Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1899 E. 2021/1676 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1899
KARAR NO: 2021/1676
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2019
NUMARASI: 2016/467 E – 2019/332 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 08/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin 2015 Ocak ayından itibaren “…” isimli restaurant ve kafe işletmeciliği yaptığını, 28/03/2016 tarihinde ön sözleşme ile kahve değirmeni satın aldığını, bir gün sonra elektrik tesisatçısı ile bu değirmenin elektrik bağlantısının yapıldığını, bağlantı tarihini ispatlar nitelikte elektrik şirketi tarafından fiyat teklifinin mevcut olduğunu, ancak elektrik tesisatçısı tarafından bağlantının yanlış yapıldığını, bilahare davalı kurum tarafından davacı aleyhine usulsüz elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini ve sonrasında davalı kurum tarafından haksız ve dayanaksız olarak 12.517,00 TL tutarında kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini beyanla öncelikle, dava konusu borca ilişkin faturaların ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama sonunda müvekkilinin dava konusu fatura nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı kurumun 30/03/2016 tarihinde yaptığı kontrollerde ,davacının işyerinde harici hattan kaçak elektrik kullanıldığının tespiti edildiğini ve buna dair tutanak düzenlediğini, tespit sırasında sayaç ve harici hattan geçen akımların ölçüldüğünü, mevzuat gereği 7.642,60TL kaçak bedeli, 4.875,20 TL kaçak ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplam 12.517,00 TL bedel tahakkuk edildiğini, tahakkukların yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak yapıldığını, davacının sayaç ve tesisata müdahale edildiğini kabul ettiğini, “müdahalenin elektrikçi tarafından yapıldığını ve kendilerinin sorumlu olmadığı”nı ileri sürdüğünü, davalı kurumun yapılan kontrollerde sayaca müdahale edildikten sonra enerjinin harici hattan geçirilmesinden dolayı elektrik sayacının ölçüm yapmadığını, davacının karşılığını ödemeden kaçak elektrik kullandığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: Davanın kısmen kabulü ile 7.934,98 TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Bilirkişi raporunda “tutanakta kaçak hattın üzerindeki kurulu cihazların kurulu gücünün tespit edilip tutanakta gösterilmediği, tutanakta kaçak hattan çekilen akım değerlerinin amper olarak gösterildiğini, bu akım değerlerinden kurulu güç tespiti yapılamayacağı, 3,3 kVA görünür gücün 0,84 güç faktörü ile çarpılarak elde edilen 2.772 kW gücün esas alınacağı” belirtilerek 2,772 kW X 17 saat günlük çalışma süresi X 180 gün = 8482,32 kWh tüketim üzerinden hesaplama yapıldığını, ayrıca “kaçak hattın fazlarından çekilen akımların günün değişik saatlerinde, yılın değişik gün ve aylarında farklı değerlerde olacağı bu nedenle kurulu gücün bu akım değerleriyle tespit edilemeyeceği”nin bildirildiğini, Dava konusu tesisatın bulunduğu iş yerinin “cafe” olarak faaliyet gösteren bir ticarethane olduğunu, bu iş yerinde kullanılan elektrik aletlerinin aynı olup her gün çalıştırıldığını, tüketim ekstreleri de incelendiğinde yılın değişik gün ve aylarında bu cihazların aynı değerde akım çektiğini, kaldı ki, cihazların etiket gücü ne ise zaten devreden o güçte ve değerde akım çekildiğini, Davacı şirketin … nolu tesisata ait mahalde 30/03/2016 tarihinde yapılan kontrolde; “Harici hattan kaçak elektrik kullanımı” tespit edilerek … seri numaralı zabıt varakası düzenlendiğini, tespit esnasında “harici hattan geçen” R: 3A, S:9A, T:3A olmak üzere toplam 15 A’lık akım değeri ölçülmüş olup akabinde müvekkil şirket tarafından yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği 7.642,60 TL kaçak bedeli ile 4.875,20 TL kaçak ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplam 12.517,80 TL bedel tahakkuk ettirildiğini, Tespit esnasında harici hat ile çekilen güç 15 Amper X 0,22 = 3,3 kW harici hatta