Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1521 E. 2021/1420 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1521
KARAR NO: 2021/1420
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/03/2019
NUMARASI: 2016/1219 E – 2019/276 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında “… Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi” imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden davalı şirkete hatlar tahsis edilerek iletişim hizmeti sağlandığı, davalı borçlunun, bahsi geçen faturalardan kaynaklı borcunu süresinde ödememesi üzerine, alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, borçlu şirket tarafından takibe, yetkiye, borcun tamamına, faize ve diğer ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiği beyanla , davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; dava ve takibin yetkisiz İcra Dairesi ve Mahkemede açıldığı, yetkili İcra Dairesinin İzmir İcra Daireleri olduğu, davacı tarafın 2015 yılında başlattığı icra takibi için 23.12.2016 tarihinde işbu itirazın iptali davasını açtığı, bir yıllık süre içerisinde açılması gereken itirazın iptali davasında hak düşürücü sürenin gerçekleştiği ve davanın usulden reddinin gerektiği beyanla, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, davacı tarafın takip miktarı kapsamında %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 10.042,64-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takipten sonra asıl alacak olan 9.340,33-TL ye % 48 temerrüt faiz yürütülmesine, % 20 icra inkar tazminatı 2.009.-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı istinaf eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;mahkemece verilen kararın , tek taraflı olarak hazırlanan rapora dayalı olup kabulünün mümkün olmadığı, davacı tarafın dayandığı sözleşmedeki imza ve yazıların müvekkil şirket yetkilisine ait olmaması ve bu konuda inceleme yapılmaması, ( bilirkişi raporu ile imza örneği öğrenilmiş olduğu , vekaletnamede yer alan imza ile sözleşmede yer alan imzanın birbiri ile örtüşmediği ) icra takibinden önce davacı taraftan hizmet alımına son verilmesi ve operatör değişikliğine gidilmesi, operatör değişikliğine ilişkin bir araştırma yapılmaması, buna göre faturalardaki numaraların hangi operatöre ait olduğunun araştırılmaması, müvekkilinin kayıtları üzerinde bir inceleme yapılmamış olması, fatura ve sözleşme ilişkilerinin usulüne uygun irdelenmemesi, 3 fatura öncesi ve sonrasının araştırılmaması, davacının edimini ifa edip etmediğinin araştırılmaması, faturaların teslimi ile işin ifasına yönelik bir delil olmamasına karşın varmış gibi hareket edilmesi, (kabul anlamına gelmemek kaydıyla) herhangi bir temerrüt olmadan yapılan faiz hesabı ve faize KDV eklenmesi, bilirkişi incelemesi yapılmasına karşın icra inkar tazminatına karar verilmesi yönleriyle hazırlanan rapora dayalı verilen kararın hatalı olup, verilen kararın istinaf yoluyla incelenmesi ve kaldırılması ile davanın reddi gerektiği ileri sürülmüştür. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın dayanağı olan ,İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyasında ; 9.340,33-Tl asıl alacağa % 48 temerrüt faizi tutarı 491,13 Tl İşlemiş faizin KDV si 88,40 TL işlemiş faizin ÖTV si 122,78 Tl ile birlikte toplam 10.042,64-Tl için takip yapıldığı, borçlunun süresi içersinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Dosyaya ibraz edilen kayıt ve belgelere göre ,davacı …’ile davalı … Ltd. Şti arasında “… Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi” imzalandığı anlaşılmaktadır. Ancak davalı tarafça sözleşmedeki imzanın davalı yetkilisine ait olmadığı ileri sürülmüştür. Yargılamada alınan bilirkişi kurulu raporunda; taraflar arasında 26.12.2013 tarihli … Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi ve eklerinin imzalandığı, davacı muhasebe kayıtlarına göre, davalının davacıya 9.742,03-TL ödenmemiş fatura borcunun 31.12.2015 tarihi itibariyle mevcut olduğu, davacının davalıdan talep edebileceği toplam alacak tutarının, icra takip tarihi itibariyle, talep ettiği 9.340,33-TL anaparasına icra takip tarihinden dava tarihine kadar 6.301,61 -TL faiz, faizin KDV’si 1.134,29 TL, faizin ÖTV’si 1.575,40 TL olmak üzere, (icra takibinde talep edilen işlemiş faiz ve vergileri hariç) dava tarihi itibariyle, toplam 18.351,63 TL olarak hesaplandığı; icra takip talebinde, davacı tarafından hesaplanan 491,13-TL (işlemiş yıllık faiz;%48 oranında), 88,40 TL işlemiş faizin KDV’si, 122,78 TL işlemiş faizin ÖTV’si de dahil edildiğinde, dava tarihi itibariyle davacının toplam alacağının (18.351,63 TL + 702,31 TL =) 19.053,94 olarak hesaplandığı, toplam alacak tutarı olan 19.053,94-TL üzerinden hesaplanan %20 oranında icra ve inkar tazminatının ise 3.810,79 TL hesaplandığı görüşü bildirilmiştir. Hesap bilirkişisi raporunda, davacıyla para ilişkilerinin izlendiği cari hesabın 2012-2013-2014-2015-2016 yıllarına ait dökümleri incelendiğinde taraflar arasındaki ticarî ilişkinin 20.10.2012 tarihinde başladığı ,davacı muhasebe kayıtlarına göre, davacının davalıdan alacağı olarak 20.04.2015 tarihinde düzenlenen fatura sebebiyle 2.333,00 TL; 20.05.2015 tarihinde düzenlenen fatura sebebiyle 2.197,70 TL, 20.06.2015 tarihinde düzenlenen fatura sebebiyle 5.211,33 TL olmak üzere ödenmemiş üç adet fatura toplamı olarak, 9.742,03. TL davacı alacağının oluştuğu davacı şirketin ticari defter ve dayanağı belgelerdeki kayıtlarından belirlenmiştir. Mahkemece sözonusu bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmış ise de ,mahkemece yapılan yargılamada yeterli araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır.İcra dosyasında borçlu -davalının verdiği itiraz dilekçesinde önceden …’li olduğunu ,ancak sonradan davacı ile aralarında sözleşme bulunmadığını iddia ettiği görülmüştür. Mahkemece, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin 2012’de başladığı tesbit edilmiştir. Davalı şirket vekilince, yargılamada verilen dilekçede müvekkili şirketin merkezinin Bitlis’te olduğu ,defter ve kayıtları ibraz etmelerinin mümkün olmadığı,talimat yolu ile inceleme yaptırılması istenmesine rağmen, davalı tarafın defter ve kayıtları üzerinde talimat yolu ile bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Diğer yandan ,davalı şirketin başka operatöre hat taşıma tarihi de tesbit edilmemiştir.Buna göre ,takip konusu faturaların hangi operatöre ait olduğunun da tesbit ve değerlendirmesinin yapılması mümkün olacaktır. Davalı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması halinde , taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunmadığı-ödeme kaydının olmadığı anlaşıldığı takdirde ,sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı savunmasının-yöntemince incelenmesi gereklidir. Bu sebeplerle mahkemece verilen kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve yukarıda açıklanan şekilde yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda açıklanan şekilde , yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/05/2021