Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1881 E. 2019/2081 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1881
KARAR NO: 2019/2081
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/05/2019
NUMARASI: 2016/727 E – 2019/434 K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 31/12/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin işyeri su abonesi olduğunu, davacı idarenin alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, davalı-borçlunun süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini, icra takibinin durduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu,halen yürürlükte olan Şehir ve Kasabalarda Abonelere Su Satışı Nizamnamesi’nin 70. maddesi uyarınca abone senedine ait ilişiklerini kesmeden gayrimenkulü terkeden abonelerin başkaları tarafından kullanılacak suyun bedelinden sorumlu olduklarını, davalının bu sebeple dava konusu borçlardan fiili kullanıcı sıfatıyla sorumlu olduğunu beyanla,İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptalini ve takibin devamını,icra inkar tazminatı yükletilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın itirazdan haberdar olduğu tarihten itibaren 1 yıl içerisinde dava açmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, abone sözleşmesindeki adresin, müvekkilinin bulunduğu adresle uyuşmadığını, müvekkili şirketin tutanağın düzenlendiği 31/05/2002 tarihinden önce, kendi adına düzenlemiş olduğu abonelik sözleşmesi olduğunu,alacağın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddine, davacıya haksız ve kötü niyetle talep edilen alacak nedeniyle kötü niyet tazminatı yükletilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın ve kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup,kararın yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan verildiğini, davalının dava konusu taşınmazda suyu fiilen kullandığı hususunun idare elemanlarınca mahallinde yapılan kontrollerle tespit edildiğini ileri sürmüş, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Bilindiği üzere ,yargılama harçları (istinaf, temyiz harçları da dahil) ve bu harçların ne şekilde alınacağı 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda ve çeşitli özel yasalarda düzenlenmiştir. Vergi ve harçlar yalnızca yasa ile ihdas edilir. Yine bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız yasa ile düzenlenir. Harçlardan muafiyeti ya da istisnaları düzenleyen kanun, genel nitelikteki Harçlar Kanunu olabileceği gibi başkaca her hangi bir kanun da olabilir. Bir kişi ya da kurumun yargılama harçlarından muaf olabilmesi için muafiyeti düzenleyen yasada o kurumun “yargılama harçlarından muaf olduğu” açık ve net bir şekilde hüküm altına alınmalıdır. Vergi ve harçların yasallığı ilkesi bunu gerektirir. Her hangi bir yasada bir kurum ya da kişi, yargılama harçları dışında, çeşitli vergilerden ve harçlardan muaf tutulmuş olabilir. Bu o kişi ya da kurumun yargılama harçlarından da muaf tutulduğu anlamına gelmez. Davacı kurum, 2560 sayılı İSKİ Kanununun 21/a. maddesine göre, sadece ” görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetleri ” yönünden harçtan muaftır.Dava konusu uyuşmazlık, abone davalının kullandığı iddia edilen su bedelinin tahsili için yapılan ilamsız takipte itirazın iptali talebine ilişkindir. Bu haliyle uyuşmazlığın özel hukuk hükümleri dahilinde kaldığı gözetildiğinde, istinaf eden davacı kurumun, gerek 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince, gerekse de 2560 sayılı İSKİ Kanununun 21/a. maddesine göre, dava harçlarından muaf olmadığı ortadadır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27-28. maddelerine göre; harca tabi davalarda, her dava açılırken, davacıdan başvurma harcı ve nisbi harca tabi davalarda nisbi karar ve ilam harcının dörtte biri, maktu harca tabi davalarda ise maktu harç peşin olarak alınır. Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanunu’nun 30 ve 32.maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve …nun 150.maddesi uyarınca süresinde tamamlanarak yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. …nun 120. maddesinde de davacının yargılama harçlarını, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu düzenlenmiştir. Bu sebeple, karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktarı ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı dava dilekçesiyle, icra takip dosyasındaki borca itirazın iptali isteminde bulunmuş, başvuru harcı ile bu bedel üzerinden yatırması gereken 1/4 oranında peşin karar harcını yatırmamış olduğu halde, mahkemece harçlar yatırılmaksızın yargılamaya devamla hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Bu husus, …nun 355. maddesine göre kamu düzenine ilişkin ve resen dikkate alınacak hususlardan olduğundan, Harçlar Yasası 32. maddesi, …nun 120/1 ve 355. ve HMK 353/1-a-4 maddeleri gereğince, ilgili mahkeme kararının kaldırılmasına ve Harçlar Yasası ve HMK’nın emredici hükümleri gözetilerek davacı tarafça gerekli dava harçlarının yatırılması sağlanarak, davanın yeniden görülmesini temin için, mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı İSKİ’nin istinaf başvurusunun incelemesi sonucu, kararın HMK 355, 353/1-a-4 120/1 maddeleri ve Harçlar Kanunu 32-30. maddeleri uyarınca karar kaldırılıp, başvuru harcı ile peşin olarak yatırılması gereken 1/4 nisbi harcın yatırılması sağlanarak ,yargılamanın sürdürülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/12/2019