Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/150 E. 2020/1933 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/150
KARAR NO : 2020/1933
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2018
NUMARASI : 2017/666 E – 2018/931 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … arasında … numaralı elektrik tesisatıyla ilgili olarak Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, davalının elektrik enerjisi kullandığı hizmetin bedelini ödemediğini, aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak takibe haksız ve mesnetsiz olarak, ödeme emrinde yer alan borca, faiz ve fer’lerine itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, davalının söz konusu büronun boş olduğunu ve elektrik kullanılmayan bîr yer olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, boş ve elektrik kullanılmayan bir yerin aboneliğinin iptal edilmediğini, davalı borçlunun söz konusu yerde elektrik faturasını daha az ödemek için sayacın bozuk olduğundan bahisle sayaç değişimi için müracaat bulunduğunu, müvekkili şirketçe sayacın değiştirilmesinin akabinde gelen faturalara da haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğin itirazının iptaline, icra takibine haksız ve kötü niyetli itiraz edildiğinden davalının %20 ‘den aşağı olmamak’ üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine yapılan icra takibinin, bozuk sayaca bağlı olarak düzenlenen faturalara dayalı olarak yapıldığından haksız ve mesnetsiz icra takibine kapsamlı olarak itiraz ettiklerini, dava dilekçesindeki iddiaların tümünün tamamen gerçek dışı olduğunu, müvekkiline sunulmayan bir hizmetin bozuk sayaca dayalı olarak tahakkuk-ettirilen faturaları tahsil yoluna gidilmeye çalışıldığını, dava konusu büroya 1 ve sayaca ilişkin 5 yıllık tüketim faturaları incelendiğinde büronun boş olduğunun ispatlanacağını, geçmiş dönem faturaları incelendiğinde bu kadar tüketimin yapılmasının imkânsız olduğunun görüleceğini, bozuk sayaçtan yapılan tespite bağlı olarak fatura oluşturulduğu, davalının bu yöndeki itirazları değerlendirilmeksizin ve esasen önceki dönem faturaları ile kıyaslandığında ve abone sözleşmesindeki mahalde bir tahkikat yaptırmak suretiyle, gerçek bir tüketim olup olmadığı veya kaçak bir tüketim olup olmadığını belirleyebilecek durumda iken, haksız ve kötü niyetli olarak, icra takibi yapan ve itirazın kaldırılmasını talep edildiğini ileri sürerek davanın reddine, ve %20 tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından; “Kaçak kullanımın tespit edilmesi ve tespit tutanağı düzenlenmiş olsa bile dava konusu mekanın tüketebileceği maksimum elektrik miktarı Epdk Elektrik Piyasası. Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine göre yapılır. Davaya konu mekanın 360 günde maksimum tüketebileceği elektrik enerjisinin bilirkişi tarafından varsayımsal olarak yapılan hesaplamada 3.456 kwh olduğu fakat davacı kurum tarafından davalıya fatura edilen 20.550,77 kwh elektrik tüketiminin olması gerekenden yaklaşık 6 kat fazla olduğu görülmektedir. HMK 190 gereği ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde dava konusu sayacın doğru tüketim kaydettiği, davalının 2010-2015 yılları arasında elektrik tüketiminin olmadığı, davacı kurum tarafından eksik (ilave) tüketim konusunda davalı tarafa haksız işlem yapıldığı tespit olunmuş olup rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişlidir. Davalının haksız işlem yapması nedeniyle davalı lehine %20 kötü niyet tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanarak davacıdan alınıp davalıya verilmesi konusunda mahkememizce yeterli kanaat edinildiği” gerekçesiyle davanın reddine, takibin haksız ve kötü niyetli açılmasından kaynaklı olarak davalı lehine %20 kötü niyet tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanarak 1.632,30 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, tazminata dava tarihi itibarıyla yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; dava konusu 2010-2015 yılındaki ihtilafın 2018 yılında bilirkişinin çektiği büronun boş olduğuna ilişkin fotoğraflardaki tespitlerle değerlendirilerek aleyhe hüküm tesis edildiğini, oysa ihtilafa konu dönem 2010-2015 yılları olduğunu, davalı abonenin elektrik kullandığı dönemlere ilişkin mahkemece bir değerlendirme yapılmadığını, davacı abonenin 2018 yılında büroyu terketmiş olmasının 2010-2015 yıllarında hiç elektrik kullanmadığı anlamına gelmeyeceği gibi söz konusu büroda hiç elektrik kullanılmadığından bahisle hüküm tesisinin adalete aykırı olduğunu, … numaralı tesisattan sökülen … seri numaralı … marka sayacın laboratuvar muayenesinde normal çalıştığının tespit edilmesinin tarafımızca esas alındığını. herhangi bir okuma hatasının da bulunmadığını, sayacın optik okuma bilgileri detaylı bir şekilde kontrol