Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1629 E. 2021/1599 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1629
KARAR NO : 2021/1599
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/12/2018
NUMARASI: 2016/977 E – 2018/1191 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 01/06/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketin abonesi olarak P. Silivri’de faaliyet gösteren işyeri için elektrik satın aldığını, müvekkilinin 4 yıldır abone olduğunu, burada kullanılan sayacın önceki kiracıdan devralındığını, abone olduğu günden beri elektrik faturasını düzenli ödeyen müvekkilinin kullandığı sayacın davalı yetkililerince 3-4 ay önce yerinden sökülüp yerine yine aynı kişilerce yeni bir sayaç takıldığını, bu işlemin ardından müvekkiline davalı şirket tarafından kaçak elektrik tüketim tahakkuku (abonesiz) adı altında borç tahakkuk belgeleriyle aleyhine toplam 12.682,30 TL’lik borç tahakkuku yapıldığını, müvekkilinin işbu borca itirazlarının reddedildiğini, müvekkilinin iddia edildiği gibi sayaca müdahale olmasını kendi kullandığı süre için kabul etmediğini, müvekkili hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin, davalı şirketin elektriği kesme tehditlerine daha fazla katlanamayıp söz konusu borcu taksitlendirmek ve ilk taksit olan 2.000,00-TL yi ödemek zorunda kaldığını, haksız tahakkuk sebebiyle müvekkili aleyhine davalı şirketince tahakkuk ettirilen 12.046,70 TL ve 635,60 TL borç tahakkuklarının iptali ile her iki belgedeki borç tahakkuk tutarı olan toplam 12.682,30 TL müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı paraların ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikte müvekkiline geri ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı, hak düşürücü süre, görev ve yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan incelemede 29.06.2015 tarihinde sayaç sökülerek laboratuvara sevk edildiğini, Laboratuvarda yapılan incelemede “03.01.2010 tarihli gövde kapak açılma ikazı var, sayaç içerisinden R ve S fazları akım ölçüm uçları kesilerek, sayaç bu fazlarda kayıt yapmaz hale getirilmiş, kaçak işleminin yapılması uygundur” sonucu çıkartıldığını, müvekkili kurum personelince yapılan kontrol neticesinde laboratuvar sonucuna istinaden “…- AVM” adına … seri no’lu zabıt varakası tanzim edildiğini, hesaplama sonucunda, 635,60-TL kaçak bedeli, 12,046,70-TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplam 12.682,30-TL bedel tahakkuk ettirildiğini, İlgili tutanak hesabı Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre yapılmış olup, tahakkuk hesabı yönetmelik gereği, ilgilinin kullandığı dönemi kapsamakta olduğunu, yapılan tahakkuk hesabında herhangi bir hata bulunmadığını, davacı ödemelerini yaparken ihtirazi kayıt öne sürmeden ödediğini, ödenen bedeli geri istenemeyeceğini, mevzuat ve yargıtay içtihatlarının bu yönde olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile,davacı tarafın … tahakkuk numaralı 635,60TL bedelli kaçak elektirik ceza faturası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Mahkemece verilen kararı davacı vekili ile katılma yolu ile davalı vekili istinaf etmiştir.1-Kararı istinaf eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin 4-5 yıllık aboneliğinden sonra müvekkilinin işyerindeki sayacı söküp tek taraflı tuttuğu tutanakla, abone olduğu ve yıllardır faturalarını düzenli ödediği halde, kaçak elektrikten işlem yapmış ve tutanak tutmuş olması nedeniyle kötü niyetli olduğu,Diğer taraftan, tüketici olarak davalı şirketin tek taraflı tamamen bünyesinde oluşturduğu laboratuvarda yaptığını iddia ettiği incelemeler neticesinde düzenlediği rapor ve tutanakları kabul etmek zorunda olmadıklarını,Dosyadaki bilirkişi raporlarında yönetmeliğin ilgili maddelerinin olaya yanlış uygulandığı, olayla ilgisi olmayan yönetmeliğin hükümlerine dayanılarak hazırlanan gerek kök rapora gerekse ek rapora ve bilirkişi değiştirerek verilen son rapora karşı itirazları kabul edilmesine rağmen, itirazlar doğrultusunda işlem yapmayan bilirkişilerin oluşturduğu raporlar esas alınarak karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, Olay tarihinde mer’i olan 08.05.2014 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin olayıa ilgili hükümlerin uygulanması gerektiği, bilirkişilerin ilgili yönetmeliğin birinci fıkrası a) ve b) bendi hükümleri olayıa uygun olup o doğrultuda inceleme yapıp rapor oluşturmaları gerekirken sanki tüketimi kaydetmiş bir sayaç yokmuş gibi hareket edip ikinci fıkradaki hükümler esas alarak hesaplama yaptıkları, bu şekilde oluşturulan raporların hepsi usul ve yasaya aykırı olduğu, ,iş bu raporlara itirazlarının Mahkemece kabul edildiği, bilirkişilerden itirazlar doğrultusunda rapor düzenlemeleri istenmiş olduğu, ancak bilirkişilerin ısrarlı bir şekilde ilgili yönetmeliğin olayımızla ilgisi olmayan maddelerini esas alarak rapor düzenleyip Mahkemeye sundukları , bilirkişilerin yönetmeliğe uygun işlem yapmadan hesaplama yaptıkları için davalı şirketin yaptığı hesaplamaları aynen yapmış oldukları, Mahkemece kabul edilip başka bir bilirkişi tayin edilip itirazları doğrultusunda işyerinde inceleme yetkisi verilerek rapor oluşturulması istenmiş ,bu kez 20,12.2018 tarihli yeni bir rapor düzenlenmiş olduğu, fakat işbu raporun da da yine itirazları karşılayan bir rapor olmadığını,verilen kararın usul ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.2-Davalı vekili istinaf dilekçesinde ; davacının kaçak kullanımının sabit olduğunu,bu sebeple 635,TL lik tahakkuktan da sorumlu tutulması gerektiğini ,bu yöndeki kabul kararının hatalı olduğunu ileri sürmüştür….