Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1617
KARAR NO : 2021/1506
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/02/2019
NUMARASI: 2017/521 E – 2019/123 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 25/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin otomobil tamir ve bakımı alanında faaliyet gösterdiğini,2016 yılı Temmuz ayında, davalı …’ın yöneticisi olduğu, diğer davalı şirkete ait … plakalı araçların müvekkiline ait işyerine getirilerek tamir için getirildiğini, araçlardaki hasarın tespit edildiğini, yapılacak bakım işlerinin kendisine izah edildiğini, onay verilmesi üzerine tamir işlemine başlanığını,… plakalı aracın hasarlı olan ön tamponu söküldüğünde, alttaki bağlantı parça- larının ve sis farlarının far ayarlarının da kırık olduğu görülüp parçaların bakalit tamirlerinin yapıldığını, aracın sol önden aldığı darbe sonucu sağ tarafa doğru bir kayma olduğundan tezgaha bağlanarak sola doğru bir miktar çekildiğini, tampon ve bakalit tamirleri bittikten sonra tampon-ön panjurun boyanarak orijinal hale getirildiğini, bu işlemlerin kaporta-boya-tampon tamiri ve şase işçiliği olarak gerçekleştiril- diğini, ayrıca aracın kalorifer kapak motorunun arızalı olduğunu, kapak görevini yapmadığından kapak motorunun tamiri için torpido alt tarafının sökülerek parça değişimi yapıldığını, bu işlemin elektrikçi tarafından yapıldığını ancak aracın komple periyodik bakımının müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini, motor yağı, yağ filtresi, hava filtresi, polen filtresi, ön takım kontrolü, fren bakımı, aracın komple alt kontrolü, yağ kaçakları kontrolü yapıldığını, gereken malzemelerin değiştirildiğini, ön taraf söküldüğü için far ayarlarının, rot balans ayarının yapıldığını, Daha sonra … plakalı aracın bakım için servise getirildiğini ve aracın periyodik bakımlarının yapıldığını, ön aksların sökülüp tornacıda boşluklarının alındığını, gereken parçaların değiş- tirildiğini, kontrolleri yapıldıktan sonra bu aracın da davalı tarafından teslim alındığını, Müvekkilinin tüm hizmetler sonrasında iyi niyetle hareket ettiğini, davalıyı önceki işye- rinden tanıyıp güven duyduğu için tamirat bedelleri ödenmeden araçları teslim ettiğini, Sunulan hizmet bedeli karşılığında düzenlenen faturaların davalı tarafa gönderildiğini ve ödeme talep edildiğini, ödeme yapılmaması nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, davalı tarafın alacağın tahsilini güçleştirmek ve geciktirmek amacıyla borca haksız olarak itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu beyanla, İtirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın alacağın % 20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatı ile mahkumiyetini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından ileri sürülen hususların hiçbirini kabul etmediğini, haksız davanın her iki müvekkil yönünden de reddinin gerektiğini,Bakım ve onarımı yapıldığını iddia edilen araçların davalı …’a ait olmadığını, faturaların … adına kesilmediğini, TTK’nın limited şirkete ilişkin düzenlemeleri uyarınca limited şirketlerin borçlarında ortak veya yöneticilerinin sorumlu tutulamayacağını, davalı … aleyhine açılan davanın husumet yokluğu sebebiyle reddinin gerektiğini, Davacının iddia ettiği gibi bir bakım onarım işlemi gerçekleştirmediğini, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu fotoğraflarda … plakalı araç açısından herhangi bir bakım ona- rım faaliyeti gözükmediğini, faturada ve dava dilekçesinde her ne kadar bir takım onarım faaliyetlerin- den bahsedilmiş ise de, bu hususun gerçek dışı olduğunu, davacı tamamen hayali faturalar keserek mü- vekkiline gönderdiğini, Davacının aracı tesliminden sonra da problemlerin devam ettiğini, bunlara ilişkin fatura- ların bilahare sunulacağını, … plakalı aracın şase çekmesini gerektirecek derecede hasarlı oldu- ğuna dair iddiayı kabul etmediklerini, sadece sol ön tampondan hasarlı bir aracın önden kaymış olma- sının mümkün olmadığını, bunun için aracın çok ağır bir hasar almış olmasının gerekeceğini, dolayısıyla şase çekmesine ihtiyaç olmadığını, bu işlemin gerçekleştirildiğine ilişkin herhangi bir görüntü bulun- madığını, bu açıdan davacının iddialarının kanıtlanamadığını, Davacının yedek parça temin ettiğini iddia ettiği firmalardan kesilen faturaların tarihleri incelendiğinde; her birinin müvekkile kesilen faturadan sonraki bir tarihte kesildiğinin görüleceğini, hayatın olağan akışında öncelikle onarım/değişimi yapılacak olan parçaya ilişkin faturanın dava dışı yedek parçacı tarafından davacıya kesilmiş olmasını, bu faturada belirtilen parça bedeli de eklenerek müvekkilime tüm bakım/onarım işlemleri için bundan daha sonraki bir tarihte fatura kesilmesi gerek- tiğini, ancak bu sıra tam tersi şeklinde gerçekleştiğinden davacının kötü niyetle, haksız kazanç elde etme amacıyla hareket etmiş olduğu ortaya çıktığını, davacının değişecek parçayı temin etmeden, buna ilişkin kendisine bir fatura kesilmeden müvekkile fatura