Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1969 E. 2021/1157 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1969
KARAR NO: 2021/1157
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2019
NUMARASI: 2018/753 E – 2019/552 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/04/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Bankası Küçükyalı Şubesi …. nolu hesabından, … Çekmeköy Şubesi müşterisi olan davalıya gönderilen 9.000,00 TL’ lik ödeme sehven isim benzerliği nedeniyle yapılan bir ödeme olduğunu, müvekkili şirketin davalı firmaya borcu olmadığı ya da taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmadığının davalı banka şubesine yönelik 12/12/2013 tarihli yazıdan da açıkça anlaşıldığını, ayrıca 09/12/2013 tarih ve … Referans no.lu dekontun açıklama kısmına bakıldığında Aralık ayına ait bir kira ödemesinin yapıldığının görüleceğini, zira müvekkili firma şirket merkezine ait kira ödemelerini internet bankacılığını kullanmak suretiyle gerçekleştirdiğini, müvekkili firmanın yanlışlıkla gönderdiği 9.000,00 TL’ lik ödemeyi bankanın iade etmemesi ve söz konusu miktarı şube müşterisinin kredi borcuna aktarmasının hukuka aykırı olduğunu, kredi borcuna istinaden şube müşterisine ait olmayan bir ödeme üzerinde bankanın tasarruf hakkı olmadığından bankaca gerçekleştirilen işlemin yasal bir dayanağı bulunmadığını beyanla davanın kabulü ile isim benzerliği nedeniyle sehven … Ltd. Şti’ ne gönderilip diğer davalı … Bankası A.Ş. Tarafından bloke edilen dava konusu paranın müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar süresinde cevap vermeme suretiyle davayı inkar etmişler, davalı banka vekili bilahare sunduğu dilekçe ile zamanaşımı ve husumet itirazında bulunmuş, davacının internet bankacılığı kanalıyla 09.12.2013 tarihinde yaptığı EFT işlemi doğrudan diğer davalının müvekkilim banka nezdindeki hesabına alacak olarak kaydedildiğini, bu tutar ile 10.12.2013 tarihinde diğer davalının kredileri ödendiğini, diğer davalının hukuki ve fiili tasarrufunda bulunan hesabından müvekkili bankanın resen tek taraflı işlemle hesaba müdahale ederek işlem yapmasının yasal düzenlemeler uyarınca hukuken mümkün olmadığını, sebepsiz zenginleşme ile ilgili davanın diğer davalıya yönlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. İDM tarafından yapılan yargılama sonunda; davalı … Bankası AŞ yönünden reddine, davalı … Ltd. Şti yönünden kabulüne, davaya konu 9.000,00 TL’ nin davalı … Tic. Ltd. Şti’ den alınarak davacıya verilmesine, Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; sebepsiz zenginleşmenin gerçekleşmesi için zenginleşenin kusurlu olması aranmayacağını, davalı bankanın gönderilen meblağı, diğer davalı … ile arasındaki ilişki uyarınca kredi borcuna mahsup etmesinin zenginleşmesine haklı bir sebep teşkil etmediğini, hem davalı … şirketi hem de davalı banka …’nin zenginleştiğini, davalılar arasında zenginleşme konusunda herhangi bir fark bulunmadığını ileri sürerek kararın davalı banka yönünden kabulü ile Her iki davalının sebepsiz zenginleşme nedeniyle iadeyle müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesini istemiştir. Dava, davacı tarafından sehven ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkindir.Dosya kapsamından; davacı tarafından Aralık 2013 ayına ait kira açıklamasıyla gönderilen 9.000,00 TL’ lik EFT’ nin davalı … hesabına 09/12/2018 tarihinde alacak kaydedildiğini, davalı banka ile diğer davalı … Ltd. Şti arasında imzalanan kredi sözleşmesinin “bankanın virman, rehin, hapis, takas ve mahsup hakkı”, başlıklı 12. Maddesine istinaden, davalının hesabına giren 9.000,00 TL’ lik havalenin davalı banka tarafından 10/12/2013 tarihinde diğer davalı … Ltd. Şti’ nin kredi riskine mahsup edildiği, iban numarası ile gelmiş havalenin iban nosu ile isim uyumlu olduğu anlaşılmaktadır. İstinaf sebepleriyle sınırlı yapılan niceleme sonunda kredi borçlusu ile banka arasındaki genel kredi sözleşmesinin davalı bankanın kredi borçlusu şirketin hesabına gelen parayı kredi sözleşmesi uyarınca kredi riskine mahsup etmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, dava konusu olayda bankanın alacağını tahsil etmiş olduğu, zenginleşen tarafın diğer davalı şirket olduğu nazara alındığında ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/04/2021