maddesini ihlal ettiğini, 7.1 maddesinde erken fesih durumunda davalının son 2 ayın fatura toplamı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul ettiğini, bu nedenle davacı şirket tarafından seri … sıra numaralı 11.11.2015 vade tarihli 14.330,80TL bedelli fatura keşide edilerek davalıya gönderildiğini, ayrıca sözleşmenin 5.madddesi kapsamında ileride getirilebilecek olan her türlü fatura kaleminin abone tarafından ödeneceğinin belirtildiğini, bu madde çerçevesinde davacı şirket tarafından davalıya seri … sıra nolu 11.11.2015 vade tarihli 3.914,34 TL bedelli Elektrik Satışından Kaynaklanan Piyasa Maliyetleri faturası keşide edildiğini, davalı tarafından dava konusu faturaların ödenmemesi üzerine taraflarından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini beyanla,itirazın iptali ile %20 den az olmamak kaydıyla davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde ;taraflar arasındaki sözleşmede davalı şirkete uygulanacak indirim oranında %16 olarak mutabık kalındığını, ancak davacı şirket tarafından tanzim edilmiş olan 07.01.2015 tarihli faturada indirim oranının %4 olarak uygulandığının tespiti üzerine alacaklı şirkete Erbaa Noterliği’ nin 16.01.2015 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmede kararlaştırıldığı gibi %16 indirim uygulanması gerekirken %4 indirim uygulandığı bu nedenle faturanın 10 iş günü içerisinde düzeltilmesini aksi halde sözleşmenin davalı şirket tarafından fesih edilebileceğinin bildirilmesine rağmen,davacı tarafça bu konuda düzeltme ve bildirim yapılmadığını ,davacının sözleşmeye aykırı davarandığını,ayrıca taraflar arasında yapılan protokolde Mayıs 2012 ile Haziran 2013 dönemi paket seçeneklerinden Mayıs-Haziran ayında %11, Temmuz 2012 ile Şubat 2013 de %4, 2013 Mart ve Haziranda %11 indirim paketini kabul ettiğini ancak davacının sözleşmeye riayet etmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Dava itirazın iptaline iliştindir. İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 17/11/2015 tarihinde iki adet faturaya dayalı 18245,14 fatura, 161,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.407,10 TL.nın tahsiline dair ilamsız takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki 01.03.2012 tarihinde yapılan Elektrik Enerjisi Satış Sözleşme ile Davacı tedarikçi tarafından 01/03/2012 tedarik başlangıç tarihi ile 30.07.2012 sözleşme bitiş tarihi arasında davalı tüketiciye Ticarethane abone tarife grubu üzerinden Ulusal tarifede yer alan Tek zamanlı tarife birim fiyatı üzerinden %16 indirim uygulanması hususunda anlaşma bulunmaktadır. Mahkeme,sözleşmeye aykırılık ve haklı fesih iddiasının ispat yükünün davalı üzerinde olduğu,taraf ticari defterlerinin sunulmadığı, Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi 5.maddesi kapsamında, Ticari Uygulama Protokolü 4.maddesinde toplam satış bedelinin hesaplanmasında dahil edilen kalemlerde ve her yıl yenilenen sözleşme süresince, dava konusu Yek Alacak Tutarı, Sıfır Bakiye Düzeltme Tutarı, Piyasa İşletim Ücreti, İletim Ek Ücreti, Ödenmeyen Alacak, Fark Fonu bedellerinin davalı tarafından ödeneceğini belirtir bir ifade tespit edilemediği, her yıl yenilenen sözleşme süresince de davalı tüketiciye açık ve şeffaflık açısından dava konusu kalemler hakkında bilgi verilmediği, taraflar arasında yapılan sözleşmeye dava konusu alacak kalemleri eklenmediği, sözleşme bitiminde davalının hesap etmediği bir borcun tarafına tahakkuk edildiği dikkate alındığında, davalının 11.11.2015 son ödeme tarihli Elektrik Satışından Kaynaklanan Piyasa Maliyetleri adı altında 3.914,34 TL fatura bedelinden sorumlu tutulamayacağı, davacı tarafından, taraflar arasında yapılan sözleşme süresi içerisinde davalıya ait 2015/6, 2015/7, 2015/8 ve 2015/9. dönem faturalarında, taraflar arasında yapılan “Anlaşma Protokolünde” belirtilen indirim oranının yansıtılmadığı, bu durumda davacının sözleşme şartlarına uymadığının ve davalının sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinin