Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1552 E. 2021/1425 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1552
KARAR NO: 2021/1425
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/05/2019
NUMARASI: 2016/591 E – 2019/530 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ödenmemiş gecikmiş enerji bedelinden kaynaklanan borç adı altında müvekkili şirkete karşı takip başlattığını, takibe dayanak … numaralı abonelikle müvekkili şirketin bir bağlantısı bulunmadığı gibi söz konusu adresten taşınalı 5-6 sene geçmiş bulunduğunu, davalı şirketle de arasından herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, davalı şirketin müvekkili şirket hakkında İstanbul … İcra Dairesi … Dosya numarasıyla ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkilinin sağlık sorunları sebebiyle süresinde takibe itiraz edemediğini ve vekil olarak takipten henüz haberdar olduklarını, takibe dayanak borcun kaynağının ne olduğunu bildirir bir evrakın da taraflarına tebliğ edilmediğini, dolayısıyla borcun asıl kaynağının bilinmediğini beyanla ,müvekkilinin İcra Müdürlüğünün … nolu icra dosyasına konu 12693.79 TL ile borçlu olmadığının tespitine ve %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borcun söz konusu olduğu aboneliğin bulunduğu adreste 01,04.2010-31.03.2011 tarihleri arasında davacı şirketin faaliyette bulunduğu ve abonelik sözleşmesi yapmadan elektrik kullandığı için, “abonesiz kaçak kullanım” gerekçesiyle tahakkuk ettirildiğini,Davacının dava dilekçesinde “…abonelikle bir bağlantısı bulunmadığı” ve daha sonra da “söz konusu adresten taşınalı 5-6 sene geçmiş bulunmaktadır” ifadelerinin bulunduğunu , bu ifadelerin çelişkili olduğunu, çünkü davacının … numaralı aboneliğin bulunduğu adresle, arada yazılı bir sözleşme olmasa da bağlantısı bulunduğunu, davacı söz konusu adreste faaliyette bulunduğundan, fiili kullanıcı olması sebebiyle davacı şirketin, fiili kullanıcı olarak dava konusu kaçak kullanım bedelinden sorumlu olduğunu, bu nedenlerle haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ,davacı şirketin ticari faaliyet yürüttüğü … Mh. … Cd. No:… Kağıthane adresindeki işyerinde 31.03.2011 tarihinde “İdareye kaydı olmayan sayaçla sözleşmesiz elektrik kullanıldığı gerekçesiyle davalı kurum elemanlarınca kaçak elektrik tespit tutanağı tanzim edildiği, akabinde de davacı adına 365 gün süre üzerinden 5.527,34-TL tutarında kaçak elektrik tüketim faturası tahakkuk ettirildiği, Şişli Vergi Dairesi Müdürlüğünün 09/11/2018 tarihli yazı içeriğinde davacı şirket tarafından takibe konu asıl alacak bedelini ihtiva eden 5.527,34-TL tutarında kaçak tahakkuk tanzim edilmesine neden olan 31/03/2011 tarihli tutanak kayıtlarına geçen “… Mah. … Cad. No:… Kağıthane İSTANBUL adresinde 11/11/2009 tarihinde faaliyete başlandığı hususunun bildirildiği, böylece davacı şirketin 11/11/2009 işe başlama tarihi ile 31/03/2011 dava konusu tutanak tarihi arasındaki dönemde tutanağa konu adreste tüketilen elektrik miktarından ve bedelinden sorumlu olduğu, bu dönemde davacı şirketçe kayıtsız sayaç ile sözleşmesiz elektrik kullanıldığından EPDK 622 sayılı kurul karar hükümlerinin uygulanacağı, 5.527,34-TL tutarındaki kaçak tahakkukunun mevzuata uygun olduğu, davacı şirketin menfi tespit davasında haksız olduğu gerekçesiyle , davanın reddine karar verilmiştir. Kararı istinaf eden davalı vekili istinaf dilekçesinde ; Kararın hukuka aykırı olup, ek rapor ile kök rapor arasında fahiş bedel farkı bulunduğu ,10.07.2019 tarihli kök raporda müvekkilinin 3.852,61 TL tutardan sorumlu tutulmuşken, ek raporda 11.024,33 TL tutardan sorumlu tutulması gerektiği görüşünün bildirildiği, raporlar arasındaki bu fahiş farkın sebebinin ise ek raporda “…kanaatin değişmesinde kök rapor sonrasında sunulan belgelerin etken