tespit edilen kurulu güç olduğunu ve şebekeden enerji çeken cihazların gücünü gösterdiğini, abonelerin harici hat ile besledikleri cihazları görmenin çoğu zaman mümkün olamadığını, kaçak kullanıcılar müvekkili şirket çalışanlarına karşı direnç gösterdiğini ve kullanım alanlarına sokmadıklarını, zorla girmek de söz konusu olamayacağından bu durumda cihazların etiket değerini okumanın mümkün olmadığını, harici hattan çekilen akım değeri cihazların kurulu gücünü gösterdiğini, bilirkişinin hesaplamaya esas aldığı tüketim miktarı hesap yöntemi hatalı olup, mevzuatta yeri olmadığını, Müvekkil şirket tarafından ortalama günlük çalışma süresinin 17 saat olarak hesaplandığı görüşünün de hatalı olduğunu, gerek kaçak bedeli gerekse ek kaçak bedelinin hesabında günlük çalışma süresi 3 vardiya çalışma esası ile 21 saat olarak alındığını, bu hesaplama yönteminin yönetmeliğe uygun olduğunu, Bilirkişinin “Kaçak kullanım süresinin hangi tarihte başladığına ilişkin doğru bulgu ve belge bulunmadığını, bu nedenle 180 gün kaçak kullanım kabul edilerek hesaplama yapılacağı” yönündeki görüşünün de hatalı olduğunu, Kaçak bedeli ve ek tahakkuka ilişkin müvekkili şirket tarafından yapılan hesaplamaların mevzuata uygun olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi görüşü ile hesaplamalarının hatalı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve “davanın reddine” karar verilmesini istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava; menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik tüketim bedeli ve ek tahakkuk bedelinden kaynaklanmaktadır. Dosya içeriğine göre; davalı … çalışanları tarafından davacı şirketin … nolu tesisata ait mahalde 30/03/2016 tarihinde yapılan kontrolde; “Harici hattan kaçak elektrik kullanımı” tespit edilerek … seri numaralı kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı düzenlendiği, tespit esnasında “Harici hattan geçen” R: 3A, S:9A, T:3A olmak üzere toplam 15 A’lık akım değeri ölçüldüğü, harici hat- tın kesildiği, davalı şirket tarafından söz konusu tutanak gereğince 7.642,60 TL kaçak bedeli ile 4.875,20 TL kaçak ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplam 12.517,80 TL bedel tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili “tutanaktan bir gün önce iş yerinde değirmen bağlantısı yapıldığını, elektrik tesisatçısının hatalı bağlantı yaptığını, kaçak elektrik kullanmadığını” iddia etmektedir. Mühürlenmiş sayaçtan geçirmeksizin ayrı bir hat çekilerek bir takım cihazların kaçak olarak beslenmesi EPTHY’nin 26.maddesi gereğince kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak nitelendirilmektedir. Bilirkişi raporunda “davacının kaçak elektrik kullanım süresine ilişkin doğru bilgi ve belge bulunmadığından yönetmeliğin 29 maddesi gereğince kaçak kullanım süresi 180 gün olarak esas alınmıştır. Yine davalının ortalama günlük çalışma saatini 17 saat olarak hesapladığı halde tüketim hesabında 21 saat üzerinden hareket edildiği, yönetmeliğin 29.md gereğince 17 saat üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, kaçak tespit tutanağında kaçak hat üzerindeki cihazların kurulu gücünün tespit edilmediği, ayrıca kaçak hat söküldüğünden kurulu gücün tespitinin artık mümkün olmadığı, kahve değirmeninin motoru esas alınarak kurulu gücün 2.772 kWh olarak esas alındığı” belirtilmiş buna göre davacının kaçak elektrik kullanım bedeli yönetmeliğin 26 ve 30 maddelerine göre 5.196,93 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı tarafça tahakkuk ettirilen borç 12.517,00 TL’dır. Bilirkişi tarafından tespit edilen 5.196,93 TL’nın mahsubu sonucu davacının 7.320,07 TL’lık borçtan sorumlu olmadığı sonucuna varıl- maktadır. Rapor dosyadaki delillere hükme ve denetime elverişli bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 542,04 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 135,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 406,53TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/06/2021