Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1627 E. 2019/1560 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1627
KARAR NO : 2019/1560
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2018
NUMARASI : 2016/472 E – 2018/667 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/10/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, herhangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 148.089,13 TL’nin avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, 6446 sayılı EPDK’nın verdiği yetki ile bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararlarının ve belirlediği tarifelerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 35,90- TL harcın, peşin olarak alınan 2.529-TL harçtan mahsubu ile artan 2493,10-TL harcın, hüküm kesinleştiğinde yatıran davacıya iadesine, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan 3.266,30-TL (başvurma harcı, peşin harç, tebligat gideri, bilirkişi ücreti) yargılama giderlerinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine……” şeklinde karar verilmiştir.Söz konusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; hükme dayanak alınan 6719 sayılı kanun değişikliğinin yenilik değil açıklama getirdiğini, davacı dava başında da haklı olmadığını, o nedenle davanın reddini ve red kararı gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak, davalı lehine vekalet ücretine karar verilmesini, bu uygun görülmezse konusuz kalma nedeniyle dava açmakta davacı yanın haksız olduğu gözetilerek, davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmolunmasını istemiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilerek, Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yine, 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Davalının istinaf taleplerinin incelenmesiyle, davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur. Somut olayımızda; dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmekle, yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca yerinde görülmüş ise de kararda” Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 35,90- TL harcın, peşin olarak alınan 2.529-TL harçtan mahsubu ile artan 2.493,10-TL harcın, hüküm kesinleştiğinde yatıran davacıya iadesine ” şeklinde karar verildikten sonra davacıya iade kararı verilen 2.493,10 TL’nin, bu kez, yargılama giderleri içine dahil edilerek yargılama giderinin mükerrer olarak davacıya iade edilecek biçimde, davalı aleyhine tahsiline karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu sebeple, davalı tarafın istinaf başvurusunun bu kısma ilişkin olarak, kısmen kabulü ile kararın bu yönden HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilmesiyle, bu konuda yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca hükmün davacı lehine verilen yargılama giderine ilişkin kısmı hükümden çıkartılıp hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2- Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin olarak alınan 2.529,TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.493,10 TL harcın, hüküm kesinleştiğinde yatıran davacıya iadesine,3-Davacının peşin yatırdığı 35,90 TL karar harcı ile yaptığı 708,10 TL yargılama giderinin, davalıdan alınıp davacıya verilmesine,4-Davacı lehine 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nın 333.maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,Sair istinaf sebeplerinin reddine,İstinaf incelemesi ile ilgili olarak;Davalı taraftan peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalının istinaf sebebiyle yaptığı 31,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/10/2019