Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/165 E. 2020/1915 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/165
KARAR NO : 2020/1915
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2017
NUMARASI : 2016/209 E – 2017/1066 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, merkezi … No:… Topkapı Zeytinburnu, İstanbul adresinde olan İstanbul ve İzmit’in muhtelif ilçe ve semtlerinde 200’e yakın mağazası olan tekstil, zücaciye ürünleri satan perakendecilik yapan bit şirket olduğunu, müvekkilinin kiraladığı mağazaların elektrik, su vb. sabit abonmanlıklarını kendi üzerine aldığını “… Mah. … Sok. … 1. Etap … nolu dükkan … “adresinde mukim olan … maliki olduğu mağazayı da 01.03.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesiyle 10 yıllığına kiraladığını, kiralanan mağazanın 18/04/2013 tarihinde güvence bedeli 222,44 TL yatırılmak suretiyle üzerine alındığını, ancak ticari olarak bekleneni sağlamaması üzerine açılan mağazanın kira sözleşmesini sona erdirdiğini devamında da 20/11/2013 tarihinde bu abonelik ilişkisini de sona erdirdiğini, bir süre sonra müvekkilinin, yeni mağaza kiraladığını ve davalıya yeni kiraladığı mağazanın aboneliği için başvurduğunda belirtilen adresteki taşınmazın kaçak elektrik kullanımı olduğu gerekçe gösterilerek abonelik işlemini yapılmayacağının bildirilmesi üzerine mecburen 5.720TL tutarındaki bedelin 2.000 TL’si 21/01/2016 tarihinde, bakiyesi 3.720-TL’sinin ise 1.240 TL olarak taksitlendirilerek dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla her ay ödediğini, böylece diğer aboneliklerin yapılmasının sağlandığını ileri sürerek fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının müvekkilinden zorla ve haksız yere tahsil ettiği 5.720,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren başlayacak ticari avans faiziyle istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kayıtlarında yapılan incelemede dava konusu tesisata ait mahalde 07.03.2015 tarihinde yapılan incelemelerde kayıtsız sayaçtan enerji kullanıldığı tespit edilerek … Seri numaralı 07.03.2015 tarihli tutanak düzenlendiğini, bu tutanak doğrultusunda 07.03.2015 tarihinde toplam 4.803,30-TL kaçak elektrik bedeli olan Kaçak Elektrik Tüketim Tahakkuku düzenlendiğini, tutanak mahalinde davacı şirketin 18.04.2013 tarihli bir abonelik kaydı bulunmakta olduğunu, bu abonelik 20.11.2013 tarihinde feshedildiğini, söz konusu mahalde “ …Anonim Şirketi” ünvanıyla 09.03.2016 tarihinde abonelik kaydı olduğunu, 13.04.2016 tarihi ile durum devam ettiğini, müvekkili şirket kayıtlarında aboneliğin feshedildiği 20.11.2013 tarihi ile yeni abonelik verilen 09.03.2016 tarihleri arasında kayıtlı aboneliğe rastlanılmadığını, yapılan kontrolde … seri numaralı … marka zati sayaçla 8.297 kWh elektrik kullanıldığı ve ilgilisinin davacı “… A.Ş.” olduğu anlaşılarak söz konusu mahalde … seri numaralı zabıt düzenlendiğini, Davacı şirketin aboneliğinin 20.11.2013 tarihinde sonlandırılmasının anılan adreste davacı tarafça kayıtsız sayaç ile elektrik tüketimine devam edilmediği anlamına gelmediğini, adreste başka kullanıcı tespit edilemediğini, bu nedenle davacı şirketin dava konusu adreste kayıtsız sayaçtan enerji kullanmadığı iddiaları ile bunu ispata yönelik ileri sürdüğü hususların kabulü mümkün olmadığını, mevzuat hükümleri dikkate alındığında müvekkili şirketin tahakkukunun yasal olduğunu, davacı tarafın tüm taleplerinin reddinin gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İDM tarafından; ” Davacının kaçak elektrik işlemi yapılan … Mahallesi … Sokak …Evleri … Etap 5 Nolu dükkan market Başakşehir/ İstanbul adresinde 01/03/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile faaliyet yaptığı, bu faaliyet çerçevesinde davacı ile davalı arasında … nolu abonelik sözleşmesinin yapıldığı, bilhare davacının bu yeri tahliye ederek 20/11/2013 tarihinde adresten taşındığı dosyada bulunan abonelik iptal işlem örneği ve kira sözleşmesinden anlaşılmıştır. Buna mukabil davalı tarafından kaçak kullanıldığı iddia edilen elektriğin fiilen davacı tarafından tüketildiği veya kaçak işlemine davacının sebebiyet verdiği ispatlanamamıştır.” gerekçesiyle davanın kabulü ile 5.720,00 TL nin 14/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacı yanın tek taraflı sunmuş olduğu belgeler uyarınca eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, kaçak elektrik kullanımının söz konusu olduğu mahalde mahkemece zabıta araştırılması yapılamadığını, dava konusu mahalde davacı yan aboneliğinden sonra kaçak tespit işleminin uygulandığı tarihe kadar yeni bir abonelik olmadığı gibi davacı yanın dava konusu mahalde bulunmadığına dair iddialarını destekler dosyada veri bulunmadığını, tutulan kaçak işlemine dair tutanakların aksi ispat edilinceye kadar geçerli olduğunu, bunu aksinin davacı tarafça kanıtlanamadığını, mevzuat hükümleri dikkate alındığında müvekkili şirket tahakkukunun yasal olduğunu, davacı şirketin aboneliğinin 20.11.2013 tarihinde sonlandırılmış olmasının anılan adreste davacı tarafça kayıtsız sayaç ile elektrik tüketimine devam edilmediği anlamına gelmediğini, yapılan araştırmalarda davacı yanın sözleşmesinin olduğu dönemlerde tüketiciye tesisatta kayıtlı sayaçtan tüketim olmaması nedeniyle normal fatura tahakkuku yapılamadığından tüketicinin 07.03.2015 tarihli tutanakta tespit edilen kayıtsız sayacın ilgili dönemlerde kullanıldığını gösterdiğini, mahkemece tanık deliline dayanmamıza rağmen tutanak mümzileri de dinlenilmediğini, davacının 20.11.2013 tarihinden sonra davacının faklı bir abonelik farklı bir mahalde ticari faaliyet yürüttüğüne ilişkin sunulmuş bir delil bulunamadığını, aynı şekilde sözleşme bitim tarihinden sonra mahallin üçüncü bir kişi tarafından da kullanıldığının da belgelenemediğini davacı tarafça 18.04.2013-20.11.2013 abonelik süreleri boyunca müvekkili şirkete ödenmiş normal elektrik faturalarının sunulmadığını, adreste yapılan incelemede kayıtsız bir sayaç bulunduğu ve bu kayıtsız sayaçtan tüketim olması nedeniyle davacı şirketin kaçak kullanımda bulunduğunu, 7 ay bir ticarethane işletip hiç elektrik kullanılmamasının mümkün ve hayatın olağan akışına uygun olmadığını, ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, kaçak elektrik kullanımı nedenine dayalı menfi tespit ve tahsil edilen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Kural olarak menfi tespit davalarında, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden tarafa düşer. Davalı şirket; dava konusu mahalde yapılan kontrol sırasında, kayıtsız sayaçtan enerji kullanımı belirlenmesi üzerine kaçak elektrik tesbit tutanağının düzenlendiğini, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13/a maddesi uyarınca yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden elektrik enerjisi tüketilmesinin kaçak elektrik enerjisi tüketimi, aynı yönetmeliğin 14/c maddesi uyarınca sayaç ve ölçü devreleri mühürsüz olduğu halde idareye haber vermeden elektrik enerjisi tüketilmesinin ise usulsüz elektrik enerjisi tüketimi olduğunu savunmuştur.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı tarafından dava konusu yeri 01.03.2013 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığı, kiralanan mağazanın 18/04/2013 tarihinde abonelik sözleşmesinin yapıldığı, aboneliğinin 20.11.2013 tarihinde sonlandırıldığı, tutanak tarihine dek dava konusu yeri kullanan kişiye ilişkin dosyada bilgi veya belge bulunmadığı görülmektedir.Buna göre, davalı tarafça düzenlenen kaçak tutanağında davacı şirketin ismi yer alsa da tutanağın davacı yetkili veya çalışanlarınca imzalanmadığı, imzadan imtina hali var ise bunun da belirtilmediği, tutanak içeriğinde davacı şirketin mahalde olup olmadığının anlaşılamadığı, davalının cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmasına rağmen ön inceleme duruşmasında verilen sürede tanık isimlerinin bildirilmediği, aboneliğin sonlandırılması ile yeni abonelik talebi arasındaki sürede başka yerde elektrik tüketilmemesinin yeni mağaza açılmadığı anlamına da gelebileceği, dava konusu yerde abonelik başladıktan sonra sonlandırılıncaya dek elektrik tüketimi olmamasının ilgili olduğu dönemde davalı tarafça ayrıca yapılacak işlemlerle ileri sürülebilecek olmasına rağmen abonelik ilişkisinin sonlandırılmasından sonra kaçak işlemine konu olamayacağı, kaçak işleminin davalı tarafça ispatlanması gerektiğinin kabulü gerekir.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurulsunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 390,74 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 98,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 292,74 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/12/2020