Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1490 E. 2020/1093 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1490
KARAR NO: 2020/1093
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/04/2019
NUMARASI: 2016/734 E – 2019/393 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/10/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Otel adlı işletmesi 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu kapsamında turizm işletme belgesine haiz bir işletme olduğunu, tesis elektrik tüketimleri yönünden davalı şirketin halen … nolu abonesi olduğunu, halen yürürlükte olan kanunun 16. Maddesinde “turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgede snaayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler” hükmünün yer aldığını, yasanın bu emredici hükmüne zaman zaman uymaktan imtina eden elektrik dağıtım kurumlarına ve sular idarelerine karşı turizm belgeli tesislerin açmış oldukları davaların lehlerine neticelendiğini belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Bilahare 51.990,11 TL fazla tahsilatın iadesi gerektiği tespit edildiğinden bilirkişi raporunda tespit edilen rakam üzerinden davalarını ıslah etmiş, talep miktarını artırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taraflarına tebliğ edilen tebliğ zarfında yalnızca dava dilekçesinin yer aldığını, eklerin taraflarına tebliğ edilmediğini, davanın esastan reddinin gerektiğini, 4736 sayılı yasa ile Bakanlar Kurulu’na tanınan yetki üzerine 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile indirimli tarifeden yararlanan kişi ve kuruluşların belirlendiği, 233 sayılı KHK’nın 35. Maddesine göre de “teşebbüs, müessese, bağlı ortaklıklar ile işletmelerde üretilen mal ve hizmet fiyatlarını tespitte serbest olduğu ve fiyatların gerektiğinde Bakanlar Kurulunca tespit edilebileceği, görevden doğan zararların da hazinece karşılanacağı” hüküm altına alındığı, ancak 02/04/2004 ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile TEDAŞ ve Bağlı Ortaklıkları özelleştirme kapsam ve programına alınarak 4046 sayılı özelleştirme yasasına gabi bir şirket haline getirilerek 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının mesnet aldığı 233 sayılı KHK kapsamı dışında bırakıldığını, bu nedenle de Hazine Müsteşarlığının 14/05/2004 tarihli yazısı ile 02/04/2004 tarihinden sonraki görev zararlarının Hazine Müsteşarlığı bütçesinden karşılanma olasılığının kalmadığının bildirildiğini, hal böyle olunca TEDAŞ Yönetim Kurulunca 28/07/2004 tarih ve 25-597 sayılı kararı ile ve Hazine Müsteşarlığının 14/05/2004 tarih ve 28727 sayılı yazıları da dikkate alınarak Turizm belgeli abonelere uygulanan indirimli tarife uygulamalarının müvekkili şirketin özelleştirme kapsamına alındığı 02/04/2004 tarihinden sonra uygulanmaması ve ait oldukları abone grubu tarifesinin uygulanması hususlarında karar alındığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “Turizm Teşvik Kanunu’nun 16.maddesi yürürlükte olmakla birlikte, Bakanlar Kurulu’nun 24/05/2010 tarihli Turizm Belgeli Yatırım ve İşletmelere Elektrik Enerjisi Desteği Hakkında Kararı 29/06/2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kararda Kültür ve Turizm Bakanlığından “Turizm Yatırım Belgesi” veya “Turizm İşletme Belgesi” almış yatırım ve işletmelerin tükettikleri elektrik enerjisi bedellerinin bir kısmının bütçeden karşılanmasının usul ve esasları düzenlenmiştir. Kararın 16/07/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği bu kararın 8. maddesinde öngörülmüştür. Davacının talebinin ise Bakanlar Kurulu’nun 24/05/2010 tarihli kararının geçerli olacağı 16/07/2009 tarihinden önceki 12/06/2007-16/07/2009 tarihleri arasındaki enerji bedellerine ilişkin olduğu belirlenmiş olmakla Turizm Teşvik Kanunu’nun 16. maddesine aykırı olarak yüksek tarifeden tahsil olunan ve bilirkişiler hesaplanan asıl alacak miktarları ile Mahkememizce faturaların