anlaşıldığı, davalının 11.11.2015 son ödeme tarihli Sözleşme Ceza Tutarı adı altında 14.330,80 TL fatura bedelinden sorumlu tutulamayacağı, davalı ispat yükümlülüğünü yerine getirildiği, davacının, dava konusu seri … sıra nolu 11.11.2015 son ödeme tarihli ve seri … sıra nolu 11.11.2015 son ödeme tarihli fatura bedellerine ilişkin alacağı bulunmadığı gerekçesiyle “Davanın reddine,davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine ” karar vermiştir.Kararı davacı vekili ile davalı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde;mahkeme kararının hatalı olduğunu,yeterli inceleme yapılmadığını,sözleşmenin bitiş tarihinin 30.06.2015 olduğu,ancak bu tarihten 2 ay önceden sözleşmenin yenilenmeyeceği bildirilmediği için sözleşmenin yenilendiği ve sözleşmenin 30.06.2016 tarihine kadar uzadığını, buna göre yenilenen sözleşme dönemi içerisinde süresi içinde fesih bildirimi yapılmadığı ve yine sözleşmeye aykırı olarak, 01.07.2015 tarihi itibariyle başka bir tedarik şirketi portföyüne girdiğini, davalı abonenin 30.06.2016 tarihine kadar davacı şirket portföyünde kalması gerekirken, başka bir piyasa katılımcısı şirket ile anlaşmış olmasının sözleşmenin açık bir ihlali olduğunu, abonenin başka bir tedarikçi tarafından talep edildiği anda sözleşmenin haksız olarak fesih edileceği ortaya çıkmakta olup, bu tarihten itibaren indirimli satışa devam edilmemiş olmasının hukuka ve sözleşme şartlarına uygun olduğunu,mahkeme tarafından davalının hangi tarihte fesih iradesi gösterdiği, fesih iradesini gösterdiği tarihe kadar, davacının sözleşme taahhütlerini uyup uymadığının araştırılmadığını, sözleşme şartları olağan seyrinde devam etmekteyken davalı abone tarafından haksız fesih iradesi gösterilerek,kendi kusurlu eylemleri neticesinde ceza faturası keşide edilmesine sebep olduğunu, kimsenin kendi kusurlu eylemlerine dayanarak menfaat elde edemeyeceğini, ayrıca oluşan piyasa maliyet kalemleri, EPİAŞ’ın davacı şirkete bildirdiği birim fiyatların çarpılması sonucu elde edilerek hesaplanarak faturalandırıldığını,bunun taraflar arasında imzalanan sözleşme koşullarına uygun olup, sözleşmenin ilgili 5. Maddesi gereğince hukuka uygun olarak davalı aboneden talep edildiğini, sözleşme maddesinde aynen “bu sözleşme ve bu sözleşme ile yapılan elektrik enerjisi satışı nedeni ile ilgili yürürlükte olan ve ileride getirilebilecek olan her türlü vergi, resim, fon, yeni fatura kalemleri ve harçlar abone tarafından ödenecektir.” hükmüne göre abonenin yükümlülüklerinin kapsamının açıkça belirlendiğini,bu nedenle davalının gerek cezai şart ve gerekse piyasa maliyet vs giderlerine ait toplam 2 adet faturayı ödemek zorunda olduğunu ve davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde;takibin haksız ve kötüniyetli yapıldığını,bu nedenle davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu talebin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kötüniyet tazminatına karar verilmesi yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.Yargılama sırasında alınan kök ek heyet bilirkişi raporunda, sözleşmenin 3.maddesindeki cezai şart, 5.maddesindeki fiyata yapılacak eklemeler,7.1.maddedeki sözleşme süresi,uzatım ve fesih konularına dair hükümler çerçevesinde yapılan incelemede,taraflarca ticari defterlerin sunulmadığı,sözleşme üzerinden yapılan incelemede;avacı …. A.Ş(tedarikçi) ile Davalı …San. … San. (Abone) arasında 01/03/2012(tedarik başlangıç)- 30.07.2012 (sözleşme bitiş) tarihleri arasını kapsayacak şekilde Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığı, Sözleşmenin 7.1 maddesi uyarınca herhangi bir taraf işbu sözleşmenin dolmasından en az iki(2) ay önceden sözleşmenin yenilenmeyeceğini diğer tarafa yazılı olarak bildirmediği takdirde, sözleşmenin aynı şartlarda 1 yıl daha yenilenmiş sayılacağının belirtildiği, sözleşme süresinde taraflar arasında yapılan 01.05.2012 tarihli anlaşma protokolünde 01.05.2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sözleşmenin 3,4,5,6. dönemlerinde %11, 