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,kaçak elektrik tahakkukları sebebiyle borçlu olmadığının tesbiti talebine ilişkindir.Dava dosyasındaki belgelerden; davacının … nolu tesisat için 17/02/2011 tarihinden itibaren …’ın yasal abonesi olduğu ,davacı hakkında ,davalı taraça 14/07/2015 tarihli iki adet kaçak tutanağı tutulduğu görülmüştür.Mahkemece yargılamada elektrik müh. bilirkişiden kök ve ek raporlar ile akademisyen elk. bilirkişisinden kök ve ek raporlar alınmıştır. Yargılamada alınan 03/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; yerinde dava konusu tutanak, laboratuar muayene raporu ve diğer belgelere istinaden kaçak elektrik enerjisi tüketildiğini, laboratuar muayene raporu dikkate alınarak yapılan hesaplamalar ve değerlendirmeler sonucunda elde edilen eksik elektrik enerjisi tüketimi bedelinin, vergiler dahil olacak şekilde toplam 10.461,53-TL olarak davacının tahakkuk ettirilmesi gerektiği bildirilmiş,ek raporunda ,kayıp bedellerinin hesaplamaya dahil edilemeyeceği bildirilmiştir. İtiraz üzerine alınan 28/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının … nolu tesisatı için 17/02/2011 tarihinden itibaren davalı …’ın yasal abonesi olduğunu, E/… seri nolu, 29/06/2015 tarihli sayaç değiştirme tutanağı, 07/07/2015 tarihli sayaç muayene talep ve sonuç formu ve bu belgelere dayanılarak hazırlanan F/… seri nolu, 14/07/2015 tarihli kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı ile tespit anında çekilen fotoğraflardan, … seri nolu makel marka elektrik sayacına müdahale edildiği ve R,S fazlarının akım ölçüm uçları kesilerek, sayacın bu fazlarda kayıt yapamaz hale getirildiğini, 07/07/2015 tarihli sayaç muayene talep ve sonuç formunda belirtilen bilgilerden, elektrik sayacına müdahalenin 03/01/2010 tarihinde yapıldığını, dolayısıyla söz konusu tesisata aboneliği, 17/02/2011 tarihinde başlayan davacı şirketin bu müdahaleden sorumlu tutulamayacağını, ancak sayaç iki fazda tüketim yapmadığından davacı şirkete elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliğinin ilgili maddeleri gereğince, 03/06/2015 ile 04/07/2014 tarihleri arasında 2 fazdan ölçüm yapılamadığından tüketilmesi gereken 31.248 kWh enerji için, eksik tüketim hesabının yapılmasını gerektiği, bu tüketimin KDV dahil 12.046,70-TL olarak faturalandırılması gerektiğini, sonuç olarak … tahakkuk nolu 635,60-TL’lik kaçak bedelinin iptal edilmesi gerektiğini, davacı şirketin … doğru olarak hazırlanan 12.046,70-TL’lik eksik tüketim bedelinden sorumlu olacağını, ayrıca eksik tüketim fatura içeriğini oluşturan bedeller ile ilgili kesintiler üzerinde 6719 sayılı kanun kapsamında yapılan kontrollerde, EPDK tarafından ilan edilen tarifelere aykırı bir durumun olmadığını mütalaa etmiştir.Davacı tarafından … tahakkukuna yönelik yapılan taksitlendirmenin ilk taksidi olan 2.000,00-TL’nin ödendiği anlaşılmıştır.Dava konusu sayaç üzerinde yaptırılan Laboratuvar incelemesi,akreditasyonu olan yetkili laboratuvarca yapıldığından, davacı tarafın bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir.Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan EPTHY’ne göre bilirkişilerce inceleme yapıldığından bu yöne ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.Tüketimi kaydeden bir sayaç mevcut ise de ,eksik tüketim kaydettiğinden ek tüketim yapılması mevzuat gereğidir. Dava konusu sayaca müdahale olduğu laboratuvar sonucu ile tesbt edilmiştir.Ancak bu müdahale 2010 yılında yapıldığından davacının sadece ek tahakkuktan sorumlu tutulacağına ilişkin bilirkişi tesbit ve görüşü mevzuata uygun bulunmuştur.Kayıp-kaçak bedelleri 6719 sayılı yasaya göre maliyet bedeli olduğundan, bu bedellerin de hesaplamaya dahil edilmesi gerekli olup,hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu bedeller dahil edilerek hesaplama yapılmış olmakla ,bu rapora göre karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediği gibi ,aynı sebeplerle davalı tarafın 635 TL lik kullanımdan da davacının sorumlu tutulması gerektiğine ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.Bu sebeplerle ,davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf eden taraflara ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/06/2021