Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1692 E. 2019/1464 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1692
KARAR NO : 2019/1464
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/05/2019
NUMARASI : 2018/413 E – 2019/490 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/10/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı borçlu hakkında usulsüz elektrik kullanımından dolayı 71.132,79 TL üzerinden Bakırköy … İcra Müd. … esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız şekilde takibe itiraz ederek takibin durmasını sağladığını beyanla ,davalı- borçlunun itirazının iptalini ve takibin devamını ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; taşınmazın 01/09/2014 tarihinde iş yeri malikinde kiralanarak gıda marketi olarak faaliyet başlandığını, elektrik aboneliği için müracaat edilmiş ise de aboneliğin verilmediğini, takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, abonelik sözleşmesi yapılabilmesi için Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mah. 2015/43 esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, 5 ay 15 gün faaliyette bulunan müvekkilinin söz konusu tutar kadar borcunun olmasının mümkün olmadığını belirterek ,davanın reddine, kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Mahkemece,açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davalı vekili istinaf etmiş olup, istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın ödenmiş borca dair mükerrer icra takibi yapması ve itirazın iptali davası açmasının kötü niyetini göstermesine rağmen, davacı aleyhine kötüniyet tazminatı yükletilmesine ilişkin taleplerinin reddinin ve davalı lehine dava değeri olan 71.132,79 TL üzerinden nisbi vekalet ücreti olarak takdiri gerekirken, maktu ücrete hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüş, kararın kaldırılmasını istemiştir. HMK ‘nun 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sırasında , davacı vekilince tahkikat aşamasında ,Uyap’tan gönderilen 05.02.2019 tarihli dilekçe ile , davadan feragat edildiği beyan edilmiştir. Davalı tarafın ,kötüniyetli takip sebebiyle davalı lehine kötüniyet tazminatıına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin istinaf sebebinin incelenmesiyle ,İİK’nin 68/son maddesi gereğince, itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlunun, talebin aynı nedenlerle reddi halinde alacaklının diğer tarafın talebi üzerine tazminata mahkum edileceği şeklinde düzenleme mevcut ise de , davanın feragat nedeniyle reddi halinde mahkemece davanın esasına ilişkin sair karar verilememektedir. Bu sebeple ,davalı tarafın , lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 8.HD. 2019/3866 E.- 2019/6994 K. sayılı kararı) Davalı tarafın,feragat sebebiyle lehine dava değeri üzerinden nisbi vekalet ücreti takdiri gerektiğine ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ;karar tarihinde yürürlükte olan 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesinde “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.” hükmü yer almaktadır. Aynı tarifenin 13.maddesine göre; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.Somut olayda ,davacı vekili dava dilekçesinde dava değerini 71.132,79 TL olarak belirtmiştir.Davada , tahkikat aşamasına geçildikten sonra davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğine göre ,davalı lehine , karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 6 ve 13. maddesi gereğince, davanın parasal bir talebe ilişkin olduğu da gözetilerek , dava değeri üzerinden hesaplanan 8.174,61 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 2.750,-TL olarak maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Bu sebeplerle ,davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar yeniden düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdae yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek yeniden esas hakkında;1-Davanın feragat nedeniyle reddine,2-Kötüniyet tazminat talebinin koşulları bulunmadığından reddine,3-Alınması gereken 44,40 TL harcın peşin yatan 859,12 TL harçtan mahsubu ile bakiye 814,72 TL fazla harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,5-Davalı lehine, karar tarihindeki AAÜT 6. ve 13. maddederi uyarınca ,dava değeri üzerinden hesap ve takdir edilen 8.174,61 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,6-Tarafların delil-gider avanslarının bakiyesinin, karar kesinleşince taraflara iadesine,Sair istinaf sebeplerinin reddine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak;Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 35,90 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/02/2019