ödeme tarihlerinden itibaren hesap edilen işlemiş faizleri yönünden, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir. Yine yukarıda yapılan açıklamalar gereğince davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği bakiye bedel yönünden talebinin tahsile ilişkin olduğu ve emsal gösterilen Yargıtay ilamları gereğince talebinin yerinde olduğu kanaatine varıldığından ve usul ekonomisi gereğince bu bedeller yönünden ise yine faturaların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilerek ” şeklinde gerekçelendirilerek Davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin; 344,75 TL asıl alacak ile asıl alacağa 25/06/2007 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 526,99 TL işlemiş faiz, 887,59 TL asıl alacak ile asıl alacağa 23/07/2007 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.336,71 TL işlemiş faiz, 1.033,79 TL asıl alacak ile asıl alacağa 23/08/2007 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.531,08 TL işlemiş faiz, 1.388,78 TL asıl alacak ile asıl alacağa 21/09/2007 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 2.024,40 TL işlemiş faiz, 1.224,70 TL asıl alacak ile asıl alacağa 23/10/2007 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.753,65 TL işlemiş faiz, 800,74 TL asıl alacak ile asıl alacağa 26/11/2007 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.124,65 TL işlemiş faiz, 1.113,49 TL asıl alacak ile asıl alacağa 24/12/2007 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.538,79 TL işlemiş faiz, 1.358,56 TL asıl alacak ile asıl alacağa 24/12/2007 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.849,19 TL işlemiş faiz, 1.988,59 TL asıl alacak ile asıl alacağa 24/01/2008 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 2.660,71 TL işlemiş faiz, 2.023,99 TL asıl alacak ile asıl alacağa 22/02/2008 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 2.664,65 TL işlemiş faiz, 2.021,41 TL asıl alacak ile asıl alacağa 24/03/2008 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 2.614,90 TL işlemiş faiz, 1.599,64TL asıl alacak ile asıl alacağa 21/04/2008 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 2.037,35 TL işlemiş faiz, 1.266,77 TL asıl alacak ile asıl alacağa 28/05/2008 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.602,12 TL işlemiş faiz, 1.380,82 TL asıl alacak ile asıl alacağa 19/06/2008 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.698,39 TL işlemiş faiz, 3.839,77 TL asıl alacak ile asıl alacağa 11/08/2008 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 4.572,32 TL işlemiş faiz, 1.463,84 TL asıl alacak ile asıl alacağa 21/08/2008 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.732,28 TL işlemiş faiz, 2.810,75 TL asıl alacak ile asıl alacağa 18/09/2008 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 3.267,98 TL işlemiş faiz, 1.849,58 TL asıl alacak ile asıl alacağa 20/10/2008 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 2.106,67 TL işlemiş faiz, 901,26 TL asıl alacak ile asıl alacağa 17/11/2008 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.007,20 TL işlemiş faiz, 1.010,63 TL asıl alacak ile asıl alacağa 15/12/2008 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.108,49 TL işlemiş faiz, 1.201,70 TL asıl alacak ile asıl alacağa 19/01/2009 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.286,95 TL işlemiş faiz, 967,34 TL asıl alacak ile asıl alacağa 16/02/2009 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.015,93 TL işlemiş faiz, 1.219,67 TL asıl alacak ile asıl alacağa 19/03/2009 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.252,97 TL işlemiş faiz, 989,75 TL asıl alacak ile asıl alacağa 17/04/2009 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 997,79 TL işlemiş faiz, 26-702,13 TL asıl alacak ile asıl alacağa 18/05/2009 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 695,91 TL işlemiş faiz, 27-743,20 