Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1557 E. 2021/1502 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1557
KARAR NO: 2021/1502
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/04/2019
NUMARASI: 2017/753 E – 2019/332 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 25/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 6446 sayılı kanuna göre kurulmuş olan bir tedarik şirketi olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan Tedarik Sözleşmesine göre müvek- kili şirketin 01/12/2014 – 01/12/2016 tarihleri arasında davalıya elektrik satışı yapmak, davalının da kullanım miktarına göre müvekkili şirket tarafından keşide edilecek faturaları ödeme edimini yüklendiğini,Davalı takip borçlusunun Eskişehir … Noterliği’nin 22/08/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ‘sözleşmeyi yenilemeyeceğini ve 01/12/2016 tarihi itibariyle sözleşmeyi feshettiğini” bildirdiğini, davalının fesih bildiriminde süre şartına riayet ettiğini ancak teminat şartını sağlamadığını, sözleşmenin 6.4. Mad- desi gereğince geçerli bir fesih bildiriminin bulunmadığını ve sözleşme süresinin uzadığını, 01/12/2016- 01/12/ 2017 tarihleri arasında sözleşmenin devam ettiğini, Davalının sözleşmenin devam ettiği sürede başka bir elektrik tedarikçisi şirketle anlaşma yap- tığını, davalıya keşide edilen piyasa maliyetlerine ilişkin faturayı süresinde ödemeyerek sözleşmeyi ihlal ettiğini,Müvekkili şirket tarafından Seri … sıra numaralı 31/01/2017 vade tarihli, 26.027,90 TL bedelli faturanın ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dos- yası üzerinden icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücre- tinin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; davacının müvekkili şirket hakkında başlatılan icra takibinde taraflar arasında akdedilmiş olunan elektrik enerjisi satış sözleşmesi ve imzalanan ticari uygulama protokolüne dayan- dığını,müvekkili şirketin söz konusu sözleşme ve protokol gereği abone ve dolayısıyla tüketici sıfatını haiz olduğunu, Müvekkili şirket tarafından Eskişehir …. Noterliği’nin 22/08/2016 tarihli … yevmiye nolu ihtarı ile “sözleşmenin yenilenmeyeceği”nin bildirildirildiğini, sözleşmenin bitiş tarihi olan 01/12/ 2016 tarihinde feshe- dildiğini, sözleşmenin bitiş tarihinin 01/12/2016 olarak belirlendiğini, Ayrıca davaya konu takip başlatılmadan önce davacı tarafından takibe konu faturaya ve cezai şarta Eskişehir …. Noterliği’nin 30/01/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, Müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin abonelik sözleşmesi süresince tüm fatura bedellerini eksiksiz ödediğini, müvekkili şirketin kullanım bedelleriyle birlikte Yek Alacak Tutarının da fatura edildiğini ve müvekkili şirketin YEK bedeli ödediğini beyanla davanın reddine, davacı alacaklının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: bilirkişi heyet raporuyla sabit olduğu üzere, davalının borcunun bu- lunmaması, sözleşme süresinin iki yıl olarak öngörülmesi ve davalının fesih bildirimini usulüne uygun olarak bil- dirim yaparak sözleşme süresinin sonunda olacak şekilde yapmış olması dikkate alındığında, davacı şirketin söz- leşmede öngörülen bir yıllık sürenin sonunda teminat verilmesini talep etmeyerek sözleşme ilişkisini devam ettir- mesi ve herhangi bir alacağı da bulunmamasına rağmen 2 yıllık sözleşme süresinin sona erme tarihinden ve söz- leşmenin davalı şirket tarafından haklı olarak feshedilmesinden sonra ‘teminat verilmediği’ gerekçesiyle cezai şart talebinde bulunamayacağı, çünkü ifaya eklenen cezai şart da birinci yıldan sonra düzenlenen faturalar gereği alınan ödemelerde herhangi bir ihtirazı kayıt konulmadığı, tarafların tacir olduğu ve buna göre davalıda haklı bir güven oluşturulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu : Hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşmenin 6.4 maddesinde aynen “Ödeme teminatı madde 4.6’da belirtildiği gibi, abone tarafından tedarikçiye sağlanacaktır. Tedarikçinin ödeme garantisi olarak talep ettiği bu teminatı sözleşme başlangıcında almamış olması, anlaşma süresince herhangi bir dönemde teminat talep etmesine engel değildir.Abonenin sözleşmeyi tek taraflı feshi veya sözleşmeyi uzatmama talebi ödeme garantisi olan teminat şartının yerine getirilmesi durumunda geçerli olacaktır. Aksi bir durumda tedarikçi sat- makta olduğu elektrik için ödeme garantisi olmadığından feshi kabul etmeme ve ulusal tarife üzerinden satışa devam etme hakkına sahiptir” şeklinde düzenleme yapıldığını, Sözleşmenin 7.1. Maddesinde de “… Her hangi bir taraf, işbu sözleşme süresinin dolmasından en az 3 ay önceden sözleşmenin yenilenmeyeceğini, 4.6 no’lu maddede belirtilen teminatı tamamlayarak, noter kana- lıyla diğer tarafa bildirmediği taktirde sözleşme bir yıl daha uzamış