Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1834 E. 2019/1843 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1834
KARAR NO : 2019/1843
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/06/2019
NUMARASI : 2017/1312 E – 2019/704 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/11/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalı arasında elektrik aboneliği sözleşmesi bulunduğunu, davalı tacir ile davacı şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, sözleşmedeki yetki şartı nedeniyle yetkili icra müdürlüklerinin İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğunu, davalıya 19/04/2017 tarihli 11.200,98 TL ve 15/09/2017 tarihli 9.979,50 TL fatura tahakkuk edildiğini, borcunu ödememesi nedeniyle hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla yapılan icra takibine, haksız itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı kuruma tüm fatura borçlarını eksiksiz ödediğini, Tüketici Kanunu’ndaki “Cayma hakkını” kullanarak davalı kurum ile yaptığı sözleşmeden vazgeçtiğini, cayma hakkını kullandıktan sonra cayma bedeli adı altında 22.085,14 TL borç çıkarıldığını, oysa, yapılan hesaplamaya göre cayma bedelinin 750,00 TL olması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, “Davanın kabulü ile sabit olan 11.200,98 TL asıl alacağın, 840,35 TL işlemiş faiz, 9.979,50 TL asıl alacak, 64,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.085,14 TL alacağın, asıl alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %16,80 oranında EPDK talimatlı faiziyle ve isabet eden takip giderleri ile davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazının iptaline, takibin devamına, likit bir alacak bulunmaması nedeni ile davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine ” karar verilmiştir.Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; davalı şirket alacağının likit bir alacak olduğunu, yargılama neticesinde çıkabilecek belirsiz bir alacak olmadığını, faturaya dayalı somut ve belirli bir alacak olduğunu, davalının tükettiği enerji bedelinin kendisine fatura edildiğini, fatura bedellerini ödemediği gibi icra takibine haksız itirazda bulunduğunu, takibe dayanak faturalara 8 günlük yasal süre içerisinde itiraz edildiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı nazar alındığında alacağın likit nitelikte oluşu da gözetilerek, hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını beyan ederek, kararın bu yönlerden bozulmasını ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını istemiştir.Dava, İİK’nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.Karar sadece davacı tarafça icra inkar tazminatı verilmesi gerektiği yönünden istinaf edilmiştir. Konuya ilişkin Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığı 2016/5207 E.2019/718 K.sayılı ilamında “Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Karşı dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası niteliğindedir.İİK’nın 67/2. maddesi, “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne, göre red veya hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü içermektedir. Mahkemece, asıl ve birleşen davada, dava konusu edilen davacı alacağının miktarının, davalı yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu gözetilerek, yargılama sonunda itirazın haksızlığı belirlenen alacak tutarı üzerinden davacı yararına İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle bu istemin reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.” şeklinde karar verilmiştir.İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Somut olayda faturaya dayalı alacak miktarının likit, belirlenebilir durumda olduğu anlaşılmakla, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf talebinin kabulü ile; ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilmesi ile yeniden esas hakkında; “Hükmedilen asıl alacak bedeli üzerinden davacı lehine, alacak likit ve hesaplanabilir kabul edilmekle, %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesi” ibaresi hükme eklenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf talebinin kabulü ile; ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilmesi ile yeniden esas hakkında;1-Davanın kabulü ile sabit olan 11.200,98 TL asıl alacağın, 840,35 TL işlemiş faiz, 9.979,50 TL asıl alacak, 64,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.085,14 TL alacağın, asıl alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %16,80 oranında EPDK talimatlı faiziyle ve isabet eden takip giderleri ile davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazının iptaline, takibin devamına,
2-Hükmedilen asıl alacak miktarları olan 11.200,98 TL+9.979,50 TL= Toplam 21.180,48 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine 3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.810,36 TL’den dava açılırken yatırılan 377,16 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.433,20 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafça yatırılan toplam 377,16 TL peşin harç, 31,40 başvurma harcı, 4,60 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 413,16 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,5-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 118,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 618,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 2.725,00 TL. (maktudan az olamaz hükmüne göre) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,8-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine, İstinaf incelemesi ile ilgili olarak;Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 79,30 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/11/2019