Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1644 E. 2021/915 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1644
KARAR NO: 2021/915
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2019
NUMARASI: 2016/904 E – 2019/449 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının kiracı olduğu işyerinde adına elektrik aboneliğinin bulunduğunu, aboneliğe ait sayacın 12/04/2016 tarihinde data çıkışı vermeyen mevcut sayaç olduğu gerekçesiyle değiştirildiğini, işyeri sahibinin 01/04/2016 tarihinde işyerini ikiye bölerek bir kısmını … Ltd. Şti.’ye kiraladığını, davalı şirket tarafından data çıkışı vermediği tespiti ile değiştirilen sayacın bozuk olması ve eksik tüketim kaydettiği nedeniyle 19/07/2016 tarihinde 97.682,30 TL tutarında fatura düzenlendiği,bu faturada 30/04/2015-12/04/2016 tarihleri arasındaki 254.188 Kw kullanım olduğunun tespit edildiği ve bu tarihler arasında hesaplanan 175.160 Kw tutarın ödendiğini, fark faturasının düzenlendiği tarihler arasında davacının farklı tarihlerde üretim amacıyla kullanılan makinelerin büyük bir kısmını sattığını, işçilerin önemli bir kısmını çıkarmak durumunda kaldığını, küçülmeye gittiği bir dönemde bu kadar büyük miktarda tüketimi gerçekleştirebilecek kapasiteye, zamana ve teknik imkanlara sahip olmadığını beyanla, bu faturadan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacının sayacının davalı çalışanları tarafından tüketim kaydetmediğinin tespiti üzerine değiştirildiği ve eskisinin laboratuvar incelenmesine alındığını, inceleme sonucunda sayacın arızalı olduğunun belirlendiğini, … Tekstilin söz konusu adresi kiralama tarihinin 01/04/2016 olduğu, sayacın değişim tarihinin 12/04/2016 olduğu, davacıya tahakkuk ettirilen faturanın ise 30/04/2015 ve 12/04/2016 tarihleri arasındaki eksik tüketim faturası olduğu, … Tekstil tarafından 12 gün gibi kısa bir dönem için kullanıldığı ,geriye kalan sürede sayacın davacı tarafından kullanıldığının kendi beyanları ile ortada olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme,bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek rapor gereği, taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğu, davacı şirket adresinde yapılan incelemede; davacıya ait … seri numaralı sayacın data bilgisi vermediği gerekçesiyle 12/04/2016 tarihinde sökülerek yerine yeni bir sayaç takıldığı, bilirkişilerce yapılan tespitte sayacın 25/12/2015-12/04/2016 tarihleri arasındaki 109 gün eksik tüketim kaydettiğinin tespit edildiği, sayaçtaki tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarihin 25/12/2015 tarihi olması sebebiyle bu tarihten önceki 17/12/2014-30/04/2015 tarihleri arasındaki dönemin sağlıklı olarak ölçülmüş ve ihtilafsız tüketim dönemleri olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından yayımlanan Elektrik Piyasası Hizmetleri Yönetmeliğinin “sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti” başlığı altında açıklanan 14/1 maddesinde “…hiç tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve fatura edilir” hükmü gereği sayaç doğru çalışır duruma getirildikten sonraki ilk iki tüketim döneminin ortalamasının esas alınması gerektiği ve bu durumda 17/12/2014-30/04/2015 tarihleri arasındaki ortalama günlük tüketimin ([56558,572-52711,625] X 25 kWh) / 134 gün = 717,71 kWh/gün olduğu, ihtilaflı olan dönemin ise 25/12/2015-12/04/2016 tarihleri arasındaki 109 gün olması sebebiyle 109 gün X 717,71 kWh = 78230,83 kWh olduğu ve 25/12/2015-12/04/2016 tarihleri arasında ihtilaflı dönemde kaydedilen tüketimin 18496,70 kWh olduğundan farkın ise 78230,83 kWh – 18496,70 kWh = 59734,13 kWh olduğu, bu tüketim nedeniyle fatura bedelinin ise bilirkişilerce 22.955,32 TL olarak hesaplandığı, bakiye fatura bedeli 74.726,98 TL yönünden borçlu olmadığının belirlendiği ,ayrıca heyet kök ve ek raporda ilk bilirkişi raporunun da tartışıldığı gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabulü ile davacının 19/07/2016 tarih, 2016/07 dönem, 97.682,30-TL bedelli fatura nedeniyle borçlu olduğu miktarın 22.955,32-TL olduğu ve bakiye 74.726,98-TL yönünden borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini,davalının tahakkuk ettiği dava konusu tutarın mevzuata uygun hesaplandığını,hükme esas bilirkişi raporunda eksik ve hatalı hesaplama yapıldığını,dava sayacının eksik tüketim kaydettiğinin açık olduğunu,ancak hükme dayanak raporda eksik tüketim kaydettiği sürelerin hatalı ve eksik tespit edildiğini,eksik tüketim hesabının 30.04.2015 – 12.04.2016 arasındaki 348 gün üzerinden yapılmalsı gerektiğini, ek raporda çizilen şemada dahi eksik tüketimin başlangıcının 30.04.2015 olduğunun göründüğünü,şemada bu durum gözle görülür şekilde ortadayken buna dair somut bulgu olmadığı iddiası ile 25.12.2015 – 12.04.2016 tarihleri arasındaki 109 gün üzerinden yapılan tespitin zorlama olduğunu,ihtilafsız dönem olarak bilirkişi tarafından kabul edilen eski tüketimlerin sağlıklı olmadığını,mevzuata göre yeni sayaç takıldıktan sonraki ilk iki faturaya göre hesaplama yapılması gerektiğini,bilirkişinin seçenekli rapor düzenlemesi yerine hatalı yöntem izlediğini,kabul edilmemek kaydıyla bilirkişinin raporda tespit ettiği döneme dair eksik tüketimin hatalı olduğunu,bu hesaplamada dahi 43.507,40 TL hesaplanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Alınan ilk bilirkişi raporuna itiraz üzerine bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporda ilk rapordaki hatalı değerlendirmenin tartışıldığı ,kök ve ek heyet raporunda davacının işyerindeki sayacın 25/12/2015 tarihine kadar tüketimleri doğru kaydettiği, 25/12/2015 tarihinde arızalandığı ve sayaç değişim tarihi olan 12/04/2016 tarihine kadar 109 gün tüketimi eksik kaydettiğinin süre olarak belirlendiği, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14.maddesinin 3.bendi gereğince; “Sayacın eksik tüketim kaydettiği miktar varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak hesaplama yapılır ve fark tüketiciye fatura edilir” hükmüne göre , tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri bulunduğundan, davacının 17/12/2014-30/04/2015 tarihleri arasındaki sağlıklı tüketim dönemi baz alınarak yapılan hesaplamada davacının eksik tüketimden kaynaklı elektrik borcunun 22.955,32 TL olduğu, faturanın 74.726,98 TL lık kısımdan ise davacının borçlu olmadığı belirlendiğinden, geçmiş sağlıklı tüketim döneminin hesaplamada esas alınmasında aykırılık bulunmadığı, hesaplamalarda hata ve eksik inceleme olmadığı gözetilerek, heyet bilirkişilerce düzenlenen ve birbiri ile örtüşen kök ve ek raporun ilgili mevzuat ile yönetmeliğe uygun, taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle yeni bilirkişi incelemenin davaya katkı sağlamayacağı görülmüştür. Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 5.104,60 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.276,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.828,45 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/03/2021