kesmiş olmasını, ezbere gelişi güzel bir fatura kesmiş olduğu anlamına geldiğini, Davacının faturalara yansıtmış olduğu bakım/onarım ücretlerinin fahiş ücret olduğunu, ön tampon-kaporta-boya-onarım işçiliği için 1.600,00 TL ücretin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini, zira ön panjur sökme dahil ön tampon sökme takma ücreti yetkili serviste maksimum 150,00 TL olduğunu, ön tampon onarımının ise en hasarlı tamponda maksimum 150,00 TL civarında olduğunu, boya işleminin yetkili serviste maksimum 180,00 TL-200,00 TL civarında olabileceğini, davacı özel servis olduğu halde 1.600,00 TL fiyat çıkarttığını, aynı faturadaki diğer kalemlerin de her birinin piyasa fiyatlarının çok çok üzerinde olduğunu, ayrıca her bir işlem için ayrıca işçilik ücreti yazılmasına rağmen, bir de faturanın en sonunda ikinci kez 300,00 TL tutarında işçilik ücreti eklendiğini, mükerrer olarak talep edilen bu bedel de haksız ve kötü niyetli olduğunu, Davacının faturada belirtmiş olduğu bakım/onarım/işçilik ücretlerinin neler olabileceği hususunun İstanbul Oto Sanatkarları Esnaf Odası’na müzekkere yazılarak sorulmasını talep ettiğini, Davacının gönderdiği faturaların hukuken bir geçerliliğinin bulunmadığını, fatura bir söz- leşmenin ifasına ilişkin bilgileri içerdiğinden, faturayı düzenleyen ile faturayı alan taraflar arasında mev- cut yazılı veya sözlü yapılmış bir sözleşme olmadan, bir tarafın diğerine göndermiş olduğu yazı, fatu- ranın şekil şartlarını taşısa bile fatura olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Davacı tarafından faturalarda belirtilen bedeller hakkında müvekkiline bilgi verilmediğini, sözleşmenin kurulmasının ilk ayağı olan icap-kabul aşaması gerçekleştirilmediğini, taraflar arasında geçerli bir sözleşme bulunmadığından, kesilen faturalar ancak ve ancak tek taraflı bir irade beyanı olarak kabul edilebileceğini, … plakalı aracın faturaların kesildiği tarihte her iki müvekkile de ait olmadığını,Dava konusu bakım/onarım ücretinin müvekkillerinden talep edilemeyeceğini beyanla davanın her iki müvekkil yönünden reddini, takibin tümden iptalini, kötü niyetle haksız kazanç elde etme amacı ile hareket eden davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahku- miyetini , yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “1-Davalı … yönünden davanın husumetten REDDİNE,2-Davalı şirket yönünden davanın KABULÜ ile, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 5.376,08-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin 5.376,08-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, 3- Alacak likit olmadığından icra inkar tazminat isteminin REDDİNE” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Müvekkilinin Maslak Oto Sanayi Sitesi’nde oto tamircisi olduğunu, dava konusu tamir işleminden önce de … tarafından kendisine bırakılan hasarlı araçların tamir ve bakımını yaptığını, araçları …’a teslim ettiğini, tamir bedelini bu şahıstan tahsil ettiğini, Dava konusu iki adet aracın davalı … tarafından getirildiğini, müvekkili tara- fından tamir işleminin gerçekleştirildiğini, araçların …’a teslim edildiğini, adı geçen şahsın talebi üzerine faturaların ruhsat sahibi şirket adına düzenlendiğini, müvekkilinin tamir bedelinin sigor- tadan alınabileceğini söylediğini, ancak davalı şahsın hasarsızlık indiriminin iptal olmaması için tamir bedelinin kendilerince ödeneceğini beyan ettiğini,Düzenlenen faturaların yapılan tamir işlemine uygun olduğunu,Araç ve faturanın tesliminden sonra da tamir bedelinin ödenmemesi nedeniyle icra taki- bine girişildiğini, davalı tarafın kötü niyetle takibe itiraz ettiğini, Mahkemece davalı şirket yönünden kabul hükmü kurulmasına rağmen diğer davalı … yönünden husumet yönünden red hükmü kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,Ayrıca alacağın faturaya dayalı likit bir alacak olduğunu, icra inkar tazminatına hükme- dilmemesinin isabetsiz olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, her iki davalı yönünden davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; Davalılardan … yönünden verilen husumetten red kararının usul ve yasaya uy- gun olduğunu,Ancak davacının iddia ettiği gibi bakım ve onarım işlemini gerçekleştirmediğini, … plakalı araç açısından dosyaya sunulan fotoğraflarda bir bakım ve onarım faaliyeti gözükmediğini, aracın tesliminden sonra da problemlerin devam ettiğini,Davacı tarafça talep edilen bakım onarım ücretlerinin fahiş olduğunu, mükerrer olarak işçilik talep edildiğini, Davacının yedek parça teminine ait fatura tarihlerinin müvekkiline kestiği fatura tarihinden sonraki tarihe ilişkin olduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere davacının ezbere, gelişi güzel fatura düzen- lediğini, bilirkişi raporunun uyuşmazlığı aydınlatmaya elverişli olmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava; İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkin olup takip ve dava konusu faturalar araç tamir bedelinden kaynaklanmaktadır. Davacı … plakalı araçlar için tamir ve bakım hizmeti sunduğunu, hizmet bedeli karşılığında düzenlenen faturanın ödenmediğini iddia etmekte, davalı ise … plakalı araçtaki sorunun devam ettiğini, düzenlenen faturanın gerçeğe aykırı ve fatura bedelinin fahiş olduğunu, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığını, faturanın alacağın varlığını ispat için yeterli olmadığını savunmaktadır.