sayılır” denildiğini, Davacının teminat şartını tamamlamadan fesih bildiriminde bulunduğunu, bu nedenle geçersiz fesih işleminin kendilerince kabul edilmediğini, sözleşmenin 7.1 maddesi gereğince sözleşmenin 1 yıl daha devam ettiğini, davalının sözleşmeyi ihlal ettiğini, cezai şart koşulunun oluştuğunu, buna ilişkin faturanın ödenmemesi nedeniyle haklı olarak takip yapıldığını, aksi yöndeki mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki elektrik enerjisi satış sözleşmesi ve ticari uygulama protokolü gereğince sözleşmenin bitiş tarihinin 01/12/2016 olduğunu, müvekkili şirket tarafından Eskişehir … Noterliğinden keşide olunan 22/08/2016 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmenin bitim tarihi olan 01/12/2016 tarihi itibarıyla ‘sözleşmenin feshedildiği’nin davacı tarafa bildirildiğini, davacı taraftan hesap eks- tresinin talep edildiğini, davacının 12/01/2017 tarihinde hesap bakiyesinin “0” (sıfır) olduğunu yani borcun olma- dığını bildirdiğini, buna rağmen yasaya aykırı olarak cezai şart faturası düzenlediğini, kötü niyetle takibe giriş- tiğini, davanın reddi yönünden tesis edilen hükmün usule uygun olduğunu ancak müvekkili lehine kötü niyet taz- minatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının bu yönüyle düzeltilmesini talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava; İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir.Dosya içeriğine göre taraflar arasında elektrik tedarikine ilişkin 01/12/2014 – 01/12/2016 tarihli sözleşmesi yapılmış olup sözleşmenin 7.1. Maddesinde “… Herhangi bir taraf, işbu sözleşme süresinin dolma- sından en az 3 ay önceden sözleşmenin yenilenmeyeceğini, 4.6 no’lu maddede belirtilen teminatı tamamlayarak, noter kanalıyla diğer tarafa bildirmediği taktirde sözleşme bir yıl daha uzamış sayılır” hükmüne yer verilmiştir.Davalı tarafından Eskişehir … Noterliği’nden keşide olunan 22/08/2016 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmenin bitim tarihi olan 01/12/2016 tarihi itibarıyla sözleşmenin feshedildiği davacı tarafa bildirilmiştir. Davacı sözleşmenin 4.6 maddesinde belirtilen teminat şartı tamamlanmadığından fesih bildiriminin geçersiz olduğu ve sözleşmenin 1 yıl uzamış sayıldığı, davalının sözleşmeyi ihlal ettiği gerekçesiyle dava ve takip konusu Seri … sıra numaralı 31/01/2017 vade tarihli, 26.027,90 TL bedelli cezai şart faturasını düzenlemiş, faturanın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine takibe girişmiştir.Uyuşmazlık teminat şartının gerekip gerekmediği ve sözleşmenin feshine dair bildirimin geçerli olup olmadığı, cezai şart talep edilip edilemeyeceği hususunda toplanmaktadır.Davalı 01/12/2014 – 01/12/2016 tarihli 2 yıl süreli sözleşmenin bitim tarihinden 3 ay önce 22/08/ 2016 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi uzatmayacağını davacı tarafa usulen bildirmiştir.Sözleşmenin feshinden sonra davacı tarafından davalıya gönderilen mail ekindeki ekstrede dava- lının borcu “0” olarak yer almaktadır.Dosya kapsamından davalının sözleşme kapsamında düzenlenen tüm faturaları zamanında ödediği, her hangi bir borcunun bulunmadığı, bu nedenle davacının satmakta olduğu elektrik enerji bedeline karşılık ödeme garantisi amacıyla almayı planladığı teminatı sözleşme sonuna kadar almaya gerek görmediği anlaşılmaktadır.Davacının teminat alınmaması nedeniyle her hangi bir zararının oluşmadığı, başka bir deyişle da- vacının sözleşmeden kaynaklanan alacağının ve teminat alınmasında her hangi bir menfaatinin bulunmadığı hu- susu gözetildiğinde, sözleşmenin feshinden sonra teminat verilmemesini gerekçe göstererek cezai şart talebinde bulunması sözleşme hükümlerine aykırı bulunmuştur.Mahkemece cezai şart faturasına dayalı davanın reddi yönünde verilen kararda usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir. Bu nedenle davacının istinaf başvuru yerinde görülmemiştir.Davalının istinaf başvurusuna gelince; İİK 67/2 maddesine göre, alacaklı aleyhine tazminata hük- medilebilmesi için alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması gerekmektedir.Dava konusu olayda, davacının sözleşmeye dayalı olarak cezai şart talebi bulunması haksız olarak değerlendirilmiş ise de, kötü niyet tazminatı için takibin sadece haksız olması yeterli olmayıp takip alacaklısı durumundaki davacının alacaklı olmadığını bile bile kötü niyetle takibe girişmiş olması da gerekmektedir. Dosya içeriğinde, davacının kötü niyetle takibe giriştiğine dair delil bulunmadığından davalının tazminat talebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine,Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalı alınması gereken 59,30 TL harcın, alınan peşin harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 70,70 TL harcın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/05/2021