Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1463 E. 2019/1987 K. 13.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1463
KARAR NO : 2019/1987
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2017
NUMARASI : 2016/704 E – 2017/976 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 13/12/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, herhangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, 6446 sayılı EPDK’nın verdiği yetki ile bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararlarının ve belirlediği tarifelerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edilemeyeceğini, görevsizlik ve husumet itirazlarının bulunduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Söz konusu kararı davacılar vekili istinaf etmiştir. Mahkemenin yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın Anayasa’ya aykırılığı ile ilgili olarak yapılan başvuruların sonuçlanmasının beklenmediğini, bu yasanın getirdiği düzenlemenin kanunların geriye yürümezliği şeklindeki Anayasal ilkeyi ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiğini, ilgili maddelerin iptali için yapılan başvuruların sonuçlandığı göz önüne alınarak ilk derece mahkemesi kararının lehe kaldırılmasını istemiştir. Dairemizin 2018/1132 E.2019/1105 K.sayılı ilamı ile eksik istinaf harçlarının tamamlanması için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi sonrası eksikliğin tamamlandığı tefrik sonrası kalan 4 davacı için ayrı ayrı harçların ikmal edildiği anlaşılmıştır.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Anayasa Mahkemesince anılan yasanın eldeki davalara da uygulanacağına ilişkin hükmü iptal edilmediğinden davalı tarafın bu bedelleri maliyet unsuru olarak talep edebileceği hususu kesinleşmekle, buna ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin benzer davalarda, eldeki davalara yönelik, yürürlüğe giren bu yasa nedeniyle davanın konusunun kalmadığına dair karar verilmesi gerektiği yolundaki emsal 2017/13140 E – 2017/16544 K sayılı ve 2017/13142 E – 2017/16545 K sayılı kararlarındaki gibi tespit hükmünde, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Somut davada; davacılar, davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdırlar. Eş söyleyişle, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir.Bu sebeple, ilk derece mahkemesince, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesinde sakınca bulunmamaktadır. Ancak, somut uyuşmazlıkta, davacı davasını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 1000,- TL üzerinden belirsiz alacak olarak açmış olup, mahkemece yargılamada bilirkişi raporu alınmadığı ve davacı tarafın talep arttırım imkanı olmadığından, davanın ”belirsiz alacak” davası olma niteliği devam etmiştir. Ayrıca, mahkemece verilen kararın, aslında bir tesbit hükmü olduğu da gözetilerek, karar tarihindeki AAÜT uyarınca davacı lehine 1.980,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, somut olayda uygulama şartları bulunmayan AAÜT 13/son maddesi uyarınca davacı lehine alacak miktarını geçmeyecek şekilde 1000,-TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve hukuka aykırı görülmüştür. (Emsal Y. 3. HD 2018/5528 E. 2018/12092 K) İlaveten, eksik karar harcının da, davalıdan alınması yerine davacıdan alınmasına, karar verilmesi hatalı bulunmuştur.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, bu konuda yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden; HMK 353/1-b-2.madde gereği karar vekalet ücreti ve bakiye karar harcının tahsili ile, peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi yönünden düzeltilerek yeniden,”davacılar lehine karar tarihindeki AAÜT uyarınca maktu vekalet ücreti ile davacının yatırdığı peşin harcın davalıdan tahsiline” sair istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında;1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,2- Dava tarihindeki mevzuata ve Yargıtay HGK kararı ile daire kararlarına göre davacı yan davayı açtığı anda haklı olmakla tüm yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline ve davacı vekili yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesine,3-Alınması gereken 31,40 TL’ karar ve ilam harcının peşin alınan 29,20 TL.dan mahsubu ile bakiye 2,20 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafından yatırılan 29.20 TL peşin harç ile davacının yaptığı 248,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 6-Tarafların gider-delil avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davacıların istinaf sebebiyle yapmış olduğu 104,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/12/2019