edildiğinde demant, tarih, saat ve benzeri hatalarında bulunmadığının görüldüğünü, bilirkişi tespitlerinin tamamen yoruma dayalı olduğunu, … Tahakkuk İşlemleri ve Laboratuvar Müdürlüğü yazısının dosyada mevcut olduğunu, yazıdaki hususların bilirkişi tarafından değerlendirilmediğini, rapordaki çelişkilerin giderilmediğini, rapor ve ek raporun denetime elverişli olmadığını, davalı borçlunun, 2010-2015 döneminde elektrik enerjisi kullanıldığını, faturaların yüksek gelmesi nedeniyle sayacın bozuk olduğundan bahisle müvekkili şirkete başvuruda bulunduğunu, böylelikle elektrik tüketimini kabul etmiş olduğunu, başvuru üzerine sayacın müvekkili şirket tarafından değiştirildiğini, sayaç değişikliğinden sonra da davalı borçlunun tahakkuk ettirilen fatura bedellerini kabul etmediğini, dosyada mevcut argümanlar (Hesap Bülteni, Ticari Kayıplar Müdürlüğü’nün 25/11/2015 Tarih- 95332 Sayılı Borçlu … Tarafından Tarafından İmzalanan Yazı örneği) birlikte incelendiğinde tahakkukların eksik tüketim faturası olmadığı normal tüketim faturası olduğunun görüleceğini, bu hususların bilirkişi raporunda göz ardı edildiğini, sayacın normal çalıştığı, düzgün kaydettiği anlaşılınca müvekkili şirket tarafından önceden yapılan eksik tüketim faturasının tamamen silindiğini, silme esnasında normal tüketimler de silinmiş ve neticede normal tüketimlere ilişkin faturaların iptal edildiğini, silinen bu normal faturalar için yeniden tahakkuk oluşturulduğunu, ihtilaf konusu olan faturanın, sağlam sayacın kaydettiği endeksler üzerinden yapılan faturalandırılma neticesinde tanzim edilen faturalar olduğunu, endeks eşitleme hatası nedeniyle eksik girilen 16.442,00 kWh, 2015/12 dönem faturasına yansıtıldığını, davalı borçlunun bahse konu büronun “boş” olduğu, kesinlikle elektrik kullanılmayan bir yer olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bilirkişinin tespitlerinin tamamen yoruma dayalı olduğunu, tespitlerde herhangi bir somut duruma rastlanılmadığını, davalı adına kayıtlı … no’lu tesisata ait … marka … seri numaralı sayacın 01/01/2015 tarihinde değiştirildiğini ve 24/10/2015 tarihli laboratuvar sonucunda sayacın normal çalıştığının tespit edilmesi üzerine, tespite istinaden sayaç sökme endeks farkı olarak, bilirkişi raporunun aksine 4.308.Kwh ilave tüketim hesabı yapılarak dönem faturasına yansıtıldığını, müvekkili kurum tarafından yapılan işlemlerde ve tahakkuklarda herhangi bir hata bulunmadığını, İİK m.67/2’ye göre kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için, alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması gerektiğini, müvekkilinin ödenmeyen elektrik faturasına istinaden yapmış olduğu icra takibinde kötü niyetli olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava tahakkuk ettirilen elektrik faturalarından kaynaklı alacağının tahsili istemiyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosya kapsamından; taraflar arasında … numaralı elektrik tesisatıyla ilgili olarak Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığı, davacı kurum tarafından, davalının 6.539,80 TL ve 1.699,40 TL olmak üzere 8.239,20 TL tutarındaki iki adet faturayı ödemediği iddiası ile asıl alacak ve faizi ile birlikte 9.687,00 TL alacağının tahsili için Bakırköy 2.İcra Müdürlüğü 2016/18124 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, ancak davalı borca, faiz ve ferilerine itiraz edildiği, bilirkişi tarafından yapılan tespitlerde dava konusu sayacın 202-2015 yılları arasındaki endeks bilgilerine göre tüketimin bulunmadığı, kurulu gücün sözleşmede 2 kwh olduğu, davalı tarafından tahakkuk ettirilen faturaların kurulu güce de uygun olmadığı, davacı tarafından objektif olarak değerlendirilebilecek bir değer ya da bilgi tespit edilemediği, davacı tarafça da eksi ve değiştirilen sayacın doğru çalıştığının belirtilmiş olduğu, buna göre bilirkişinin belirlemiş olduğu eski endekslerin de büronun kullanılmadığı iddiasını doğruladığı, bu belirlemelere göre dair hükme dayanak kök ve ek bilirkişi raporları taraf ve mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunduğu anlaşılmaktadır.Buna göre, bilirkişi tarafından ihtilaflı dönemlerdeki tüketim ile öncesi ve sonrası dönemlerin karşılaştırılmasında tahakkuk ettirilen bedellerin endeks bilgilerine uygun olmadığı gibi kurulu gücü de aşar nitelikte olduğu, davalının itirazlarında da dava konusu yerin kullanılmadığını ileri sürmüş olduğu görülmekle yapılan inceleme usul ve yasaya uygundur.Kötü niyet tazminatına yönelik yapılan değerlendirmede ise, eski sayacın doğru çalıştığı tespit edilmesine rağmen elle girilen endekse göre faturalandırma ve buna dayalı icra takibi yapıldığı görüldüğünden bu istinaf itirazları da yerine görülmemiştir.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/12/2020