Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1615 E. 2021/933 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1615
KARAR NO: 2021/933
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/05/2019
NUMARASI: 2018/319 E – 2019/465 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; su tüketiminin çok düşük olmasına rağmen abonesi bulunduğu İski’nin muhtemel sayaç arızası nedeniyle 32.782 TL gibi geçmiş tüketimlerine uymayan bir fatura göndererek tahsil etme yoluna gittiğini, itiraz edilmesine rağmen gerek suyun kesilerek ticari faaliyetlerin sekteye uğramasına gerekse İSKİ’nin olası icra tehdidi baskısı nedeniyle faturayı ödemek zorunda kaldığını belirterek fazladan alınan su tüketim bedelinin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bilahare dava değerini 27/03/2019 tarihinde 35.557,20 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin görevli olmadığını, davacı hakkında yapılan takip bulunmadığını, bu nedenle dava açmada hukuki yararının bulunmadığını davacının kötü niyetli olduğunu, faturada gösterilen su miktarının davacının gerçek su tüketimi olduğunu, davacının itirazının teknik olarak incelendiğini ve herhangi bir arızaya rastlanmadığını, sayacın arızalı olmadığının ve doğru ölçüm yaptığının Ankara Bilim ve Sanayi Ticaret İl Müdürlüğü’nce yapılan kontrol sonucu tespit edildiğini, iddia edilen olağan dışı tüketimin davacının kendi iç tesisatındaki kaçak yada arızadan kaynaklandığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ” Dosya makine mühendisi bilirkişilerden oluşan 3 kişilik bilirkişi kuruluna verilmiş, bilirkişilerce düzenlenen raporda; davalı tarafından tahsis edilen su sayacının arızalı olduğu ve gerçek tüketimi yansıtmadığı, davacının ortalama su tüketimine göre davacıdan 35.557,02 TL fazla tahsilat yapıldığını rapor etmişlerdir. Düzenlenen bilirkişi raporunun bilimsel, denetime açık ve dosyadaki deliller ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyada bulunan abonelik kayıtları, davacının su tüketimine ilişkin kayıtlar, düzenlenen fatura ve aldırılan bilirkişi raporuyla davacının tükettiği ortalama su miktarı itibariyle davacıya fazla tahakkuk yaptırılıp tahsil edilmiş olduğu” gerekçesiyle davanın kabulüne, 1.000 TL’nin dava tarihinden itibaren 34.557,02 TL’nin ıslah tarihi olan 27/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf başvurusunda önceki savunmalarını tekrarla birlikte bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Uyuşmazlık, tahakkuk ettirilen su borcu nedeniyle menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.Somut olayda, İSKİ Abone Hizmetleri Tarife ve Uygulama Yönetmeliğine göre sayacın arızalı olduğu dönemlere ait nasıl işlem yapılacağına dair Bilim Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü’nün tamir ve ayar raporu varsa bu rapora göre işlem yapılacağı, böyle bir rapor yoksa sayacı durmuş veya işlememiş abonelerin tahakkukunda, arızalı sayacın geçmiş dönem tüketim ortalaması baz alınarak, kıyas yöntemi uygulanmak suretiyle hesaplama yapılacağı belirtilmiştir.Dosya kapsamından; bilirkişi heyet raporunda ” … nolu ön ödemeli su sayacının arızalı olduğu ve gerçek su tüketimini göstermediği kanaatine varıldığını, davacının suyu ticari amaçla kullanmadığı mekanın 3-4 kişi çalışan bir ofis olduğu, l adet pisuar+ lavabo kurulu olduğu ve 2 ayrı su sayacından alınan geçmiş su tüketim karakteristiğinin incelenmesi sonuçları da göz önüne alınarak ortalama su tüketimi 0.9 M3/AY olarak belirlendiği, davacı … LTD ŞTİ.’nin ihtilaf konusu olan … nolu su sayacından 14/05/2009 – 26/07/2017 tarihleri arasında toplam 99 ay+24 gün =99,8 ay boyunca su tüketimi aptığı belirlenmiş olup bu suredeki tüketim miktarı:99,8 ay*O,9 M3/ay= 89,9 m3 olarak hesaplandığı, davacının 50507960 nolu kartlı su sayacına 12-5-2009 tarihinde 50 kontur ve 14-5-2009 tarihinde 27 kontur olmak üîere toplam 77 M3 avans kontur yüklediği, toplam tüketim miktarı olan 89,9 M3’den daha once yüklenen 77 M3 düşüldüğünde söz konusu dönemde 89,9-77=12,9 M3/saat net tüketim bulunduğu, anılan tarihteki karşılıklı mahsuplaşmanın davacı ve İSKİ için aynı baz tarihte yapılmasını sağlamak amacıyla tüketim bedeli hesaplanmasında kullanılan su birim fiyatı için ihtilaflı faturanın İSKİ’ye ödendiği ’05-02-2018 tarihindeki işyerleri için İSKİ su birim fiyat” olan 11,09 M3/TL esas alındığı, davacının İSKİ’ye 27-7-2017 tarih ve 2139448825 sayılı fatura karşılığı tahakkuksuz ceza ile birlikte 5-2-2018 tarihinde ödediği toplam 35.711,10 bedelden ödenmesi gereken 153,9 TL su bedeli düşüldükten sonra kalan 35.557,20 TL’nin davacıya geri ödenmesi gerektiği mütalaa edilmiştir. Buna göre, dava konusu yerin iş yeri olması nedeniyle görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğu, davaya konu faturanın tahsil edilmiş olması nedeniyle davacının dava açmada hukuki yararının bulunduğu, sayacın doğru ölçüm yapmadığı görüşüne mahkemece itibar edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, bilirkişi raporunda yapılan hesaplama şeklinde de hukuka aykırılık görülmemiştir. Bilirkişi raporu mevzuata uygun ve bilimsel nitelikte inceleme içerdiğinden hüküm kurmaya elverişli görülmüş, mahkemece de bu rapor esas alınara, söz konusu tutarın dava değerinden mahsubu ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti yönünde hüküm kurulmasında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 2.428,91 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 607,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.821,72 TL’nin alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/03/2021