İtirazın iptali davasında alacağın varlığını ispat yükü alacaklı tarafa düşmektedir. Diğer yandan yerleşik Yargıtay kararlarına göre, fatura tanzimi tek başına alacağın varlı- ğını ispata yeterli olmayıp fatura içeriği mal ve/veya hizmetin karşı tarafa sunulduğunun da ispatı gerek- mektedir.Dosya içeriğine göre, dava konusu araçlar davalı şirket adına kayıtlı olup tamir ve bakım- larının yapılması hususunda davacı ile davalı şirket arasında TBK’nın 470 vd. md anlamında akdi iliş- kinin bulunduğu ve bu sözleşmenin eser sözleşmesi niteliği arz ettiği, davalı …’ın ise akdi ilişkinin tarafı olmadığı tartışmasızdır.TBK’nun 470 maddesinde Eser Sözleşmesi: “Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahi- binin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır.”Yüklenicinin Borçları” başlıklı 471 maddesinde “Yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorum- luluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır. Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir” hükmüne yer verilmiştir.Alacağın dayanağını oluşturan faturalar, araçlara ait fotoğraflar, ticaret sicil kayıtları celp edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmıştır.İTÜ Makine Fakültesi Ana Bilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Dr Yüksek Mühendis … ile SMMM … tarafından düzenlenen 12/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda;”Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı firmanın davalı tarafa ait … plakalı araçların hasar ve bakım işlerini yaptığı, davalı şirket adına 20/07/2016 tarihinde … seri nolu 4.381,34 TL bedelli, 23/07/2016 tarihli … seri nolu 994,74 TL bedelli olmak üzere toplam 5.376,08 TL bedelli fatura düzenlendiği, bahse konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, yapılan teknik değerlendirmeye göre fatura tutarının piyasa şartların uygun olduğu” belirtilmiştir. Somut olayda; davacı ile davalı … Ltd Şti arasında araç tamir ve bakımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu, davacının dava konusu araçların tamir ve bakımına ilişkin düzenlediği faturalar yasal süre içinde itiraza uğramadığı gibi davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bi- lirkişi kurulu ve Esnaf Odası’nca faturada yazılı yedek parça ve işçilik ücretlerinin makul fiyat aralığında olduğunun bildirildiği dikkate alındığından davacının dava konusu fatura bedelleri nedeniyle davalı … alacaklı olduğu sonucuna varılmaktadır.Bu yönü ile akdi ilişkinin tarafı olmayan … hakkındaki davanın husumet yok- luğu nedeniyle reddi ve davalı … yönünden kabul hükmü kurulmasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir. Ancak dava konusu alacak faturaya dayalı likit alacak olup haksız itirazı ile takibin dur- masına sebebiyet veren davalı borçlu … aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi isabetsizdir.Açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine, davacı vekilinin istinaf baş vurusunun kabulüne, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince davalı borçlu … Ltd Şti’nin hüküm altına alınan alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine, B- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında, 1- Davalı … yönünden davanın husumetten reddine,2- Davalı şirket yönünden davanın kabulü ile, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 5.376,08-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin 5.376,08-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, 3- Davalı borçlu … Ltd Şti’nin hüküm altına alınan alacağın %20 oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, 4- Alınması gereken 367,24-TL harçtan peşin alınan 91,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 275,42-TL harcın davalı …den alınarak hazineye irat kaydına,5- Davacı tarafça yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 91,82-TL peşin harç, 1.000-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 1.299,00-TL olmak üzere toplam 2.420,02-TL yargılama giderinin davalı … alınarak davacıya verilmesine,6- Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı … alınarak davacıya verilmesine,7- Davalı … yararına hüküm tarihindeki AAÜT 7/2 maddesi gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılı davalıya verilmesine, 8- Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Davacıdan peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden davacıya isteği halinde iadesine, Davalıdan alınması gereken 367,24 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 322,84 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 78,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/05/2021