Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1665 E. 2021/927 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1665
KARAR NO: 2021/927
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/04/2019
NUMARASI: 2018/1155 E – 2019/437 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin Büyükçekmece İstanbul adresinde bulunan şantiyesinde kullandığı elektrikle ilgili 05/07/2007 son ödeme tarihli 9.693,30-TL ‘lik fatura düzenlendiğini, fatura alacağına dayalı olarak gecikme faizi ve KDV olmak üzere toplam 28.433,09-TL alacakları bulunduğunu, iş bu alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu yapılan alacağın dayanağını teşkil eden faturanın 2007 tarihli olduğunu, 2007 tarihinden itibaren geçen süre zarfında alacağın zaman aşımına uğradığını, ayrıca müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine ve müvekkili lehine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ” davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibine konu faturanın hangi döneme ait ve hangi endeks baz alınarak tüketilen elektrikle ilgili olduğu hususunun ispatlanamadığı, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere söz konusu faturanın Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 22.maddesine uygun düzenlenmediği, davacının iddiasına göre elektrik tüketiminin 05/07/2007 tarihi olduğu halde 2013 yılında özelleşen davacı şirket tarafından düzenlendiği, söz konusu faturadaki alacağın hangi endeks baz alınarak hesaplandığı hususunun da belirsiz olduğu dikkate alınarak davalı şirketin takibe konu faturadan dolayı borçlu olmadığı ve davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin ise koşulları oluşmamış olduğu” gerekçeleriyle davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin koşulları olmamış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; bilirkişi raporuna itiraz ettikleri halde mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; alacaklının takip konusu alacağın hiç doğmadığını bilebilecek durumda olmasına rağmen icra takibi başlatması halinde, bu durumun kötü niyetli olduğunun delili olduğunu, davacının takibe konu olan alacağın mevcut olup olmadığı konusunda yeterli bilgiye sahip olduğunu, fatura tarihi ile iddia edilen borç arasında en az 6 yıl geçtiğini, bu duruma rağmen, icra takibini açmış olmasının da kötü niyetli bir davranış olduğunu, öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötü niyetli kabul edildiğini ileri sürerek kötü niyet tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini ileri sürmüştür. Dava, ödenmeyen elektrik faturasının tahsili talebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; bilirkişi raporuna göre taraflar arasında 08.03.2006 tarihinde şantiye için … numaralı tesisatın kurulduğu ve bağlantı anlaşmasının yapıldığı, şantiye aboneliğinin 31.05.2007 tarihinde daimi aboneliğe geçiş nedeniyle iptal edildiği, söz konusu abonelikte davalı tarafından 25.12.2006 tarihinde sayaç değiştirilmesi için dilekçe verildiği ve 01.02.2007 tarihinde yeni sayacın 2542 endeksle takılmış olduğu, 05.07.2007 son ödeme tarihli faturanın 28.05.2013 tarihinden sonra düzenlenmiş olduğu, faturada fatura tarihi ve numarası, endeks bilgileri, sayaç numarası, ilk ve son okuma tarihleri ve tüketim miktarının yer almadığı, düzenlene faturanın Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 22.maddesine uygun olarak düzenlenmediğini, daimi aboneliğe geçişte eski şantiye sayacındaki endeks farkının yeni tesisata ekleneceğinin tutanakta belirtildiği mütalaa edilmiştir. Buna göre yapılan değerlendirmede, dava konusu sonlandırılan abonelikte davalının elektrik kullanımı yapıldığına dair bir kayıt ve sarfiyat belgesi veya tutanak bulunmadığı, bu nedenle davalının elektrik kullanımı olmayan sayaçtan sarfiyat yapıldığının dair davalı kayıtlarından tespit edilemediği, düzenlenen faturanın Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 22.maddesine uygun olarak düzenlenmediğini ve gerekli açıklamaları içermediği, ispat yükünün davacı-alacaklıda olduğu görülmekle mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur. Davalının kötüniyet tazminatına yönelik istinaf talebinin değerlendirilmesinde ise; İİK 67. maddesinin ikinci fıkrası gereğince alacaklının kötüniyet tazminatına mahkum edilebilmesi için, icra takibinde haksız olmasının yanında kötüniyetli olması da gereklidir. Somut olayda, davacı alacaklının kötüniyetli olduğu dosya kapsamından ispat edilememiştir.Kötüniyet tazminatı koşulları davada oluşmamıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararın mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 343,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 130,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 213,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden taraflar üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/03/2021