Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1920
KARAR NO : 2019/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/05/2017
NUMARASI : 2016/8 E – 2017/311 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereği kullandığı elektrik bedelleri ile ilgili olarak davalıya faturalar gönderildiğini, ancak cari hesapta kayıtlı fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine hakkında takibe geçildiğini, davalı borçlunun itiraz ettiğini belirterek, davalının takip dosyasındaki haksız itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekilinin davacı şirketten aldığı hizmetin karşılığı tüm fatura bedellerini eksiksiz ödediğini, Bursa …. Noterliği aracılıyla gönderilen 04/06/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmenin fesholunduğunu, davacının sanayi sicil belgesini vize ettirmediğinden sanayi abone gurubundan çıkıp ticarethane abone gurubuna girdiği gerekçesiyle Aralık 2014 Ocak – Mart 2015 dönemleri ile ilgili olarak geçmişe yönelik 10/06/2015 tarihli fatura düzenleyerek gönderdiğini, ancak 05/11/2012 belge tarihli sanayi sicil belgesinin süresi dolmadan 20/10/2014 tarihinde vize ettirdiklerini, davacının bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle 10/06/2015 tarihli faturanın kabul edilmeyerek süresi içinde iade edildiğini, bu faturaya dayalı takibin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Dava, davalı aboneye ait sanayi sicil belgesi vizesinin geçerliliğinin sona erdiği gerekçesiyle elektrik tüketim bedeline indirimli tarifenin uygulanmaması nedeniyle tahakkuk ettirilen elektrik fark faturasının tahsili için yapılan icra takibinde borca itirazın iptaline ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davalı şirketin 05/11/2012 tarihli sanayi sicil belgesini 2 yıllık süresi dolmadan 20/10/2014 tarihinde vize ettirdiğini, davacı şirket tarafından davalıya yazılı bildirimde bulunulmadığını, her ne kadar davacı tarafından gönderilen 28/08/2014 tarihli yazı ile bildirimde bulunulduğu iddia edilmiş ise de; bu yazının davalı şirkete usulünce tebliğ edildiğinin dosya içeriği delillerle kanıtlanamadığı, davalının sanayi abone grubundan çıkartılarak ticarethane abone grubuna dahil edilmesi ve bu tarifeye göre 75.049,25 TL tutarında 4 adet fark faturasının düzenlenmesinin dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve kötü niyet kanıtlanamadığından davalı tarafın tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Dairemizce , davacının, bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair 28/08/2014 tarihli mektup ve bunun iadeli taahhütlü gönderim kartını ibraz ettiği, davalının işyerinde mektubun teslim edildiği, davalının ise, mektubun kime teslim edildiğine ve içeriğine dair bu belgede açıklık olmadığını ileri sürdüğü, içerik yönünden, mektup tarihi ile tebliğ tarihine göre, şirkete iadeli taahhütlü gönderilen belgenin ihtar mektubu olduğu, kaldı ki davalı tarafın söz konusu tarihi kapsayan dönemde başka bir konuya ilişkin tebligat yapıldığını ileri sürmediği, bu şekilde davacının bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiği, davalı vizesini yenilemiş ise de, bu hususta davacı şirkete söz konusu belgeyi ibraz etmediği, davacı şirketin dava konusu edilen dönem için indirimsiz tarife uygulamasının yerinde olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ilk derece mahkeme kararı düzeltilerek, yeniden esas hakkında, davanın kısmen kabulü ile, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takibin, 75.050,06 TL asıl alacak üzerinden, takipten itibaren bu alacağa, takipte belirtilen %16,8’den fazla olmamak üzere işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile tahsil edilecek şekilde devamına, davalı takipten evvel temerrüde düşürülmediği için işlemiş faiz talep edilemeyeceğinden fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan 75.050,06 TL üzerinden, alacak likit ve hesaplanabilir kabul edildiğinden, %20 oranında icra inkar tazminatının, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının takibinde haksız olmakla birlikte kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından davalı tarafın tazminat istemine yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.Dairemizce verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine ,Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2019/103 E., 2019/7006 karar sayılı ve 24/09/2019 tarihli ilamı ile ,anılan kararımız bozulmakla, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, delillerin yeniden değerlendirilmesi yapılmıştır. Böylece, uyulan bozma ilamında da açıklandığı üzere, dosya kapsamı itibarıyla, bilgilendirme yükümlülüğü bulunan davacı … tarafından gönderildiği belirtilen yazının usulüne uygun olarak davalıya bildirildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının ilk derece mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, Bozma dışında kalan davalının ilk derece kararına yönelik istinaf başvurusu hakkında; istinaf başvurusunun reddine dair kısım kesinleşmekle bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,İstinaf incelemesi ile ilgili olarak;Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40’ar TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00’er TL’nin istinaf eden davacı ve davalıdan ayrı ayrı alınarak Hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, Temyiz sonrası, istinaf incelemesinin duruşmalı yapılması sebebiyle davalı lehine AAÜT uyarınca takdir edilen 1.700,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak ,davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Temyiz incelemesi ile ilgili olarak; Peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya Yargıtay ilamı uyarınca iadesine,Davalının temyiz sebebiyle yapmış olduğu 86,50 TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Temyiz sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde temyiz edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 361 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili dairesinde tarafların temyiz hakları olduğu hatırlatılarak, oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2019