TL asıl alacak ile asıl alacağa 18/06/2009 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 724,11 TL işlemiş faiz, 28-1.615,79 TL asıl alacak ile asıl alacağa 20/07/2009 tarihinden, takip tarihi olan 17/06/2016 tarihine kadar hesap edilen 1.547,37 TL işlemiş faiz, Olmak üzere toplam 37.749,03 TL asıl alacak ve 46.279,55 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacak tutarlarına takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2-Kabul edilen asıl alacak tutarı 37.749,03 TL’nin %20’si oranında hesap edilen 7.549,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 3-Reddedilen kısım yönünden şartları oluşmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, 4- Davacı vekilinin ıslah dilekçesi kapsamında alacak talebinin kabulü ile; 1.962,85 TL’nin 23/07/2007 tarihinden, 2.794,23 TL’nin 23/08/2007 tarihinden, 1.988,03 TL’nin 21/09/2007 tarihinden, 983,18 TL’nin 23/10/2007 tarihinden, 2.371,03 TL’nin 26/11/2007 tarihinden, 1.273,88 TL’nin 24/12/2007 tarihinden, 355,94 TL’nin 24/01/2008 tarihinden, 276,02 TL’nin 22/02/2008 tarihinden, 263,34 TL’nin 24/03/2008 tarihinden, 218,15 TL’nin 21/04/2008 tarihinden, 188,29 TL’nin 19/06/2008 tarihinden, 329,06 TL’nin 11/08/2008 tarihinden, 120,00 TL’nin 21/08/2008 tarihinden, 205,01 TL’nin 18/09/2008 tarihinden, 153,41 TL’nin 20/10/2008 tarihinden, 66,20 TL’nin 17/11/2008 tarihinden, 74,25 TL’nin 15/12/2008 tarihinden, 164,34 TL’nin 19/01/2009 tarihinden, 130,61 TL’nin 16/02/2009 tarihinden, 164,70 TL’nin 19/03/2009 tarihinden, 135,04 TL’nin 17/04/2009 tarihinden, 99,03 TL’nin 18/05/2009 tarihinden, 104,84 TL’nin 18/06/2009 tarihinden, 164,42 TL’nin 20/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; husumetin müvekkili şirkete değil, Hazine’ye yöneltilmesi gerektiğini, davanın TEDAŞ yönetim kurulu kararı gereği uygulanan işleme dayalı olması nedeniyle idari yargı yerinin görevli olduğunu, belirsiz alacak davası açılmasının usulen mümkün olmadığını,kararın eksik incelemeye dayalı verildiğini, bilirkişi rapor ve ek raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, Hazine Müsteşarlığının 14.05.2004 tarihli yazısı ile 02.04.2004 tarihinden sonraki görev zararlarının Hazine Müsteşarlığı bütçesinden karşılanma olanağının kalmadığının bildirildiğini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 14.7.2005 tarih ve 518 sayılı kararı ile de Turizm Teşvik Yasası ile getirilen indirimli tarife uygulamasının kaldırıldığını, ticarethane tarifesinin uygulanması esasının getirildiğini, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23.maddesi doğrultusunda hatalı tahakkuk olduğunu iddia eden abonenin faturaya son ödeme tarihine kadar itiraz etmesi gerekirken itiraz etmediğini, davacının öncelikle ihtirazi kayıtla ödeme yaptığını da ispatlaması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Dava; Turizm Teşvik Belgesine sahip işletmenin, dava dilekçesinde talep edilen dönemler arasında kullandığı elektriğin bedelinin 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu’nun 16. maddesine aykırı şekilde ticarethane tarifesi üzerinden ücretlendirilerek davacı aboneden fazla para tahsil edildiği gerekçesiyle açılmış istirdat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığa ilişkin mevzuat hükümleri incelendiğinde, 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 16. maddesi “Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler” hükmünü içermektedir. Ancak, 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1. maddesinde, “Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanuna tabi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tabi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticari indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz. Bakanlar Kurulu birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkilidir. