Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1729 E. 2021/1693 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1729
KARAR NO : 2021/1693
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2019
NUMARASI: 2017/903 E – 2019/889 K
DAVANIN KONUSU: Tespit
KARAR TARİHİ: 08/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket adına kayıtlı iken, sözleşme ve yasaya aykın olarak iptal edilen … numaralı hatlın davacı şirket adına tahsis edilmesi talep edilerek; Şirketlerinin ismi ile özdeşleştiği için son 4 rakamı firmamn ismini temsil eden bu hattın alındığını ve Türkiye’nin her yerinden arandığı zaman davacı firmaya ulaşılabilmesi gerektiğini , İstanbul dışından yapılan aramalarda dava dışı … isimli bir şirketin çıktığı, istanbul içi aramalarda davacı şirketin çıktığını, bu hatalı durumun düzeltilmesi için 03.01.2017 tarihli Kadıköy … Noterliğinden ihtarname çekildiği, ancak hiçbir cevap verilmediğini, 28.02.2017 tarihinde Elazığ 1, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/15 değişik iş dosyası ile yapılan tesbitte …’li numaranın arandığını ve … isimli firmanın çıkıp çıkmadığının tespiti istendiğini ve bilirkişi tarafından, istanbul dışı aramalarda … İsimti firmanın çıktığının rapor edildiğini, devam eden süreçte davalı kurumla şifahi görüşmeler yapıldığını ve mağduriyetlerinin giderilmesi ıçin talepte bulunduklarını ancak bu kez İstanbul içi yapılan aramalarda da müvekkil firma yerine yine aynı şekilde … çıktığını, davalının eylemlerinin T9K m.49’a göre haksız fiil teşkil etmekte olduğunu, davacı firmanın maddi ve manevi kayıpları olduğunu, bahsedilen ihtilafın çözülmesi için … numaralı hattın tekrar davacı tarafa verilmesi gerektiğini Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde … numaralı hat arandığında davacı firmanın çıkması için gerekli işlemin yapılması ve ilgili numaranın taraflarına tahsis edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını kabul etmediklerini,her ne kadar davacı taraf sözleşme ile bu numaranın kendilerine tahsis edildiğini iddia etmiş ise de bunu ispatlayacak evrakı dosyaya sunmadıklarını,öncelikle sözleşmenin ibrazı gerektiğini, davacı tarafın söz ettiği ihtarnamenin taraflarına ulaşmadığını, şirketlerinden temin edinilen bilgilere göre işbu numaranın İzmir’de bulunan … isimli firmaya tahsis edildiğinden. aynı numaranın davacıya da tahsis edilmiş olmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi kurulu raporu da benimsenmek suretiyle ,davanın KABULÜ ile, davalı tarafından iletişimi sağlanan … no’lu hattın davacıya tahsisli olduğunun tespitine, Davalının …. no’lu hattın arandığında davacı firmanın kullanımının sağlanmasına karar verilmiştir.Kararı istinaf eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;davacı şirketin dava konusu hat tahsisi ile ilgili olarak ,verdiği taahhütnameye göre 3 ay içerisinde 5 adet alt hattı kullanıma açmadığı bu sebeple taahhüdüne aykırı davrandığı, müvekkili tarafından tahsisin iptal edilerek, davacıya tebligat yapıldığı,yargılamada alınan bilirkişi raporlarının çelişkili olduğu, bu çelişkinin giderilmediği, ayrıca heyette sektör bilirkişisi bulunmadığından özel numara ile sabit hat kullanımının birbirine karıştırıldığı,tahsisin davacının kusuru ile sona erdiği, herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığı, bu sebeple mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava,sözleşmenin yürülükte olduğunun tesbiti, dolayısı ile muarazanın menine ilişkindir.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı ile davalı arasında 27.03.2009 tarihinde … nolu özel servis numarasının kendilerine tahsisi konusunda sözleşme ilişkisinin kurulduğu, ve numaranın davacı şirkete tahsisisinin yapıldığı, davacıya tahsisi yapılan numaranın davalı şirket tarafından 17.12.2009 tarihinde taahhütnamede belirtilen şartlar yerine getirilmediğinden iptal edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporunda, davacı şirket tarafından 22.02.2010 tarihinde özel numaranın tahsisinin talep edildiği ve davalının 25.02.2010 tarihinde … nolu telefon numarasını davacı tarafa tahsis ettiği, ancak davalı tarafından verilen 08.06.2018 tarihli cevapta özel numaranın dava dışı … San Tic.Ltd.Şti.ne tahsis edildiğinin bildirildiği, söz konusu numaranın 2010-2017 yılları arasında davacı ile birlikte dava dışı …Ltd.Şti tarafından kullanıldığı, dışarıdan yapılan aramalarda dava dışı firmaya ulaşıldığı, telekominikasyon hizmetinin davalı tarafça başlatıldığı, yürütüldüğü ve sonlandırıldığı davacı tarafın mali müşavir marifeti ile yapılan defter incelemesinden defterlerin TTK 64 ve devamı maddeleri gereğince usulüne uygun olarak tutulduğu ve özel hatta ilişkin faturaların davacı tarafça ödendiği , davalı tarafın çoklu hat sözleşme gereğince hizmeti veren tek kurum olduğu ve hizmetin verilmesinde teknik kusurunun bulunduğu şeklinde görüş bildirilmiştir.Sözkonusu bilirkişi kurulu raporunda ,davacı tarafın ticari defterlerine göre telefon ödemelerinin yapıldığı tesbit edilmiştir. Ancak, davalı tarafça ,özel numaranın iptal edilmesine rağmen,sabit hatlara telefon hizmeti verildiği, yapılan ödemelerin bu hatlara ilişkin olduğu savunulmaktadır. Bilirkişi raporunda, özel hat, sabit hat ödemeleri ayırımı yapılmadığından,bu hususun sözkonusu rapor içeriğinden tesbiti mümkün olmamıştır. Bu sebeple ,bilirkişi raporunda bu yönde ayırım ve açıklama bulunmadığından ,bu yönden itirazları da karşılar şekilde bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerekli olduğundan,davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda açıklanan şekilde yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/06/2021