Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1777 E. 2021/1613 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1777
KARAR NO: 2021/1613
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/05/2019
NUMARASI: 2018/783 E – 2019/428 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; davalıların “… Mah. … Cad. No:29 Gazios- manpaşa/İstanbul” adresinde bulunan dükkanındaki … nolu tesisatı için, “ticarethane” tarifesinden elektrik kullandığını, elektrik tüketim bedelinden kaynaklanan fatura bedellerinin ödememesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, da- valıların haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, aksi sabit oluncaya kadar kaçak elektrik tespit tuta- naklarının geçerli olduğunu, ispat yükümlülüğünün karşı tarafa düştüğünü beyanla davalı/borçluların itirazlarının iptali ile takibin devamına, borçluların % 20’den az olmamak kaydı ile icra inkâr tazmina- tına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmaya katıl- mamışladır. İlk Derece Mahkemesi’nce: “1-Davalılardan …, … hakkında açılan davanın Reddine, 2-a) Davalılardan … Ltd. Şti ne yönelik açılan davanın kabulüne, bu davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile bu davalı yönünden takibin aynı şartlarla devamına, b)Asıl alacağın %20 oranında tazminatın davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu : Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Hakkında red hükmü kurulan …, …’ın, diğer davalı duru- mundaki şirketin yöneticileri olduğunu, Ödeme imkanı olmasına rağmen şirket borçlarını ödemekten imtina ederek takip yapıl- masına sebebiyet verdiklerini ve takip konusu borçtan sorumlu olduklarına, Davalılar …, … yönünden verilen kararın kaldırılmasını, tüm davalılar yönünden kabul hükmü kurulmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup takip konusu alacak kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Dosya içeriğine göre , Davalı …’nin “… Mah. … Cad. No:… Gaziosmanpaşa/İstanbul” adresinde bulunan “büro” niteliğindeki işyerindeki … nolu tesisatı için, “ticarethane” tarifesinden elektrik kullandığı, davacı şirket çalışanlarınca söz konusu adreste yapılan kontrollerde, “idareye kayıtsız alt kapağı mühürsüz, sözleşmesiz sayaçtan elektrik kullanıldığı” tespit edilerek 06/01/2019 ve 14/03/2019 tarihli Kaçak/usulsüz Elektrik Tespit Tutanaklarının düzenlen- diği, 06/01/2019 tarihli tutanak altında …nin kaşesi ile şirket temsilcisi olarak …’ın imzasının bulunduğu, 14/03/2019 tarihli tutanakta ise şirketin ünvanının yazılı olduğu ancak imza ve kaşe bulunmadığı, “İ.alınamadı” ibaresinin yazılı olduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf söz konusu tutanaklara göre tahakkuk ettirdiği fatura bedellerinin tahsili için icra takibi başlatmış, borçlular vekilinin süresi içindeki itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptali talebiyle açılan iş bu davanın yargılaması sırasında, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonunda; belirtilen adreste davalı şirket tarafından kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilmekle davalı şirket yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, şirket yöneticisi durumundaki diğer davalıların sorumlu olmadığı gerekçesiyle adı geçen davalılar yönünden red hükmü kurulmuştur. Davacı vekili, şirket yöneticisi durumundaki diğer davalılar, … ve …’ın takip konusu borçtan sorumlu olduğunu beyanla tüm davalılar hakkında kabul hükmü kurulması gerektiğini iddia etmektedir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2014/4571 Esas, 2014/11695 Karar nolu 11/09/2014 tarihli emsal kararında; “4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 49. maddesi hükmüne göre tüzel kişiler, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanırlar. Aynı kanunun 50. maddesi hükmüne göre de organları, hukukî işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar ve organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar. Bu hukuksal olguların sonucu olarak tüzel kişinin organı niteliğindeki yöneticilerin, tüzel kişi adına ve yararına işledikleri haksız fiillerden dolayı zarar gören üçüncü kişilere karşı tüzel kişi ile birlikte Borçlar Kanununun 41 ve Türk Medeni Kanunu’nun 50/3. maddesi hükmüne göre haksız fiil faili olarak sorumlu tutulmaları gerekir. Bu halde tüzel kişinin ve organlarının sorumluluğun türünün Borçlar Kanununun 51. maddesi hükmünde düzenlenen zincirleme (müteselsil) sorumluluk olacağı kuşkusuzdur. Somut olaya gelince, kaçak elektrik tespit tutanağında, davalı tarafından, okul inşaatında, abonesiz, direkten kablo ile elektrik alınarak kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilmiştir. Davalı, dava konusu tutanakta belirtilen yerde okul inşaatını yapan dava dışı … Ltd. Şti. nin yönetici ortağıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 50.maddesi hükmünde tüzel kişinin iradesinin, organları aracılığıyla açıklanacağı, organların hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokacakları, organların kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak da sorumlu oldukları açıklanmıştır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan hukuki ve maddi olgular dikkate alınarak, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan zarardan dava dışı şirketin yönetici ortağı olan davalının da şirketle birlikte ve şirket gibi müteselsil sorumluluğunun bulunduğu gözetilerek, davalının sorumluluğuna hükmedilmesi gerekir. ” denilmiştir. Bu bilgiler ışığında dava dosyası ele alındığında, celp olunan ticaret sicili kaydından, davalılar …, …’ın diğer davalı şirketin yetkilisi ve ortakları olduğu anla- şılmakla, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan dava konusu borçtan davalı şirket ile birlikte müteselsilen ve müştereken sorumlu oldukları kabul edilmelidir. Buna göre davalılar …, … hakkında da davanın kabulü kararı verilmesi gerekirken, adı geçen davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Diğer yandan, dava konusu alacağın “haksız fiil” niteliğindeki kaçak elektrik kullanımın- dan kaynaklandığı ve “likit alacak “vasfında olmadığı, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı, ancak mahkemece yanılgıya düşülerek icra inkar tazminatına hükmedildiği anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tespit edilen eksiklik yargılama gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 md gereğince esasa ilişkin olarak yeniden, “Davalılardan …, … ve … Ltd. Şti aleyhine açılan davanın kabulüne, Davalı/borçluların Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin tüm davalılar yönünden aynı şartlarla devamına, Yasal şartlar oluşmadığından davacı lehine icra-inkar tazminatı takdirine yer olmadığına ” karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-a) Davalılardan …, … ve … Ltd. Şti aleyhine açılan davanın kabulüne, b) Davalı/borçluların Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosya- sına vaki itirazlarının iptali ile takibin tüm davalılar yönünden aynı şartlarla devamına, c)Yasal şartlar oluşmadığından davacı lehine icra-inkar tazminatı takdirine yer olmadığına 2- Karar tarihine göre alınması gereken 423,19 TL harçtan peşin alınan 105,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 317,39 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 4.080,00 TL. vekalet ücretinin davalılardan ayrı ayrı tahsili ile davacıya verilmesine, 4- Davacı tarafından yapılan toplam 1.106,20 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 5- Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden davacıya isteği halinde iadesine, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 80,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/06/2021