olduğu…” şeklinde açıklandığını ,görüldüğü üzere bu fahiş farkın sebebinin ; dosyaya sonradan sunulan ve hiçbir şekilde muvafakatlarının olmadığı olmadığı bir belge olduğu, ek rapora ve karara gerekçe olan delile davalı tarafından delil dilekçesinde yer verilmemiştir.Ek rapordaki bu fahiş bedel farkının sebebi 10.10.2018 tarihinde İstanbul Vergi Dairesine yazılan yazı ve akabinde 9.11.2018 tarihli Şişli Vergi Dairesi Müdürlüğünün cevabıdır.Mahkemece bu delil dosya içerisine alınmışsa da davalı delil listesinde hiçbir şekilde bu delile dayanmamıştır. Kaldı ki işbu delilin sunulmasına tarafımızın muvafakatinin olmadığı 05.03.2019 tarihli celsede tarafımızca açıkça beyan edilmiştir. Buna rağmen ilk derece mahkemesi bu delil baz alınarak oluşturulan ek rapora göre karar vermiştir. İki rapor arasındaki farkın fahiş olduğu ” , İlk derece mahkemesinin bu kararı hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava,menfi tesbit talebine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 5.527,34-TL enerji bedeli, 4.658,46-TL gecikmiş gün faizi, 838,53-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 11.024,33-TL alacağın tahsili amacıyla 05/04/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Mahkeme yargılamada alınan, Elektrik Elektronik Mühendisi Bilirkişi ve Mali Müşavir Bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda; Müşteri hizmetleri yönetmeliği Madde 13 gereği davacı tarafça 31.03.2011 tutanak tarihi itibariyle yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmesinin gerektiği, EPDK 622 Sayılı Kurul Kararı hükümleri uygulanmak kavdıyla (Ceza enerji bedeli dahil edilmek şartıyla) davacı şirketin toplam 3.852,61-TL tutardan sorumlu tutulması kanaati bildirilmiştir. Bilirkişi ek raporunda; Şişli Vergi Dairesi Müdürlüğünün 09.11.2018 tarihli yazı içeriğine göre; 31.03.2011 tarihli tutanak kayıtlarına geçen … Mah. … Cad. No:… Kağıthane/İSTANBUL adresinde 11/11/2009 tarihinde faaliyete başlandığı hususunun belirtildiği, davacı şirketin 11.11.2009 işe başlama tarihi ile 31.03.2011 dava konusu tutanak tarihi arasındaki dönemde tutanağa konu adreste tüketilen elektrik miktarından ve bedelinden sorumlu tutulması gerekeceği, bu dönemde davacı şirketçe kayıtsız sayaç ile sözleşmesiz elektrik kullanıldığından EPDK 622 sayılı kurul kararına göre 5.527,34-TL tutarındaki kaçak tahakkukunun mevzuata uygun olduğu, 05.04.2016 takip tarihi itibariyle, Davacı şirketin 5.527,34-TL tutarındaki kaçak tahakkuku + 4.658,46-TL işlemiş faiz + 838,53-TL faizin KDV si olmak üzere toplam 11.024,33-TL tutardan sorumlu tutulması gerekeceği kanaati bildirilmiştir. Davacı vekilince her ne kadar Şişli Vergi dairesi yazı cevabı ile ilgili olarak ,davalı delilleri arasında bu delilin bulunmadığı, bu sebeple rapora ve karara dayanak yapılamayacağı istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de, davalı tarafça delil listesinde, elektriğin kullanıldığı edreste davacının faaliyet gösterip göstermediğinin araştırılması istenmiş olup,bu kapsamda Vergi Dairesinden faaliyete başlama tarihinin sorulmasında usule aykırılık bulunmadığı , kaldı ki kaçak kullanımın başlangıç tarihinin ilgili yönetmelik uyarınca yapılacak hesaplama yönünden tesbiti gerektiği, ,bilirkişi ek raporunun dosyadaki bilgi ve belgeler kapsamında ,mevzuata uygun değerlendirme ve hesaplama içerdiğinden, kök ve ek rapordaki hesaplama sonucundaki farklılığın; dosyaya celp edilen vergi dairesi cevabına göre doğru bulgu ve belge ile tesbiti sebebiyle ,esas alınan kaçak kullanım başlangıç tarihine göre yapılan hesaplamadan kaynaklandığı,mahkemece verilen kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla , davacı tarafın istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ,davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/05/2021