1,2,7,8,9,10,11,12. dönemlerinde %4 oranında aktif birim üzerinden indirim oranı revize edildiği, 01.03.2015 tarihi öncesinde taraflardan herhangi biri tarafından yapılmış fesih bildiriminin olmaması nedeniyle, sözleşmenin 7.1 maddesi uyarınca sözleşmenin 01.03.2015-01.03.2016 tarihleri arasında yeniden otomatik olarak yenilendiği ve bu dönemlerde geçerli olduğu, davalı tarafından sözleşmenin geçerli olduğu 01.03.2015-01.03.2016 tarihleri arasında davacının sözleşme şartlarına aykırı davrandığı gerekçesi ile sözleşmenn feshedildiği ve farklı bir tedarik firması ile anlaştığı (EPİAŞ kayıtları 01.10.2015 tarihli talep dönemi), davacı tarafından da davalının haksız olarak sözleşmeyi feshettiği ve bu kapsamda davacı adına dava konusu seri … sıra numaralı 11.11.2015 son ödeme tarihli Sözleşme Ceza Tutarı adı altında 14.330,80TL bedelli fatura ve seri … sıra nolu 11.11.2015 son ödeme tarihli Elektrik Satışından Kaynaklanan Piyasa Maliyetleri adı altında 3.914,34TL bedelli iki adet fatura düzenleyerek tahakkuk ettiği, davalı taraf faturaların davacı tarafından haksız olarak düzenlendiğini belirtmiş olup söz konusu faturaları ödemediği, taraflar arasındaki dava konusu uyuşmazlığın, davacı tarafından davalı tarafa tahakkuk edilen … sıra numaralı 11.11.2015 son ödeme tarihli ve … sıra nolu 11.11.2015 son ödeme tarihli fatura kalemlerinin yasalara, yönetmeliğe ve sözleşmeye uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği ve davalı tarafın bu fatura bedellerinden sorumlu olup olmadığı hususunda toplandığı, gerek sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği gerekse dava konusu faturanın tahakkuk edildiği tarihte yürürlükte olan 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 08 Mayıs 2014 günlü resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliklerinin 2.maddenin 2.fıkrasında ” İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi ve/veya kapasite satın alan serbest tüketicilerle tedarikçileri arasında, dengeleme ve uzlaştırma ile ilgili mevzuat hükümleri ve/veya ikili anlaşmalar ile düzenlenmeyen hususlar hakkında, Altıncı Bölüm hükümleri hariç (Güvence bedeli) olmak üzere, bu yönetmelik hükümleri uygulanır. ” hükmüne yer verildiği, bu yönetmelik maddesinden taraflar arasında imzalanan ikili anlaşmalarında yer alan maddelerin yönetmelik kapsamında geçerli olduğunun anlaşıldığı, (Güvence bedeli konusu hariç) ve uyulması gereken ifadeler olduğu, davacı taraf, … sıra nolu 11.11.2015 son ödeme tarihli Elektrik Satışından Kaynaklanan Piyasa Maliyetleri adı altında düzenlediği faturayı sözleşmenin 5. maddesi uyarınca düzenlediğini, Elektrik Satışından kaynaklı Piyasa Maliyetlerinin; YEK Bedeli, Sıfır Bakiye Düzeltme Tutarı, İletim Ek Ücr., Fark Fonu, Piyasa İşletim Ücr., Ödenmeyen Alacak tutarlarının toplamını ifade ettiğini ve bu bedellerin EPİAŞ tarafından belirlendiğini ve şirketlerinden talep edildiğini belirttiği, EPİAŞ tarafından sunulan söz konusu kalem bedelleri ile davacı tarafından davalıya tahakkuk edilen bedellerin yaklaşık olarak örtüştüğünün görüldüğü ancak taraflar arasında imzalanan Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi 5. Maddesinde; ”Bu sözleşme ile yapılan elektrik enerji satışı nedeni ile ilgili yürürlükte olan ve ileride getirilebilecek olan her türlü vergi, damga vergisi, resim, fon, yeni fatura kalemleri ve harçlar abone tarafından ödenecektir.” ifadesi yer almakla birlikte, Sözleşmenin Ticari Uygulama Protokolü 4.maddesinde, toplam satış bedelinin hesaplanmasında birim satış fiyatı, kayıp/kaçak bedeli, fonlar, dağıtım sistemi kullanım bedelli, iletim bedeli, PSH bedeli sayaç okuma bedeli ve KDV dahil EPDK tarafında uygulanan tüm kalemlerin hesaplanarak fatura edileceğinin belirtildiği, EPİAŞ tarafından davacı şirkete fatura edilen dava konusu kalemlerin, gerek Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi 5. maddesinde ve gerekse Ticari Uygulama Protokolü 4.maddesinde Toplam Satış Bedeli hesaplanmasına dahil edilecek kalemler