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce üçüncü fıkrada belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31/12/2001 tarihinden itibaren son verilir.”şeklinde düzenleme yapılarak 31.12.2001 tarihinden itibaren Kanunda sayılan istisnalar dışında indirimli tarife uygulamalarına son verilmiş ve muafiyetler konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir. Bunun üzerine, Bakanlar Kurulunun 23.05.2002 gün ve 24763 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 12/4/2002 gün ve 2002/4100 sayılı Kararı ile indirimli tarifeden yararlanacak kişi ve kurumlar düzenlenmiş, adı geçen kararının 2. maddesinin (b) bendinde 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca turizm belgeli yatırım ve işletmelerin de indirimli tarifeden yararlanacağı kararlaştırılmıştır. Bakanlar Kurulunun 29.06.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 24.05.2010 tarih ve 2010/478 sayılı kararında ise; 12.04.2002 tarih ve 2002/4100 sayılı Kararnameye ekli kararın turizm belgeli yatırım ve işletmelerle ilgili olan 2. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yürürlükten kaldırılarak, Kültür ve Turizm Bakanlığından Turizm Yatırım Belgesi veya Turizm İşletme Belgesi almış olan yatırım veya işletmelerin tükettikleri elektrik enerjisi bedellerinin bir kısmının bütçeden karşılanmasının esasları düzenlenmiştir. 2010/478 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 8. maddesinde ise kararın 16/07/2009 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan tüm bu düzenlemeler göstermektedir ki; Bakanlar Kurulunun 2002/4100 sayılı kararı ile turizm belgeli yatırım ve işletmelerin indirimli tarifeden yararlanacakları kararlaştırılmış iken, 16.07.2009 tarihinde yürürlüğe giren 2010/478 sayılı kararla turizm işletmeleri hakkındaki indirimli tarife uygulaması yürürlükten kaldırılarak, turizm belgeli yatırım ve işletmelere yaptıkları elektrik enerjisi sarfiyatının bir kısmının enerji desteği olarak ödenmesi kararlaştırılmıştır. Davalı tarafın istinaf sebepleri yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında incelendiğinde, davacı tarafça husumetin Hazineye yöneltilmesi ileri sürülmüş ise de, dava konusu edilen alacağın ait olduğu dönemler itibarıyla, yukarıda açıklanan Bakanlar Kurulu kararına göre yüksek tarifeden tahsil olunan enerji bedellerini tahsil eden tedarikçi şirket olan davalıya husumetin yöneltilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davada abonelik sözleşmesinden kaynaklı, uygulanması gereken tarife dışında fazla tahsil edilen kısmın iadesi talep edilmekle; TBK 146.madde kapsamında dava konusu alacak 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan, ıslah tarihi itibarıyla ıslah edilen dönemler için de zamanaşımının dolmadığı anlaşılmıştır. Ancak; BK.101/1. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Bu nedenle, gecikme faizi yürümesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Somut olaya gelince; davacı, davalıyı davadan önce temerrüde düşürmemiş olup; davanın açılmasıyla davalı temerrüde düşmüştür. Bu nedenle mahkemece dava tarihinden itibaren itibaren davalının temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken ödeme tarihlerinden itibaren avans faizine hükmedilmiş ise de davalının bu hususta açık bir istinaf sebebi bulunmadığından HMK’nın 355. Maddesi gereğince bu hususta karar verilmesi mümkün değildir. Bu itibarla; davacının turizmi teşvik belgesinin talep edilen dönemler için geçerli olduğu, Turizm Teşvik Kanunu’nun 16. maddesine aykırı olarak yüksek tarifeden tahsil olunduğu ve dava konusu dönem için davacıya herhangi bir katkı ödemesi yapılmadığı da anlaşıldığından dosya kapsamı, delil durumu, ilk derece mahkemesi kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 6.719,06 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.679,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.039,30 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/10/2020