Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1572 E. 2021/1523 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1572
KARAR NO : 2021/1523
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2018
NUMARASI : 2016/1101 E – 2018/1184 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 25/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalının … plaka sayılı iki adet aracının tamir işlemlerini gerçekleştirdiğini bunun karşılığında davalı adına iki adet fatura düzenlediğini, davalının fatura bedellerini ödememesi üzerine tahsili için İst.Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … Es. sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın süresinde açılmamış olması nedeniyle süre yönünden davanın reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak da, müvekkilinin takibe konu faturalardaki hizmetleri davacıdan almadığına dair noter ihtarnamesi ile itiraz ettiğini, daha önce vekil tayin ettiği kişilerin söz konusu işlemleri 2013 yılında … Sigortadan alacağı sigorta bedelleri için işlemleri takip ettiğini lakin bu işlemlerinde …otiv tarafından yapıldığını içerir beyanlarıyla itiraz ettiğini, kaldı ki müvekkilinin vermiş olduğu vekaletnameleri 16.6.2013 tarihinde de noter kanalıyla azlettiğini, bu nedenle de davacının iddia ettiği hizmetlerin müvekkili tarafından 2014 yılında da alınmış olmasının imkanının olmadığını, dosya sunulan araç fotoğraflarının, hizmetlerin alındığı anlamına gelmediğini başka bir yerde de çekilmiş olabileceğini, müvekkilinin 28.3.2014 tarihinde araçlarına ilişkin … hizmet aldığını buna ilişkin ödemeleri de yaptığını, aynı araçlara ilişkin birer gün ara ile hizmet alınmış olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece,1-Davanın KABULÜ ile, Davalının İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 8.619,90 TL üzerinden iptali ile, takip talebindeki koşullarla devamına,2-Davacının İİK 67/2 mad. gereğince talep ettiği tazminatın alacak likit olmadığından Reddine, karar verilmiştir.Kararı istinaf eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği,müvekkilinin davacıdan herhangi bir araç tamir hizmeti almadığını, takibe konu faturalardaki hizmetleri davacıdan almadığına dair noter ihtarnamesi ile itiraz ettiğini, vekil tayin ettiği kişilerin söz konusu işlemleri 2013 yılında Yapı Kredi Sigortadan alacağı sigorta bedelleri için işlemleri takip ettiğini, bu işlemlerin de … tarafından yapıldığını içerir beyanlarıyla itiraz ettiğini,ancak mahkemece bu husus dikkate alınmadığı gibi ibraz ettikleri sigorta ödemelerine ilişkin dekontların ve ekspertiz belgelerinin de dikkate alınmadığı ,bilirkişi raporunun sadece fotoğraflar ve varsayıma dayalı hazırlandığı , müvekkilinin vermiş olduğu vekaletnameleri 16.6.2013 tarihinde de noter kanalıyla azlettiğini, bu nedenle de davacının iddia ettiği hizmetlerin müvekkili tarafından 2014 yılında da alınmış olmasının imkanının olmadığını, dosya sunulan araç fotoğraflarının, hizmetlerin alındığı anlamına gelmediğini,mahkemece davacı işyeri ile fotoğraflardaki işlerinin aynı olup olmadığının da yerinde inceleme ile tesbit edilmesi gerekirken bu işlemin de yapılmadığı, başka bir yerde de çekilmiş olabileceğini, müvekkilinin 28.3.2014 tarihinde araçlarına ilişkin … hizmet aldığını buna ilişkin ödemeleri de yaptığını, aynı araçlara ilişkin birer gün ara ile hizmet alınmış olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını,ayrıca davacı tacir olmadığından Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu,kararın görevsiz mahkemece verildiği ileri sürülmüştür….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,iki adet davalı aracının davacı tarafça tamir edildiği,fatura bedellerinin ödenmediği iddiası ile yapılan takipte itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın dayanağı olan İst.Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … Es. sayılı dosyanın tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine faturadan kaynaklı 8.619,90 TL asıl alacak ile 27,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.647,53 TL’nin tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının yasal süresi içinde borca itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.Davalı tarafın görev yönünden ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ; dosyada davacının tacir olup olmadığına ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır.Mahkemece de bu yönde bir araştırma yapılmamıştır.Faturalarda “…Otomotiv,Hasar Onarım ve Bakım Servisi-… ” şeklinde yazılmıştır.Davacı vekili müvekkilinin şahıs firması sahibi tacir olduğun beyan etmiştir.Ticari dava için iki tarafın da tacir olması ve davanın ticari işletmeleriyle ilgili bulunması koşulu vardır.Bu sebeple ,mahkemece öncelikli olarak davacının tacir olup olmadığının usulünce araştırılarak ,sonucuna göre görevli olup olmadığının değerledirilmesi gerekirken,kamu düzenine ilişkin GÖREV konusu değerlendirilmeden,esas hakkında karar verilmesi usul ve hukuka aykırı görülmüştür.Mahkemece yukarıda açıklanan şekilde yapılacak araştırma ve inceleme ile görevli olduğu tesbit edildiği takdirde; Mahkemece yargılamada mali müşavir ile makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden kök ve ek raporlar alınmış, dava konusu … plakalı araçlar üzerinde yapılmış olan işlemlere ait 27.3.2014 tarihli 3.868,04 TL ve 27.3.2014 tarihli 4.751,86 TL meblağlı fatura içeriklerinin dosya içeriliğinde mevcut olan fotoğraflarda yer alan teknik aksamlar ile uyumlu olduğu,görüşü bildirilmiştir.Davacı taraf eser sözleşmesine dayanarak, iş bedelinin iş sahibince ödemediği iddiası iddiası ile faturalara dayalı icra takibi yapmıştır. Davalı davacı ile aralarında eser sözleşmesi olmadığını,araçların tamirinin dava dışı türen şirketi tarafından yapıldığını, 2013 yılında tamirin yapıldığını ve yapı Kredi Sigorta tarafından ödeme yapıldığını savunmuştur.Bilirkişi kurulu ek raporunda, ekspertiz raporunda Türen Servis yazılmış ve ekspertiz işlemleri burada yaptırılmış ise de, tamir işlemlerinin burada yaptırıldığına dair delil ve belge bulunmadığı gerekçesiyle kök rapordaki görüş tekrar edilmiştir.Mahkemece, karar gerekçesinde “davacı tarafından her ne kadar bu faturalar kendi kayıtlarında var ise de faturaya dair hizmetin davalıya verildiğinin ayrıca tartışılması gerektiği, davalı tarafından aynı araçlar için ekspertiz incelemesi yaptırıldığı, davacı tarafından verilen hizmetin tutulan ekspertiz raporundaki hasarlar ve dosyada bulunan fotoğraflarla aynı olduğu ve örtüştüğü, davalı tarafından her ne kadar bu hasar bedellerinin dava dışı … yapıldığına ilişkin bir belge ve bilgi bulunmadığı, söz konusu hizmetin davacı tarafından verilmiş olduğu, verilen hizmetin teknik bilirkişi raporuna göre makul ve maruf olduğu” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı taraf , tamir işlerinin yapıldığını isbat yönünden ,araç tamir fotoğrafları ve faturalar ibraz etmiştir. Davalı tarafça ,eser sözleşmesi inkar edilmiştir.Olayda tatbiki gereken hükümler Türk Borçlar Kanunu’nun eser sözleşmesine ilişkin hükümleri ile HMK’nun isbata yönelik hükümleridir. TBK m.470. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer. (emsal nitelikte ,Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2015/2015 E.- 2016/937 K. Sayılı kararı ) Dosyadaki bilgi ve belgelere ,alınan bilirkişi raporuna göre ;davacının ticari defterlerinde, davalıdan alacağının göründüğü tesbit edilmiştir.Davalı tarafça ticari defterlere delil olarak dayanılmamıştır. Davacı ise kendi ticari defterlerine delil olarak dayanmış,davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Hizmetin verildiğine ilişkin iddianın yukarıda açıklanan yasa hükümleri ve emsal Yargıtay kararında da açıklandığı şekilde usulünce ispatlanması gereklidir. Davalı araçların malikidir,ancak yalnızca malik olma sıfatının, illiyet bağı kurulmayan tamir işi ile ilgili olarak ,davalıya sorumluluk yüklenmesi sonucunu doğurmayacaktır.Davacı ,açıkça “yemin ” deliline dayanmış olup,bu sebeple davacıya yemin hakkının hatırlatılması gereklidir.Mahkemece ,yemin delili yönünden herhangi bir işlem yapılmamış olması,usul ve hukuka aykırı görüldüğünden,davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, görev hususunda araştırma yapılarak görevin tesbiti ile görevli olduğu takdirde delillerin toplanması için kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, Mahkemece davacının tacir olup olmadığı ve görev hususunda araştırma yapılarak görevin tesbiti ile görevli olduğu takdirde yukarıda açıklanan şekilde delillerin toplanması için kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.25/05/2021