Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1563 E. 2021/817 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1563
KARAR NO: 2021/817
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/04/2019
NUMARASI: 2015/692 E – 2019/432 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından davacı hakkında 06/11/2002 tarihinde İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2002/812 E. sayılı dava dosyası ile rücuan tazminat davası açıldığını, dosyanın karara çıktığını ve Yargıtay’a temyizen gönderildiğini, Yargıtay tarafından birkaç kez bozulduğunu ve bozmadan sonra dosyanın İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/320 Esas numarasını aldığını ve yargılamaya devam ederken davalının davayı takipsiz bırakması nedeniyle 13/06/2012 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini , davanın açılmamış sayılması kararının 06/07/2014 tarihinde kesinleştiğini, ancak davalı tarafından bozmadan önceki esas nolu … Esas sayılı kararı ile verilen kararı İstanbul … İcra Müdürlüğünün (Eski Beyoğlu … İcra Müdürlüğü) … Esas sayılı takip dosyası ile kararı icraya koyduğunu ve cebri yoluyla davacıdan 16/08/2005 tarihinde 23.600 TL nakit olarak tahsil edildiğini ve bu hususta davacıya ibraname verdiğini, ancak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmakla 6100 sayılı HMK 150/son maddesi uyarınca talep dahi vaki olmamış sayılır hükmü gereğince davalı tarafından davacının zarar ziyanı olan 23.600 TL maddi tazminatın ödenmesi için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğinden bahısle itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın banka ödeme tarihi olan 16/08/2005 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, %40 tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde;dava için hakdüşürücü sürenin geçtiğini, davacının geçen 3 yıllık sürede itirazdan haberdar olmamasının mümkün olmadığını, kendileri tarafından başlatılan icra takibinin ilgili karar kesinleşmeden açıldığını, ibraname uyarınca borcu ödeyen davacının, iadeyi istemesinin hukuki dayanağı olmadığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Bozma sonrası İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/06/2012 tarih 2011/320 Esas 2012/214 Karar sayılı kararı ile ” Davanın HMK’nın 150/5 maddesi hükmü uyarınca açılmamış sayılmasına ve esasın bu şekilde kapatılmasına.. ” karar verildiği ve iş bu kararın Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 03/02/2014 tarihli onama kararı ile 07/07/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davada davalının yemin teklifi ile davacının davalıyı ibra etmediğine ilişkin yemin ettiği görülmüştür. Mahkeme, davacının iadesini istediği 23.600,00 TL’nin davalıya haricen ödendiği, tahsilatın icra müdürlüğü kanalıyla gerçekleştirilmediği, bu itibarla dava konusu edilen 23.600,00 TL davalıya haricen ödendiğinden, davacının İİK m.40 hükmüne müracaat etmesine olanak bulunmadığı,ayrıca davanın açılmamış sayılması kararı ile ödemenin dayanaksız kaldığı ve bu nedenle de davalının sebepsiz zenginleştiği,ayrıca kısa kararda davanın kısmen kabulüne denilmiş isede zaten talep edilen asıl alacağın kabulüne karar verildiği,kararda bu hususun tashih şerhi ile düzeltildiği gerekçesiyle, “Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 23.600 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 4.720-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;tashih şerhini kabul etmediklerini,kısa kararda davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen gerekçeli kararda kararın ikinci bir karar olduğunu,ayrıca faiz işletilmesine ilişkin kararı da kabul etmediklerini,alınan bilirkişi raporlarının eksik olduğunu,açılmamış sayılma kararı kesinleşmeden takip yapıldığını,hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini,davacının davalıyı ibra ettiğini,buna göre ibranın mahiyeti gereği değerlendirme yapılması gerektiğini,icra inkar tazminatı koşullarının bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Mahkeme gerekçeli kararda hernekadar dava konusu edilen asıl alacak tutarı olan 23.600,00 TL yönünden itirazın iptaline karar vermiş isede,harca esas değerin 23.600 TL gösterildiği ,kısa kararda yine 23.600 TL yönünden itirazın iptaline karar verildiği ancak davanın kısmen kabulü ile fazla talebin reddine karar verildiği gözetilerek kısa karar yönünden hükmün tashih edilmesi karşısında,kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki meydana geldiği açıktır. Davalı taraf bu hususu açıkca istinaf sebebi olarak bildirmiştir. Kısa kararla gerekçeli karar birbirine aykırı olamayacağından,davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılarak “Davanın kabulü ile davalının takibe itirazının 23.600 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle devamına,alacağın %20 si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline” dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Davacının davasının kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki takibe davalının itirazının 23.600 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden yasıl faiz uygulanarak devamına, Alacağın %20 si tutarında 4..720,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.612,12-TL nispi karar harcından davacıdan peşin alınan 403,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.209,09 TL harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL.vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan 430,73 TL ilk gider, 600 TL bilirkişi, 145 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.175,73 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine, İstinaf incelemesi ile ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalının istinaf sebebiyle yaptığı 55,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/03/2021