arasında davalı tarafından ödeneceği açıkça belirtilmemiş olup, her yıl yenilenen sözleşme süresince de davalı tüketiciye açık ve şeffaflık açısından bu bilginin verilmediği (EPİAŞ kayıtlarından bu kalemlerin sözleşme dönemlerinde de olduğu), sözleşme ve faturalara bu kalemlerin yansıtılmadığı, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu 1.maddesinde “Elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanmasıdır.” hükmüne yer verildiği, tüketiciler tarafından, tedarikçi şirketlerle Elektrik Satış Sözleşmesi yapılmasının amacı koşullara göre daha ucuz elektrik satın almak olduğu, tüketicinin, tedarikçi ile yaptığı sözleşme süresi bitiminde elde ettiği kazanç ile diğer tedarikçilerin verdiği elektrik satış teklifini kıyasladığı ve daha ucuz olan teklifi değerlendirdiği, dava konusu olayda tüketiciye sözleşme süresi boyunca dava konusu kalemler hakkında bilgi verilmediği, sözleşmenin her yıl yenilenmesine rağmen, taraflar arasında yapılan sözleşmeye alacak kalemlerinin eklenmediği, sözleşme bitiminde davalının hesap etmediği bir borcun tahakkuk ettirildiği, Sözleşme süresinde taraflar arasında yapılan 01.05.2012 tarihli anlaşma protokolünde; 01.05.2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sözleşmenin 3,4,5,6. dönemlerinde %11, 1,2,7,8,9,10,11,12. dönemlerinde %4 oranında tek zamanlı aktif tüketim üzerinden indirim uygulanacağının belirtildiği, taraflar arasında yapılan sözleşmenin geçerli olduğu 01.03.2015-01.03.2016 tarihlerinde ve bir yıl öncesindeki indirim oranları incelendiğinde; 2014 yılına ait indirim oranı incelendiğinde 01.05.2012 tarihli anlaşma protokolüne davacı tarafından uyulduğu, sözleşmenin geçerli olduğu 2015 yılına ait indirim oranı incelendiğinde davacının 6.dönemde %11, 7/8/9.dönemlerde %4 oranında indirim uygulaması gerekirken söz konusu indirimleri uygulamadığı, davacının, aktif enerji bedeli üzerinden anlaşma protokolünde belirtilen indirim oranını davalı tarafa tahakkuk edilen 2015/6, 2015/7, 2015/8 ve 2015/9. dönem faturalarına yansıtmadığı hal böyle olunca davalının sözleşmeyi feshetme hakkının bulunduğu belirlenmekle,alınan bilirkişi kök ve ek raporunun taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu anlaşılmıştır.Somut olayda ,taraflar arasında elektrik tedarik sözleşmesinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için sözleşme hükümlerinin irdelenmesi gereklidir.Davacının sözleşmede ve anlaşmada öngörülen gerekli indirim oranlarını uygulamayarak sözleşmeye aykırı davrandığı,bu açıdan davalının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu kabul edilmelidir.Ayrıca taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5. maddesinde “”Bu sözleşme ve bu sözleşme ile yapılan elektrik enerjisi satışı nedeni ile ilgili yürürlükte olan ve ileride getirilebilecek olan her türlü vergi, resim, fon, yeni fatura kalemleri ve harçlar abone tarafından ödenecektir.” düzenlemesinin bulunduğu, dava konusu piyasa maliyet bedeli altında talep edilen kalemlerin sözleşmede düzenlenmediği, bu nedenle davalının yükümlülüklerinin doğmadığı sonucuna varıldığı,mahkemece alınan kök ve ek bilirkişi raporu yeterli teknik inceleme içerdiğinden, hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.Davacının buna göre gerek cezai şart ve gerekse piyasa maliyet bedeli adı altında fatura alacağı bulunmadığı görülmüştür.Davalının kötüniyet tazminatına yönelik istinaf talebinin değerlendirilmesinde ise; İİK 67. maddesinin ikinci fıkrası gereğince alacaklının kötüniyet tazminatına mahkum edilebilmesi için, icra takibinde haksız olmasının yanında kötüniyetli olması da gereklidir. Somut olayda, davacı alacaklının kötüniyetli olduğu dosya kapsamından ispat edilememiştir.Kötüniyet tazminatı koşulları davada oluşmamıştır.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararın mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine,Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 59,30TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/04/2021